Rüzgar pazarının büyük yatırımcıları sektörü değerlendirdi

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen “Türkiye Rüzgar Piyasa Görünümü” konulu toplantı dijital ortamda gerçekleştirildi. 

Sibel ACAR-ANKARA/ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda rüzgar pazarının büyük yatırımcıları sektörü değerlendirdi. 

Tancan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Yerli ve Küresel Pazarlardan Çıkarılan Dersler& İş Modeli Karşılaştırmaları” oturumunda rüzgar pazarı yatırımcılarından GÜRİŞ Enerji Grup CEO’su Ali Karaduman, Demirer Holding CEO’su Erol Demirer, Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, Eksim Yatırım Holding Genel Müdür Sabahattin Er ve Polat Enerji CEO’su Zeki Eriş konu hakkında değerlendirmelerde bulundu. 

KARADUMAN’DAN TÜRK MÜHENDİS VURGUSU 

GÜRİŞ Enerji Grup CEO’su Ali Karaduman, 2020 ve 2021’de pandemi nedeniyle gerçekleşen olumsuz koşullara rağmen temiz enerji kapasitesini artırmada istekli olduklarını belirtti. 

Jeotermalde önemi bir değer oluşturulduğunu belirten Karaduman; “Ülkemiz rüzgar, jeotermal ve hidro gibi alanlarda önemli adımlar atarak bize görevler veriyor. Buradaki en önemli olay Türk mühendisliğin yerli türbinin geliştirilmesinde ve kullanılmasında karşımıza çıkıyor. Artık türbinin içindeki gelişimi ortaya koymamız lazım. Bunu Türkiye’ye mal etme ve Türkiye’de rüzgar türbini geliştirme vakti geldi. Ömürleri maksimum 25 sene bu santrallerin lisans süresileri 49 sene. Buradaki temel amaç Türk mühendislerini geliştirerek türbin üretmek” diye konuştu. 

Karaduman, konuşmasında işletmelerde bulunan santrallerde Mwm/MWe farkına da dikkat çekerek; “Ülkemizde mekanik gücü elektriksel güçten fazla olan birçok santral bulunmaktadır. Bu kapsamda; TEİAŞ kapasiteleri artırılarak daha fazla yenilenebilir enerji üretiminin gerçekleştirilmesi, lisans veya ön lisansı olup inşaatı belirli süre gerçekleşmeyen santrallerde proje kapasitelerinin mekanik gücü yüksek santrallere belirli bir kapasite oranında verilmesinin sağlanması ve mevcutta bulunan bu farka sahip santrallerin belirlenerek bu kapasiteye uygun bir fiyat belirlenmesi” önerilerinde bulundu. 

DEMİRER, RÜZGAR YATIRIMLARINDA MALİ TABLOYA DEĞİNDİ 

Demirer Holding CEO’su Erol Demirer ise rüzgar yatırımlarının yapısı itibariyle diğer enerji sektörü yatırımlarından farklı olmasına vurgu yaptı. 

Diğer farklı yatırımların aksine rüzgar enerjisinde yatırımın yüzde 90’ının yatırım ve yüzde 10’unun işletme olduğuna dikkati çeken Demirer; “Bu sebeple düşük faizli kredinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Sağlıklı yatırım ortamı için dövizle kredi almamız lazım” önerisinde bulundu. 

“TÜRKİYE AVRUPA İLE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA HER ZORLUĞA RAĞMEN ÇOK İYİ BİR RİTİM TUTTURDU” 

Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı, teşvik mekanizmalarıyla oluşturulan uygun makroekonomik koşulların rüzgar enerjisinin itici gücü olduğuna işaret ederek; “Regüle pazarda işin ritmini ve hızını ‘Mevzuat’ belirler. Türkiye Avrupa ile karşılaştırıldığında her zorluğa rağmen çok iyi bir ritim tutturdu”dedi. 

Yeni mekanizmalar ve yeni iş modelleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Amasyalı; “Öngörülebilirlik ve yeni mekanizmalar büyüme trendinin klilit faktörleridir” diye konuştu. 

Son olarak yeşil enerji tedarik anlaşmalarının kapasitesinin 25,2 gigavat seviyesine ulaştığını vurgulayan Amasyalı, yeşil enerji anlaşmaları modelinde kamu kuruluşlarının oynayabileceği öncü role dikkati çekti.  

“YERLİ KATKI DEVAM ETMELİ” 

Eksim Yatırım Holding Genel Müdür Sabahattin Er ise piyasalarda öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik faktörlerinin önemine değinerek; “Yatırımcılar ilave kapasiteler yapılırken yerli katkıdan yararlanmak istiyor. Fakat bu durum şu an mevzuata uygun değil. Bu yatırımcıları yurt dışından malzeme tedarik etmeye itebilir. Yatırımcı bu sebeple yerli katkının devam etmesini istiyor” ifadelerini kullandı. 

ERİŞ’TEN CEZA MEKANİZMASI ÖNERİSİ 

Polat Enerji CEO’su Zeki Eriş ise ülkemizde yapılan yarışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Dünyanın her alanında bu tarz yarışmalar yapıldığını aktaran Eriş; “Bizim aslında burada yarıştırdığımız şey yatırımcının öz kaynağının yatırım beklentisi olmalı. Bu fiyat beklentisi her cins olabilir. Söz konusu mekanizmaya göre kredi değerlendirmesini banka kendi içerisinde yapacak. Biz bu yarışmalara eşit olmayan tarafları dahil ederek kapasiteleri 5-6 sene oyalamış oluyoruz. Yarışmaların gerçekten gerekli oyuncuların arasında yapılması gerektiğini düşünüyorum”diye konuştu. 

Üretemediğimiz enerjinin bize cari açık ve yatırım sermayesi olarak geri dönebileceğini anımsatan Eriş, konuyla ilgili ceza, denetim ve takip mekanizması önerilerinde bulunarak; “Yarışmalarda ceza mekanizması olmaması eksiklik. Belirli süreden sonra ceza mekanizmasının devreye alınması bu yatırımların yapılmasına katkı sağlayacaktır. Ülke olarak bu işi bilen, parası olan ve bunu gerçekten ispatlamış katılımcılara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.