Quick Sigorta’dan GES’te uzmanlaşmış sigorta

Quick Sigorta Yönetim Kurulu Danışmanı Ahmet Yaşar, sunmaya başladıkları Güneş Enerji Santrali (GES) sigortası ürününün sadece poliçe değil uzmanlığı da içeren bir program olduğunu bildirdi.

Ahmet Yaşar, sunmaya başladıkları GES sigortası ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, sigortacılık metinlerinde Türk insanını, bürokrasisini ve yatırımcısını baz aldıklarını ve sahada gördükleri problemleri bu metinlere ilave ettiklerini aktardı.

GES sigortasını bir program çerçevesinde sunduklarını ve bunun sadece poliçe değil uzmanlığı da içeren bir program olduğunu ifade eden Yaşar, her tesisin yerinin, coğrafi koşullarının, dolayısıyla da işletmecisinin ihtiyaçlarının başka olduğunu ve GES sigortasını ihtiyaca yönelik şekilde kişiselleştirerek sunduklarını dile getirdi.

Türkiye’de devletin GES’lerden elektrik alım garantisi olduğunu belirten Yaşar, “Dolayısıyla lisanssız elektrik üreticileri de devlete satıyor bu elektriği. Bunun fiyatı belli, alıcısı belli. Şu an 1 megavata kadar, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan lisans almadan elektrik üretebilirsiniz. 1 megavatın üstü için lisans gerekiyor. Bizim konuştuğumuz GES sigortaları, genellikle 1 megavat olan ve lisanssız diye tabir edilen santrallerin sigortalanması.” ifadelerini kullandı.

Yaşar, ortalama  bedeli 1 milyon 250 bin dolar civarında olan böyle bir santralin sigorta priminin, montajdan işletme dönemine kadar 18 aylık bir paket olarak ortalamada 5 bin dolar seviyesinde bulunduğunu kaydetti.

 

 “İyi niyete prim vermek lazım”

 

GES’in Türkiye’de yeni bir konu olduğuna değinen Yaşar, “Son dönemde daha fazla sayıda sigorta şirketi bu alana girdi. Ama biraz standart ürünlerle giriyorlar. ‘Montaj döneminde montaj verelim, işletme döneminde işletme poliçesi verelim’ gibi… Aslında görece daha az riskli işlere odaklı. Halbuki burada, Türkiye’nin kendine özgü problemleri, ihtiyaçları var. Belki dünyanın başka bir yerinde ‘geçici kabul problemi’ diye bir problem yoktur mesela.” yorumunu yaptı.

Quick Sigorta Yönetim Kurulu Danışmanı Yaşar, şöyle devam etti:

“Tesisin kurulacağı araziye montaj malzemesinin inmesiyle birlikte sigorta teminatı başlıyor. Montaj yapılıyor. Paneller, panellerin ayakları, bunların alt yapıları… Montaj tamamlandıktan sonra, geçici kabul dönemi devreye giriyor. Elektrik İdaresi gelip geçici kabulü ve gerekli testleri yapıyor. Bu arada birtakım kusurlar tespit edilirse, işletmeci, geçici kabul ile kesin kabul arasında o kusurları tamamlıyor ve ondan sonra faaliyete geçiyor.

Montaj sigortası, işletmecinin sahaya ilk malzemeyi indirmesiyle geçici kabulün yapılması arasında geçen süreyi kapsar. Bu ortalama 6 ay sürer ama duruma göre 3 ay da olabilir, 9 ay da… Bu süre uzadığında, işletmeci sigortacılık terimlerine hakim değilse, işletmesini sigortalı sandığı bir dönemde aslında sigortasız olduğunu fark edebilir. İşte bizim uzmanlıktan, kişiye özel çözüm üretmekten kastımız bu. Daha esnek olmak. Sigortalıyı kavramlar karşısında yenik duruma düşürmemek, haklarını korumak. Sahayı iyi okumak, iyi koklamak lazım. Bizim mottomuzla ‘iyi niyete prim’ vermek lazım. Yani biz iyi niyetli sigortalıları, unutma haline karşı da korumak istiyoruz.”

 

“Kargalar da risk”

 

Sigortacılıkta suistimaller büyük sorun olduğunu, güneş enerjisi konusunda da suistimaller olabildiğini anlatan Yaşar, “En önemli sorunlardan biri kablo çalınması. Bu işte kullanılan bakır kablolar çok değerli olduğu için birilerinin iştahını kabartıyor. Toprak altına döşendikten sonra bile çalındığı oluyor bu kabloların.” değerlendirmesinde bulundu.

Yaşar, GES’lerdeki diğer risklere ilişkin şunları kaydetti:

“Mesela, geçenlerde İstanbul’da meydana gelen dolunun güneş enerjisi panelleri üzerine yağdığını düşünün. Başka bir risk, kargalar… Biliyorsunuz sürekli ceviz çalıyorlar. Sonra o çaldıkları cevizleri yukarıdan bırakıyorlar, kırılsın diye. Bıraktıkları yer panel olduğu zaman paneli kırıyorlar. Köstebek, tarla faresi gibi kemirgenler de risk mesela. Ancak en büyük risk, özellikle yoğun kar yağışı olan bölgelerde, yağan karın paneller üzerinde birikmesi ve panellerin ayaklarının yamulması. Yıldırım düşmesi de önemli sorunlardan biri. Mesela paratoner yönteminin olmasındansa, olmaması daha iyi bu santrallerde. Paratoneri taktığınız anda aslında riski artırıyorsunuz.”

Ahmet Yaşar, Quick Sigorta olarak bir GES işletmecisine tüm bunları baz alarak sigorta hizmeti verdiklerini bildirdi.

Bu detayların çok önemli olduğunu anlatan Yaşar, “Yıldırım riski, sel riski, deprem riski… Bunların hepsine bakılıyor ve yatırımcıyı dinleyip, ona özel çalışma yapıp, ortalama bir fiyat oluşturmaya çalışıyoruz. Hasar arama masrafı diye bir şey bile var sonuçta. Diyelim ki sistemde bir problem, bir performans düşüklüğü var, fakat işletmeci bunun neden kaynaklandığını bilmiyor. Dolayısıyla o hasarı tespit etmek için de birtakım masraflar yapıyor. O yüzden bu tür riskler de teminat altına alınabiliyor. Şu an, ışınımdan kaynaklı performans düşüklüğü riski üzerine bile çalışıyoruz. Yani yakında güneş riskini bile sigortalayabileceğiz.” ifadelerini kullandı.

AA