“İsveç’te hedef  0 sera gazı salımı”

İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Ericson, Green Power’a İsveç’in enerji dönüşümü ve 0 karbon hedeflerini anlattı.

İsveç İstanbul Başkonsolosu Peter Ericson, Green Power’a İsveç’in enerji dönüşümü ve 0 karbon hedeflerini anlattı. Peter Ericson temiz enerji ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Bildiğiniz gibi, hepimiz iklim sorunundan ve gezegenin sınırlı kaynaklarından etkileniyoruz. Sınırlı kaynaklarımızın daha etkin kullanımı, hem yerel hem de küresel olarak sürdürülebilir bir kalkınma için gerekli. Covid-19 pandemisi, dünya çapında benzeri görülmemiş bir küresel acil duruma neden oldu ve hükümetler vatandaşlarının sağlığını, güvenliğini ve refahını korumaya odaklandı. Covid-19’un etkisiyle, dünya çapındaki kısıtlamalar seyahat ve ulaşımı durdurdu ve bu kısıtlamalar enerji sistemleri üzerinde ciddi bir etki yarattı. Bunun sonucunda, dünyadaki karbondioksit salımında azalma olacaktır. Ancak, dünyanın karbondioksit salımı konusunda sürdürülebilir bir azalma eğilimine ihtiyacı var. Bu nedenle, temiz enerji iklim değişikliği ile mücadelede ve gezegenimizi koruma çabalarında merkezi bir rol oynuyor. Temiz enerji konusunda önceliklerimiz enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji depolama. Günümüzde İsveç yenilenebilir enerji alanında dünya lideri ve dünya çapında en inovatif, dijital ve dinamik bilgi ekonomileri arasında ilk sıralarda yer alıyor. İsveç’te kullanılan enerjinin yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ediliyor. İsveç, yüksek enerji tüketimiyle düşük karbon salınımlarını başarıyla birleştirebilen nadir ülkelerden birisi. Güvenilir ve uygun maliyetli bir enerji kaynağına erişim, İsveç’te enerji kullanımının yoğun olduğu endüstrilerinin önüne açtı.”

“HEDEF 2040’A KADAR ELEKTRİK ÜRETİMİNDE YENİLENEBİLİRİN PAYINI YÜZDE 100’E ÇIKARMAK”

İsveç’te kullanılan yenilenebilir enerjinin payının her geçen gün artmaya devam ettiğini ifade eden Ericson, “Ülke, hükümetin 2020 yılı için koyduğu yüzde 50’lik yenilebilir enerji kullanımı hedefine 2012 yılında ulaştı. İsveç Hükümeti, 2040 yılına kadar elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payını yüzde 100’e çıkarmaya ve 2045 yılına kadar da sıfır sera gazı salımını hedef olarak belirledi.

İsveç’teki zengin hidro ve biyokütle kaynaklar, yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artmasına büyük katkıda bulunuyor. Ayrıca, elektrik üretiminde hidroelektrik ve ısıtma için kullanılan biyoenerji kaynakları İsveç’teki en iyi ve verimli yenilenebilir kaynaklar.

İsveç hükümetinin enerji politikaları da yenilenebilir enerji kullanımını teşvik ediyor. Elektrik Sertifika Sistemi, yenilenebilir elektrik üretimi için oluşturulan bir teşvik sistemi. Sertifikaya hak kazanmak için, elektiriğin, rüzgâr, güneş, jeotermal, dalga enerjisi, biyoyakıtlar veya küçük ölçekli hidroelektrik santrallerinden elde edilmesi gerekli. Enerji üreticileri yenilenebilir kaynaklardan ürettikleri elektrik için sertifika alırken perakende elektrik şirketleri de elektrik tedariklerinin bir parçası olarak ‘yeşil elektriğin’ bir kısmını satın almakla yükümlü” dedi.

“ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR”

Ericson, enerji verimliliği çözümlerine sahip İsveçli şirketlerden de bazı örnekler de verdi: “Hepimizin bildiği gibi, birkaç yıl içinde milyarlarca sensör Nesnelerin İnternetine bağlanacak. Bu sensörler endüstriyel ortamlara geçtiğinde, elektrik kaynaklarında sorun yaşanabilir. Günümüzde, sensörler değiştirilen pillerle çalışıyor. Bu, zaman ve paraya mal olurken tehlike de arz edebilir. İsveçli ReVibe Energy şirketi, benzersiz bir titreşim enerjisi toplama teknolojisi sayesinde, bu soruna bir çözüm buldu. Şirket, makinelerden gelen titreşimi elektriğe dönüştüren patentli bir teknoloji geliştirmeyi başardı. Bu şekilde sensörler, pilleri değiştirmek zorunda kalmadan yıllarca çalışabilecek, böylece daha az çevresel etkiye sahip olacak. Şirket şimdiden hem İsveçli hem de uluslararası büyük şirketlerle iş birliği yapıyor. 2018’de ReVibe Energy, İsveç’teki en önemli 33 teknoloji girişimi listesinde yer aldı.

Diğer örneğim ise bir konut şirketi olan Öbo.  Şirket, Örebro kasabasında yer alan binalardaki enerjiyi dengelemek ve daha iyi enerji verimliliği için enerji depolama altyapısı kurarak hem enerji verimliliği sağladı hem de elektrik iletim sistemini güçlendirdi. Enerji depolama sistemi, Öbo’nun yerelde üretilen elektriği talep arttığında kullanma sunmasını sağladı.

Farklı bir örnek de son günlerde medyadan sıkça konuşulan Northvolt şirketi. Avrupa Yatırım Bankası, Northvolt’a 350 milyon Euro kredi verdi. Şirket şu anda İsveç’in kuzeyinde, ağırlıklı olarak elektrikli araçlarda kullanılan lityum-iyon akü hücreleri üretmek için, yüzde 100 yenilenebilir enerji ve yerel kaynaklı hammadde kullanmayı hedeflediği bir giga fabrika inşa ediyor. Bu giga fabrika, İsveç’in kuzeyindeki Skellefteå’da kurulacak. Skellefteå, önemli bir hammadde ve madencilik faaliyetlerine ev sahipliği yapan bir bölgedir. Bölgenin temiz enerji altyapısını göz önüne alırsak, Kuzey İsveç’te fabrika inşa etmek, Northvolt’un üretim süreçlerinde yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanmasına olanak sağlayacak.

Tabii anlatılabilecek daha birçok örnek var. İsveçli temiz ve yeşil teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin inovatif çözümleri hakkında www.swedishcleantech.com sayfasından bilgi alınabiliyor.

Dünyada 1967’de çevre koruma yasasını yürürlüğe koyan ilk ülke olarak, sürdürülebilir bir enerji sisteminin geliştirilmesi için uluslararası işbirliğinin gerekli olduğuna ve ortakların dikkatli bir şekilde seçilmesinin bu çalışmadaki başarının anahtarı olduğuna inanıyoruz. Team Sweden Türkiye olarak , Türkiye ile İsveç arasında yeşil enerji alanında bilgi alışverişini güçlendirmeye yönelik ve iki ülke arasında işbirliğini kolaylaştırarak inovasyonu teşvik etmeye yönelik çalışmalar yapmaktayız. Temiz teknoloji bünyesinde İsveç ve Türk şirketleri arasındaki iş ilişkilerinin artması ortak hedeflerimize katkıda bulunacaktır. Türkiye’de temiz enerji konusunda ürün ve hizmetleri olan birkaç İsveç şirketi hakkında da bilgi vermek isterim;

Atlas Copco Türkiye, müşterilerine 7/24 destek veren ve 70 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteren bir İsveç şirketi. Ürünleri yüzde 50’ye varan enerji verimliliği ile rekor kırdı. Örneğin yağsız VSD+ kompresörleri ele alalım; müşteri eski, sabit hızlı bir kompresörü bu yeni teknoloji ile değiştirirse, enerji tasarrufu yüzde 45’e kadar çıkabilir. Atlas Copco VSD ile yapılan hesaplamalara göre, VSD+ serisi ve enerji verimlilik ürünleri, 2019 yılı itibariyle toplam 46.970 kWh kurulu güçte yaklaşık yüzde 30 enerji tasarrufu sağlıyor.

Nederman, Endüstriyel Filtre alanında 76 yılı aşkın bir süredir çalışıyor ve filtrelerin enerji tasarruf etmesini sağlamak için hem ürünlerinin enerji verimliliğine hem de Endüstri 4.0 ürünlerine odaklanmıştır. Örneğin, modüler tasarımı, ters hava temizleme sistemi ve en fazla enerjinin tasarruf edildiği filtreleri temizlemek için basınçlı havaya ihtiyaç duymaması nedeniyle FS filtreleri, geleneksel Jet Pulse Filtrelere kıyasla yüzde 57 daha az enerji kullanır.

Türkiye’nin ilk LEED Gold sertifikalı klima santrali fabrikasına sahip olan Systemair HSK, enerji tasarruflu mühendislik ürünleri ve güneş enerjisi ile çalışan üretim altyapısı ile karbondioksit salımını azaltmak için çalışır. Yeni projelere ek olarak, geçmişte satılan tüm mekanik havalandırma cihazlarının, daha verimli hale gelmesini sağlıyor ve bunları maliyet tasarrufu sağlayan, düşük enerji tüketen sistemlere dönüştürüyor. Ayrıca BM’nin Sürdürülebilirlik Hedeflerinin dördünü tamamlamayı hedefliyor.

Hem ben hem de İsveç İstanbul Başkonsolosluğunun tüm personeli, İsveç ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmek için çalışıyoruz. İstanbul’da bulunan Business Sweden ve Ankara’da bulunan İsveç Büyükelçiliği ile Team Sweden olarak da yakın işbirliği yapıyoruz. Team Sweden olarak Green Power ile bu söyleşiyi yapmaktan büyük mutluluk duyduk.”

‘ELEKTİRİK ÜRETİMİNİN YÜZDE 12’Sİ RÜZGARDAN SAĞLANIYOR’

Peter Ericson, “İsveç’te kişi başına enerji tüketim oranı birçok ülke ile karşılaştırıldığında çok daha fazla. Ancak İsveç’te karbon salımı diğer ülkelere kıyasla düşük. İsveç’in düşük salımı oranının nedeni, İsveç’teki elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 80’inin nükleer enerji santralleri ve hidroelektrik santrallerinden üretilmesi. İsveç’te elektriğin yaklaşık yüzde 12’si rüzgâr enerjisinden üretiliyor. Buna ek olarak, kombine ısı ve enerji santralleri (CHP) İsveç’teki elektrik üretiminin yüzde 9’unu oluştururken ve bu santraller çoğunlukla biyoyakıtlarla üretim yapıyor.

Enerji verimliliği İsveç’te enerjiyi kullanıcılar için mümkün olduğunca ekonomik hale getirirken, toplum için ise mümkün olduğunca sürdürülebilir hale getiriyor. İsveç, enerji verimliliği konusunda uzun bir geçmişe sahip ve bölgesel ısıtmada dünya lideri. Jeotermal sistemlerinde de geniş bir bilgi birikimine sahibi olan İsveç, dünyada en fazla jeotermal ısı pompasına sahip ülke.

İsveç şirketleri enerji verimliliği sektörünün ön saflarında yer alıyor. Özellikle ısıtma ve soğutma, enerji depolama sistemleri ve akıllı şebeke çözümlerinde İsveçli üreticiler ve hizmet şirketleri öne çıkıyor” dedi.