‘Her yıl 1000 MW kurulum ve 1000 MW kapasite artışı sağlanması gerekiyor’

TÜREB, 2021 ve sonrasında sektörün büyümesinin devamı ve rekabet gücünün artması için uzun vadeli proje stoku açıklanarak her yıl 1000 MW kurulum ve 1000 MW kapasite artışı sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada; “Rüzgar tamamen yerli ve milli bir kaynak. Ülkemiz elektrik üretimindeki payımız bazı günler yüzde 20’lere kadar çıkıyor. Böylece hem enerji arz güvenliğine hem de tüketicilerin daha düşük maliyetle elektrik kullanmasına katkı sağlıyoruz” diyen Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği yöneticileri, sektörün orta ve uzun vadedeki geleceğini belirgin hale getirebilmek için, açılışı 25 Kasım’da yapılan 9. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi’nde dile getirdikleri önerilerini bir kez daha vurguladı: “Uzun vadeli proje stoku açıklayalım, yeni destek mekanizmasının yerli sanayiyi destekleyen ve finanse edilebilir bir mekanizma olmasına özen gösterelim ve önlisans aşamasında ilerleyen projelerin yatırıma dönüşmesi için iyileştirici düzenlemeleri ve hibrit uygulamalarla, yapı ruhsatı mevzuatının basitleştirilmesi gibi destekleyici diğer çözüm önerilerini uygulamaya alalım.”

“YALNIZCA 2019 YILINDA 900 MİLYON DOLARLIK ENERJİ İTHALATINI ÖNLEDİK”

Verilen bilgilere göre; Yerli sanayi üretimini artırırken karbon salımını azaltan rüzgar enerjisi sektörü, yalnızca 2019 yılında ürettiği 20 milyar kWh’lık elektrik enerjisi sayesinde ülke hazinesinden karşılanacak 900 milyon dolarlık enerji ithalatının önüne geçmiş oldu. Ayrıca rüzgar santrallerinde üretilen elektrik sayesinde spot piyasa fiyatları düşürülerek tüketicinin cebinden daha az para çıkması sağlandı.

Pandemi döneminde dayanıklılığını hem dünyada hem Türkiye’de ispatlayan sektör, büyümesini devam ettirmek ve dayanıklılığını artırmak için her yıl 1.000 MW kurulum ve 1.000 MW kapasite tahsisi yapılmasını elzem görüyor. TÜREB yetkilileri, bunu sağlayacak önerilerini şu şekilde sıraladı:

“UZUN VADELİ PROJE STOKU OLUŞTURALIM”

Uzun vadeli proje stoku oluşturulması sektörün geleceği açısından hayati önem taşıyor. “En az 5 yıllık bir ihale planlaması ilan edilmesi yerli ve yabancı yatırımcıların yaşadığı belirsizlik sorununu ortadan kaldıracaktır” değerlendirmesi yapan TÜREB Yönetim Kurulu, buna ek olarak önlisans aşamasında izinlerde ilerlemekte olan toplamı 3 GW’a yakın kapasite artış projelerinin hayata geçirilmesi ve eksi fiyatlı projelerde giderek zorlaşan finansman sıkıntısını rahatlatacağına, örneğin YEKDEM maliyetinden muaf tutularak tüketicilerin uzun dönemli anlaşmayla bu projelerden karbon emisyonsuz elektrik teminin özendirilmesi gibi önlemlerin alınmasıyla sektörün önünün açılacağına vurgu yapıyor.

“YERLİ SANAYİYİ DESTEKLEYEN VE FİNANSE EDİLEBİLİR BİR YENİ MEKANİZMA OLUŞTURALIM”

Sürdürülebilir ve finanse edilebilir rüzgar enerjisi yatırımları için bir çıpa fiyatının ilan edilmesinin elzem olduğunu belirten TÜREB yetkilileri, yapılan çalışmaların, yeni mekanizmada döviz yerine TL üzerinden fiyatlama yoluna gidilmesi durumunda maliyetlerin arttığını gösterdiğine dikkat çekti. “YEKDEM’in TL olarak ilan edilmesi rüzgar enerjisi elde etmenin maliyetini düşürmüyor” diyen TÜREB yetkilileri, önümüzdeki 30 yılda 4 trilyon dolara ulaşacağı öngörülen yenilenebilir enerji yatırımlarını Türkiye’ye çekebilmek için, çıpa fiyatın dolar ve/veya Euro cinsinden seçilmesini; ya da TL ilan edilecek alım fiyatının eskalasyonunda döviz bazlı veya en az yüzde 60 döviz içeren bir eskalasyon sepetiyle ilan edilmesini önerdi.

Ayrıca Türkiye’deki yerli rüzgar sanayiini korumak ve rekabetçiliğini artırmak için de “ek bir fiyat desteği sunulması ve bunun alım garantisinden bağımsız olarak (piyasa fiyatıyla enerji satışı yapılsa dahi) işletilmesi” de TÜREB’in önerileri arasında yer alıyor. 

HİBRİT PROJELER, YAPI MEVZUATININ BASİTLEŞTİRİLMESİ GİBİ DESTEKLEYİCİ ÖNERİLERİ UYGULAMAYA ALALIM”

Yenilenebilir enerji sektörünün daha da gelişmesi için kritik önem taşıyan hibrit projelerin hayata geçirilmesinin önündeki engellerin kaldırılması rüzgar sektörünün de beklentileri arasında bulunuyor. TÜREB yetkilileri özellikle YEKA sahalarında hibrit kurulması ve bu süreçlerin hızlandırılması ile ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması gerekliliğine dikkat çekiyor. Ayrıca yatırımları hızlandırmak adına yapı ruhsatı mevzuatında muafiyet getirilmesi veya basitleştirilmeye gidilmesi ve sistem kullanım bedellerindeki yüksek artış oranlarının düzenlenmesi de sektörün gündeme getirdiği diğer önemli başlıkları oluşturuyor.