Enerji sektöründe dron kullanımı maliyet ve zamandan yarı yarıya tasarruf ettiriyor

2018’den itibaren kurumsal ve endüstriyel uygulamalarda daha fazla yer bulmaya başlayan dronların en aktif kullanıldığı sektörlerin başında enerji geliyor.  Dronların güvenli ve verimli hale gelmesiyle enerji sektöründe dron kullanımı şirketlerin hem maliyetten, hem de zamandan yarı yarıya tasarruf etmesini sağlıyor.  

Enerji sektörüne hızlı bir giriş yapan dronların, günümüzde güneş, rüzgar, petrol ve elektrik gibi alanlarda aktif rol oynadığını belirten Proje & Makine Mühendisi ve Dronmarket İHA eğitmeni Taha Yasin Kapucu; “Enerji sektöründe kullanılan binaların, malzemelerin, enerji üreten altyapı mekanizmalarının periyodik olarak incelenmesi ve denetlenmesi gereklidir. Bu denetleme sırasında hem yüklü miktarda maliyet ortaya çıkar, hem de insan gücünün karşılaşabileceği çeşitli tehlikeler göz ardı edilebilir. Tam da bu noktada verimli çalışmasıyla aktif rol oynayan dronlar şirketlerin hem maliyetten, hem de zamandan yarı yarıya tasarruf etmesini sağlar” dedi.

Rüzgar türbinlerinden, yüksek gerilimli elektrik hatlarından güneş panellerine kadar bir çok konuda enerji sektöründe dron teknolojilerinin denetleme yapabilme kabiliyetinde olduğunu söyleyen Kapucu; “Hassas denetleme yaparak problemler oluşmadan önlem alınmasını sağlayan dronlar sayesinde enerji şirketleri oluşabilecek ciddi maliyetlerin önüne kolayca geçebiliyor. Dronlar, denetlenen birimin 3 boyutlu modellemesini, çevrenin haritalanmasını ve çeşitli değerlerin ölçülmesi gerçekleştirebiliyor. Bir diğer önemli nokta ise insan hayatının tehlikeye atılmamış olması. Çünkü dronlar, enerji sektöründe ki tesislerin kurulmasına ve yer planlamasına kadar birçok konuda da kullanıldığından ulaşımı zor ve tehlikeli alanlarda hiçbir insanın hayatını tehlikeye atmadan uçuş yapılabilmesine olanak sağlıyor” şeklinde konuştu. 

Dronların enerji sektörüne sağladığı fayda ve avantajlardan dolayı kendilerine bu alanda gelen taleplerin her geçen gün arttığını dile getiren Kapucu son olarak; “Türkiye’de enerji yatırımları anlamında ciddi bir potansiyel var. Yenilenebilir enerji kapasitesinin Türkiye’de 2025’te 66,8 gigavata ulaşması öngörülüyor.  Türkiye bu büyümeyle, Avrupa’da yenilenebilir enerji kapasitesini en fazla artıran 5’inci, dünyada ise 12’nci ülke olacak. 2020’de salgına rağmen teknolojik gelişmelerin katkısıyla rüzgar enerjisi sektörü ülkemizde büyümesini sürdürdü. Özetle tüm veriler sektörde yatırımların hız kesmeden devam edeceğini gösteriyor. Yatırımlar artıyor, sektöre giren firma çoğalıyor. Hal böyle olunca ciddi bir rekabette söz konusu. Bu yüzden maliyet ve zaman tasarrufu sağlayan dronlar, enerji firmaları için önemli bir rekabet etme aracı olacak. Burada ciddi bir pazardan bahsediyoruz. Ben önümüzdeki süreçte enerji sektöründe dron kullanımının daha da hızlı yaygınlaşacağını düşünüyorum” dedi.