
Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmalarının (YETA), yatırımcılara finansman kolaylığı sağlayarak ve özel sektörün düşük emisyonlu enerji kullanımını artırarak Türkiye’nin “2053 net sıfır” hedefine katkıda bulunabileceği değerlendiriliyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin “Türkiye’de Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmalarının Etkinleştirilmesi” başlıklı raporu, elektrik sektöründe yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak amacıyla YETA’nın bir finansman aracı olarak etkinliğini analiz ediyor ve bu doğrultuda politika önerileri sunuyor.
Yenilenebilir enerji maliyetlerindeki düşüş, üreticilerin özel sektörle doğrudan uzun vadeli enerji satın alım anlaşmalarını gündeme getiriyor. Bu noktada, başta sanayi sektörü olmak üzere özel sektörün üreticilerle yaptığı uzun vadeli enerji alım sözleşmeleri olan YETA, yatırımcılara finansman kolaylığı, tüketicilere ise düşük emisyonlu enerjiye erişim avantajı sağlıyor.
Türkiye’nin 2053’te rüzgar ve güneş enerjisinde toplam 360 gigavatlık kapasiteye ulaşabileceği öngörülürken, bu dönüşümün finansmanında YETA modelinin önemli bir rol üstlenebileceği değerlendiriliyor.
Kamu desteği olmadan kapasite artışı sağlayabilen piyasa temelli bir finansman aracı olarak öne çıkan YETA modelinin, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefinin gerçekleştirilmesinde de kritik öneme sahip olabileceği öngörülüyor.
YETA modelinin yaygınlaştırılması için politika önerileri
Raporda, bu mekanizmanın Türkiye’de işlerlik kazanabilmesi için 4 temel alanda reform ihtiyacı bulunduğu vurgulanıyor.
Buna göre, YETA piyasasının gelişmesi için toptan elektrik satış piyasasında iyileştirmeler yapılması, fiyat oluşumunun üretim maliyetlerini doğru yansıttığı bir piyasa ortamının sağlanması, böylece piyasa etkinliğinin artması ve sistem maliyetlerinin düşürülmesi öneriliyor.
YETA piyasasının önündeki en büyük engellerden biri olarak mevcut destek mekanizmalarıyla YETA arasındaki uyumsuzluk gösteriliyor. Bu sorunun aşılması için, ihaleye çıkılmamış kapasitelere YETA ile erişim sağlanması, yalnızca YETA projelerine özel bağlantı alanlarının oluşturulması ve kullanılmayan ihale projelerinin YETA’ya dönüştürülmesi gibi öneriler yer alıyor.
Özel sektörün bu alandaki risklerini azaltmak için Türk lirası bazlı sözleşme modellerinin ve kamu destekli garanti mekanizmalarının geliştirilmesi öneriliyor. Ayrıca, enerji yoğun sektörlerde tüketicilere sağlanacak desteklerle YETA piyasasına duyulan güvenin artırılabileceği ifade ediliyor.
YETA uygulamalarının yaygınlaştırılmasında yalnızca arz değil, talep tarafının da desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu kapsamda, vergi ve piyasa maliyetlerinden muafiyet sağlanması ve belirli sektörler için yenilenebilir enerji kotası gibi teşviklerle tüketicilerin bu anlaşmalara yönlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yeni doğal gaz rezervini duyurdu8 Temmuz 202514:29 Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi Trabzon’dan ayrıldı8 Temmuz 202514:21 Aksa Çukurova Doğalgaz Silifke’de yatırımlarına devam ediyor8 Temmuz 202514:04 Günlük elektrik üretim ve tüketim verileri8 Temmuz 202512:51 Çin’in rüzgar ve güneş yatırımının bu yıl 500 gigavatı geçmesi öngörülüyor8 Temmuz 202512:05