Yenilenebilir enerji kapasitesi

Sürdürülebilir enerji yatırımları dünya ekonomisindeki zorluklara rağmen artıyor

EBRD Sürdürülebilir Altyapı Grubu Avrasya, Orta Doğu ve Afrika Enerji Direktörü Aida Sitdikova, yenilenebilir enerji yatırımlarının tüm zorluklara rağmen arttığını belirterek, “Bu kaynaklar en ucuz enerjiyi sağlıyor.” dedi.

Dünyada sürdürülebilir enerji yatırımları ve finansman talebine ilişkin son gelişmeleri değerlendiren Sitdikova, şu anda enerji krizi nedeniyle fosil yakıtlara talebin artmasına rağmen ülkelerin planlarını uzun dönemli ve kaynak çeşitliliğine göre yaptığını söyledi.

Özellikle Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş sonrasında Rus gazına bağımlılığı azaltmanın yolunun enerji verimliliği ve yenilenebilir kaynaklardan geçtiğini dile getiren Sitdikova, “Türkiye’den Moldova, Kazakistan, Mısır ve Moğolistan’a hükümetler enerji kaynaklarını çeşitlendirme ve enerji verimliliğini artırmanın yollarını arıyor. Dünya şu anda enerji güvenliği ve iklim güvenliği kaynaklı sorunlara aynı anda eğilmek zorunda. İklim değişikliğinin ekonomik etkileri çok hızlı ve büyük çapta olabilir.” ifadelerini kullandı.

Sitdikova, enerji krizinin etkilerini sürdürdüğü bu yılın ilk yarısında dünyada güneş enerjisi yatırımlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 arttığı ve yılın tamamında sadece güneş enerjisinde 224 gigavat kapasitenin devreye alınmasının beklendiği bilgisini verdi.

Bu artışın tedarik zincirindeki aksamalar ve artan maliyetlere rağmen gerçekleştiğine dikkati çeken Sitdikova, şöyle devam etti:

“Net fosil yakıt ihracatçıları dahil olmak üzere ülkeler karbonsuzlaşma yolunda yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırıyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarının tüm zorluklara rağmen ülkelerde arttığını görüyoruz çünkü bu kaynaklar en ucuz enerjiyi sağlıyor. Bu eğilimin sadece güneş enerjisinde değil rüzgar enerjisi ve diğer teknolojilerde de devam edeceğini düşünüyoruz. Aynı şekilde sürdürülebilir finansman da artıyor. Verilere göre, 2012’de sürdürülebilir projelere 33 milyar dolar yatırım yapılırken, bu rakam geçen yıl sonu itibarıyla 1,7 trilyon dolara ulaştı. Son 10 yıldır büyüyen bir trend söz konusu.”

Sitdikova, enerji krizi nedeniyle Avrupa’nın yeşil enerji politikalarının ve emisyon hedeflerinin geride kalmadığını söyledi.

Avrupa ülkelerinin şu anda enerji güvenliği gibi acil öncelikler için bir araya geldiğini kaydeden Sitdikova, “Avrupa Rusya’ya bağımlılığını azaltmak için daha az gaz kullanmalı, alternatif kaynaklar bulmalı ve yenilenebilir kapasitesini hızla artırmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE, YEŞİL HİDROJENDE YÜKSEK POTANSİYELLİ ÜLKELER ARASINDA”

Türkiye’deki temiz enerji yatırımlarını da değerlendiren Sitdikova, Türkiye’nin elektrik kapasitesinin yarısının yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını ve bu alanda bir piyasa derinliğinin oluştuğunu ifade etti.

Sitdikova, Türkiye’de tarım, imalat ve diğer sektörlerin yeşil enerjiden faydalanabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Türkiye aynı zamanda hibrit kaynaklardan elektrik üretimini, şebeke ve bataryaya yönelik projeleri de geliştiriyor. Yeşil hidrojen, Türkiye’nin dünyadaki karbonsuzlaşma çabalarına katkıda bulunabileceği alanlardan biri. EBRD’nin yatırımları açısından hidrojeni yüksek potansiyelli bir alan olarak görüyoruz. Türkiye, EBRD’nin yeşil hidrojen piyasalarına ilişkin çalışmasının bir parçası ve Türkiye’deki ilk yeşil hidrojen projemizi gerçekleştirmeyi çok istiyoruz.”

EBRD’nin temiz enerji ve karbonsuzlaşma hedeflerini gerçeğe dönüştürmek için ülkelerle birlikte çalıştığını söyleyen Sitdikova, bu yıl sonu itibarıyla bankanın tüm projelerinin Paris Anlaşması ile uyumlu hale getirileceğini sözlerine ekledi.

AA