
2. Uluslararası ESCO Sempozyumu, 43 ülkeden uzmanı İstanbul’da buluşturdu. EYODER Başkanı Onur Ünlü, UNEP Kopenhag İklim Merkezi’nden Dr. Clara Camarasa ve Hasa Energy’den Mustapha Aanzi ile ESCO kavramının bugünü, geleceği ve Türkiye’deki potansiyeli üzerine gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
İstanbul’da, 7–8 Mayıs 2025 tarihlerinde düzenlenen 2. Uluslararası ESCO Sempozyumu, enerji verimliliği alanında küresel ölçekte önemli bir buluşmaya sahne oldu. EYODER’in ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyumda, enerji hizmet şirketlerinin (ESCO) iklim hedeflerine katkısı, yatırım modelleri, dijitalleşme ve performans odaklı sözleşmeler gibi pek çok başlık tartışıldı.
Etkinliğin ardından EYODER Başkanı Onur Ünlü, UNEP Kopenhag İklim Merkezi Danışmanı Dr. Clara Camarasa ve Hasa Energy Genel Müdür Vekili Mustapha Aanzi’ye ESCO sektörünün gelişimi, Türkiye’nin rolü ve sempozyumun etkileri hakkında sorularımızı yanıtladı.
7–8 Mayıs 2025 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 2. Uluslararası ESCO Sempozyumu bizim açımızdan son derece başarılı geçti. EYODER olarak, UNEP Kopenhag İklim Merkezi, Küresel ESCO Ağı ve Verimlilik Değerleme Organizasyonu (EVO) ile iş birliği içinde, 6 kıta ve 43 ülkeden 260 katılımcıyı ağırlamaktan onur duyduk. Etkinlik, enerji verimliliğinin iklim hedeflerine ulaşmadaki kritik rolünü tartışmak üzere, politika yapıcıları, yatırımcıları, ESCO profesyonellerini ve fikir liderlerini bir araya getirdi. Sempozyumun en önemli çıktılarından biri uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi oldu. Paneller, teknik oturumlar ve B2B görüşmeleri aracılığıyla, katılımcılar Süper ESCO modelleri, performansa dayalı sözleşmeler ve yenilikçi finansman mekanizmaları hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Aynı zamanda Türkiye’den başarılı örnek projeleri de paylaşma fırsatı bulduk ve ESCO piyasamızın giderek olgunlaştığını ortaya koyduk. Bilgi paylaşımının ötesinde, sempozyum yeni iş birlikleri ve proje fırsatları için de bir ivme yarattı. Etkinlik, ESCO’ların yalnızca hizmet sağlayıcısı değil, küresel temiz enerji dönüşümünde stratejik aktörler olduğunu açıkça ortaya koydu.
Türkiye’deki ESCO pazarı son yıllarda önemli bir ilerleme kaydetti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın güçlü desteği ve Dünya Bankası ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi uluslararası kuruluşlarca ortak finanse edilen girişimler sayesinde, özellikle özel sektörde performansa dayalı proje sayısında artış gözlemliyoruz. Benzer bir ivmenin yakın zamanda kamu sektöründe de yakalanacağını umut ediyoruz. Öne çıkan örneklerden biri, ESCO modeliyle yüzde 70’in üzerinde enerji tasarrufu sağlanan Bursa Kız Lisesi’nin enerji renovasyonu projesidir. Bu tür öncü uygulamalar, pazarda güven ve farkındalık oluşturulması açısından büyük önem taşıyor. Geleceğe baktığımızda, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda ESCO’ların rolü daha da kritik hale gelecek. Enerji verimliliğinin yenilenebilir enerji, dijitalleşme ve enerji geri kazanımıyla entegre edilmesi, ölçeklenebilir çözümler için yeni fırsatlar yaratıyor. Ancak, bazı zorluklar da devam ediyor. Özellikle finansmana erişim, sözleşme standartlarının oluşturulması ve kapasite geliştirme alanlarında. EYODER olarak bu eksiklikleri düzenleyici diyalog, eğitim programları ve uluslararası iş birlikleri yoluyla gidermeye yönelik aktif çalışmalar yürütüyoruz. Amacımız, Türkiye’yi yalnızca büyüyen bir ESCO pazarı olarak değil, aynı zamanda bölgeye bilgi birikimi, teknoloji ve hizmet sağlayan bir merkez olarak konumlandırmak.
ESCO, “Energy Service Company” yani Enerji Hizmet Şirketi anlamına gelir. Bu şirketler, performansa dayalı sözleşmeler yoluyla enerji verimliliği çözümleri sunarlar. Yani kazançları çoğunlukla sağlanan enerji tasarrufuna doğrudan bağlıdır. Bu model, müşterilerin işletme maliyetlerini düşürmenin yanı sıra sera gazı emisyonlarını azaltır ve ulusal sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlar. ESCO’lar hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için kritik öneme sahiptir. Gelişmiş ekonomilerde mevcut altyapının karbonsuzlaştırılmasını hızlandırmak ve derin renovasyonları gerçekleştirmek açısından önemli bir rol oynar. Gelişmekte olan ülkelerde ise finansal ve teknik engellerin aşılmasında özellikle değerlidir. Uzmanlık ve sermaye erişimi sağlayarak enerji verimliliği projelerinin hayata geçirilmesini mümkün kılar. Müşterilerden yüksek peşin yatırım gerektirmemeleri, onları gelişmekte olan piyasalar için son derece uygun hale getirir. 2025 ESCO Pazar Raporu’na göre, geçtiğimiz yıl raporlayan ülkelerde yaklaşık 15,7 milyar ABD doları tutarında yeni ESCO projesine yatırım yapılmıştır. Raporda ayrıca, kamu-özel sektör iş birlikleri ve yatırım riskini azaltan bağışçı destekli mekanizmaların bulunduğu yerlerde, özellikle gelişmekte olan piyasalarda en hızlı büyüme oranlarının görüldüğü vurgulanmaktadır.
Küresel ölçekte, ESCO modellerinin dijitalleşme, akıllı teknolojiler ile yenilenebilir enerji ve enerji depolama sistemleriyle entegrasyonu yönünde evrildiğini görüyoruz. Bu trendler, ESCO’ların değer önerisini yalnızca enerji tasarrufunun ötesine taşıyarak dayanıklılık, esneklik ve emisyon azaltımı gibi unsurları da kapsar hale getiriyor. Türkiye’de ESCO pazarı önemli ölçüde değerlendirilmeyi bekleyen bir potansiyele sahip. Hükümetin son dönemde yaptığı mevzuat düzenlemeleri ve enerji verimliliği stratejileri oldukça umut verici ve pazar gelişimini hızlandırabilir nitelikte. Ancak potansiyel müşterilerde farkındalık eksikliği ve özellikle küçük belediyeler ile özel sektör işletmeleri için proje finansmanına erişimde yaşanan sıkıntılar gibi bazı zorluklar hâlâ devam ediyor. 2025 ESCO Pazar Raporu, Türkiye’yi yüksek potansiyele sahip ve hızla büyüyen bir ESCO pazarı olarak tanımlıyor. Artan proje faaliyetleri ve kamu sektöründe ortaya çıkan fırsatlar, özellikle belediye altyapılarının ve kamu binalarının modernizasyonu bu büyümeyi destekliyor. Pazar henüz tam olgunluğa ulaşmamış olsa da kısa vadeli EPC (Enerji Performans Sözleşmesi) faaliyetleri ve artan farkındalık ile olumlu bir ivme yakalanmış durumda. Doğru politika desteği ve finansman mekanizmalarıyla özellikle AB enerji verimliliği hedefleriyle uyumlu hale gelinmesi durumunda Türkiye, ESCO yatırımlarını çok daha ileri bir düzeye taşıyabilir.
ESCO Plus konsepti, müşterilere birden fazla performans ve çıktıya dayalı modeli tek bir entegre ve sadeleştirilmiş sözleşmede birleştirerek güçlü ve bütüncül bir değer önerisi sunar. Bu yenilikçi yaklaşım, Garantili Tasarruf Modelleri, Elektrik Satın Alma Anlaşmaları (PPA) ve Hizmet Olarak Soğutma (CaaS) gibi yerleşik mekanizmaları, tek bir kapsamlı performans sözleşmesi ve birleşik bir ödeme yapısı altında bir araya getirir. ESCO Plus’ın temel amacı, müşterilerin karbonsuzlaşma yolculuğunu kolaylaştırmak ve tek bir muhatap üzerinden anahtar teslim, bütünsel bir çözüm sunmaktır. Bu model, müşterilerin farklı hizmet sağlayıcılarla ayrı ayrı ve dağınık sözleşmeler yapma ihtiyacını ortadan kaldırır. Dağınık yapıdaki bu tür anlaşmalar, süreci gereksiz şekilde karmaşıklaştırır, proje ve operasyonel riskleri artırır ve net sıfır hedeflerine ulaşmayı ciddi şekilde yavaşlatabilir. Buna karşılık, ESCO Plus uygulama süreçlerini sadeleştirir, idari yükü azaltır, performans sorumluluğunu artırır ve sürdürülebilir, düşük karbonlu bir geleceğe geçişi hızlandırır.
ESCO Plus modeli, performansa dayalı sözleşmelerde önemli bir evrimi temsil ediyor. Bu model, odağı yalnızca enerji tasarrufuna değil, müşterilerin net sıfır hedeflerine ulaşmalarını destekleyen kapsamlı ve sonuç odaklı taahhütlere kaydırıyor. Hizmet sağlayıcıların yalnızca verimlilik garantileri sunmakla sınırlı kaldığı geleneksel yaklaşımların aksine, ESCO Plus; enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji üretimi, ileri verimlilik teknolojileri ve karbon dengeleme stratejilerini entegre eden bütüncül, performans odaklı çözümler sunma imkânı tanıyor. Garantili net sıfır değer önerileri sunarak, ESCO Plus müşterilerin aşamalı iyileştirmelerden çıkıp net sıfır hedefleriyle uyumlu, bütünsel karbonsuzlaşma yol haritalarına geçmesini sağlıyor. Bu model; hesap verebilirliği teşvik ederken karar alma süreçlerini sadeleştiriyor ve net sıfır odaklı yapılı çevreye geçişi önemli ölçüde hızlandırıyor. Sonuç olarak, ESCO Plus enerji hizmet sözleşmelerini uzun vadeli iklim hedeflerinin stratejik bir destekleyicisine dönüştürüyor ve ticari başarı ile çevresel etkiyi uyumlu hale getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Türkiye’de satılan her 10 otomobilden 4’ü elektrikli ya da hibrit6 Haziran 202514:10 Hidroelektrik santrallerine güneş desteği 3,5 milyar dolarlık yatırımın önünü açacak6 Haziran 202510:55 Brent petrolün varili 64,92 dolardan işlem görüyor6 Haziran 202510:44 Bakan Bayraktar, Bakanlık personeli ile bayramlaştı5 Haziran 202514:07 Konut sitelerindeki yeni uygulamalar elektrikli şarj istasyonlarının gelişimini artırıyor5 Haziran 202512:15