
Petrol fiyatları, ABD’de ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Trump’ın fosil yakıt üretimini artırmaya yönelik yeni politikalarının etkisiyle düşüş gösteriyor.
Petrol fiyatları, ABD’de ikinci kez başkanlık koltuğuna oturan Donald Trump’ın fosil yakıt üretimini artırmaya yönelik yeni politikalarının etkisiyle düşüş gösteriyor. Ancak uzmanlar, sektöre yönelik mevzuat değişikliklerinin petrol piyasası üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını öngörüyor.
Görevini devraldığı 20 Ocak’ta birçok başkanlık kararnamesine imza atan Trump, ülkenin petrol ve gaz üretimini artırmak amacıyla Ulusal Enerji Acil Durumu ilan eden bir kararnameyi imzaladı.
ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çekeceğini ve Joe Biden yönetimi döneminde kara sularındaki petrol ve doğal gaz sondajına yönelik getirilen yasakları kaldıracağını açıklayan Trump, Alaska’nın doğal kaynaklarının değerlendirilmesi için de bir dizi karar aldı.
Ayrıca Trump, yaptığı ilk açıklamalarda Meksika, Kanada, Çin ve Avrupa Birliği (AB) gibi ticaret partnerlerine yönelik tarife tehditlerini sürdürdü. Tarife politikasıyla ilgili somut bir plan açıklanmasa da söz konusu ülkelere yönelik gümrük vergisi düzenlemelerinin küresel ticarette tedirginliği artırması dikkati çekiyor.
Trump, BRICS ülkelerinin doların yerini alacak bir adım atması halinde bu ülkelere yüzde 100 tarife uygulanacağına ilişkin açıklamalarını yineledi. Geçen yıl, Suudi Arabistan’ın Çin ile küresel petrol ticaretinde “petro-yuan” kullanmayı planladığı haberleri gündeme gelmişti.
Bu açıklamaların etkisiyle, hafta boyunca düşüş eğilimini sürdüren Brent petrol, Ekim 2024’ten bu yana ilk defa üst üste 6 gün değer kaybetti ve yüzde 2,9 düşerek 24 Ocak ile biten haftayı 77,54 dolardan kapattı.
Trump yönetiminin Rusya, İran ve Venezuela gibi petrol piyasasında önemli rol oynayan tedarikçilere yönelik politikalarını nasıl şekilleneceğine yönelik belirsizlikler ise petrol piyasasında risk algısının devam ettiğini göstererek fiyatların daha fazla düşmesinin önüne geçiyor.
ABD Hazine Bakanlığı, 10 Ocak’ta Rusya’nın en büyük petrol üreticilerinden Gazprom Neft ve Surgutneftegas ile bunların iştirakleri ve Rusya merkezli 30’dan fazla petrol sahası hizmet sağlayıcısını yaptırım listesine eklediğini duyurmuştu. Bu gelişmenin ardından, Brent petrolün varil fiyatı son 3 ayın en yüksek seviyesini kaydetmişti.
Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin ardından, özellikle İran ve Venezuela’ya yönelik politikalarının petrol piyasasında etkili olması bekleniyor. ABD’nin İran’a karşı uyguladığı “azami baskı” politikasının ve Venezuela’ya yönelik yaptırımların yeniden devreye alınıp alınmayacağına dair belirsizliklerin, petrol fiyatlarını yükseltebileceği öngörülüyor.
Norveç merkezli bağımsız araştırma kuruluşu Rystad Energy’nin Kıdemli Başkan Yardımcısı Jorge Leon, AA muhabirine, Trump’ın petrol fiyatlarını düşürmeye yönelik politikalarının, sektördeki serbest piyasa dinamikleriyle uyuşmadığını söyledi.
Leon, ilerleyen dönemde sermaye disiplininin ve hissedar getirilerinin ön planda olacağını, deregülasyonun gerçek etkilerinin ise ancak gelecek yıl görülebileceğini vurguladı. Leon, “Trump’ın hırslı beklentileri ile sektörün karlılığını önceleyen serbest piyasa bakış açısı birbirine uymayabilir. Bu nedenle yatırımcıların karlılık beklentileri, yönetimin önceliklerinin önüne geçerek, bu düzenlemelerin etkilerini sınırlayacaktır.” ifadesini kullandı.
Bu nedenle Trump’ın Ulusal Enerji Acil Durumu ilan ederek yerli üretimi artırmaya yönelik planlarının kısa vadede sınırlı etkiye neden olacağını belirten Leon, “İran ve Venezuela’ya uygulanan baskı, Meksika ve Kanada petrolüne getirilen tarifeler ile elektrikli araç zorunluluğunun sona ermesi gibi politikalar, petrol fiyatlarını yukarı çekebilir.” diye konuştu.
Dünyanın en büyük petrokimya piyasası bilgi sağlayıcısı ICIS’te Petrol Piyasaları ve Enerji Dönüşümü Direktörü Ajay Parmar da Trump’ın öngörülemez politikalarının petrol piyasasında daha fazla hareketliliğe yol açacağını vurgulayarak getirilen mevzuat değişikliklerinin ise sektör üzerindeki etkisinin kısıtlı olacağını dile getirdi.
Parmar, özellikle Rusya’ya uygulanan yaptırımların devam edip etmeyeceği konusunun petrol fiyatlarının gelecekteki yönünü belirleyeceğine dikkati çekerek, “Eğer Trump, Rusya’ya yönelik yaptırımları kaldırmaya karar verirse, bu durum petrol fiyatlarını hızla 70 doların altına çekebilir.” diye konuştu.
İran’a yönelik yaptırımların tekrar devreye alınması durumunun da fiyatları şekillendirecek bir diğer faktör olduğunu aktaran Parmar, “Trump 2018’de İran’a bir dizi yaptırım uygulamıştı ve bu yaptırımların tekrar devreye alınması durumunda İran’ın petrol arzı günlük 1 milyon varil kadar düşebilir. Bu durum, elbette petrol fiyatlarının yükselmesine yol açar ancak etkisinin geçici olacağını düşünüyoruz, çünkü OPEC+ şu anda günde 5 milyon varilden fazla yedek kapasiteye sahip.” ifadelerini kullandı.
Parmar son olarak Trump’ın petrol fiyatlarını düşük tutmak için yerli üretimi artırmayı amaçladığını anımsatarak, şunları kaydetti:
“Trump, petrol fiyatlarının varil başına 80 doların altında kalmasını istiyor ve bunu, yerli petrol arzını artırmayı hedefleyen ‘Drill baby, drill’ yaklaşımıyla sağlamaya çalışıyor. Ancak, ExxonMobil ve Chevron gibi büyük şirketlerin kısa vadeli mevzuat değişikliklerine ve fiyat dalgalanmalarına tepki vermek yerine uzun vadeli ve istikrarlı getiriler üzerinde odaklanacaktır. Bu nedenle, Trump’ın agresif üretim artırma stratejisinin, petrol piyasalarında belirgin bir etki yaratmayacağı kanısındayız.”
Almanya Başbakanı Scholz, Trump’ın enerji politikasını memnuniyetle karşıladı
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ABD Başkanı Donald Trump’ın daha fazla petrol ve doğal gaz üretimine yönelik enerji politikasını memnuniyetle karşıladığını, küresel piyasalarda daha fazla arzın “Avrupa ve Almanya” için iyi olduğunu söyledi.
Scholz, Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt gazetesinde yer alan röportajında, Trump’ın daha fazla petrol ve doğal gaz ihracatı planlarını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Trump’ın enerji politikasıyla küresel piyasada daha fazla arzın enerji fiyatlarını aşağı yönlü baskılayacağına işaret eden Scholz, “Küresel piyasada daha fazla arz, daha düşük enerji fiyatları anlamına geliyor. Bu, Avrupa ve Almanya için iyi olur çünkü yüzyılın ortalarına kadar sürecek olan iklim nötrlüğüne geçiş aşamasında bize yardımcı olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Selefi Joe Biden’ın aksine, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) için yeni terminaller inşa etmek istemesinden dolayı Trump’ı öven Scholz “İnşaatın şu anda devam ediyor olması iyi bir şey.” dedi.
Trump’ın geçen hafta Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararını üzüntüyle karşıladığını belirten Scholz, Almanya’nın iklim politikasında yoluna devam edeceğini aktardı.
Scholz, “Küresel ısınma ciddi bir tehlike ve aynı zamanda büyük bir ekonomik zorluk oluşturuyor.” görüşünü paylaştı.
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Belçika, en eski nükleer reaktörünü kapatıyor14 Şubat 202518:10 Karagöz ve Hacivat bu kez tasarruf için sahneye çıktı14 Şubat 202516:45 Bakan Bayraktar, Venezuela ile enerjide ve madencilikte iş birliğini geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti14 Şubat 202516:29 TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu taslak raporunu tamamladı14 Şubat 202516:06 TORA 19. Geleneksel SEÇ Haftasını başarıyla tamamladı14 Şubat 202515:38