Akaryakıt bayilerinden “Kar marjı yüzde 15’e çıkarılsın” talebi

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı İmran Okumuş, akaryakıt bayilerinin mevzuattan ve dağıtım şirketlerinden kaynaklanan sorunlarının bulunduğunu belirterek, “Bu sorunların çözümü için yeni bir sayfa açılmasını istiyoruz. Bu yeni sayfada ilk yapılması gereken kar marjlarımızın en az yüzde 15 olması ve her yıl enflasyon oranında artırılmasıdır.” dedi.

Okumuş, PÜİS Gençlik Kolları üyeleriyle Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç’u ziyaretinde, akaryakıt bayilerinin sorunlarına dair açıklamalarda bulundu.

Düşük kar marjlarıyla çalışan akaryakıt bayilerinin, personel, enerji ve genel giderlerinin son dönemde yüzde 100’den fazla arttığını belirten Okumuş, Türkiye genelinde elektrik faturasını ve personel maaşını ödeyemeyen 4 bine yakın bayinin kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Her geçen gün zarar eden akaryakıt bayileri için bıçağın kemiğe dayandığını ifade eden Okumuş, şöyle konuştu:

“Akaryakıt bayilerinin kar payı sabit bir rakamdan oluşmaktadır. O nedenle akaryakıt fiyatlarına yapılan her zam bayi karlarının oransal olarak azalmasına neden olmaktadır. Bayilerin karı oransal olarak azalırken, bir darbe de akaryakıt fiyatlarının artmasıyla geliyor. Son bir yılda üç kat artan akaryakıt fiyatları nedeniyle bayilerin sermaye ihtiyaçları da üç kat artmıştır. Kar payı oransal olarak yüzde 60 düşen, sermaye ihtiyacı üç kat artan bayiler zarar ediyor. Sahip oldukları istasyonlara, ekmek kapılarına kilit vurmamak için direnen bayiler bugüne kadar bankalardan kredi kullanarak gelebildi. Artık bankalara verebilecekleri teminatları kalmayan bayiler, umutla kar paylarının artırılmasını bekliyor.”

Sektörün içinde bulunduğu sorunların çözümü için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili siyasi parti genel başkanları, bakan ve bürokratlarla görüştüklerini belirten Okumuş, taleplerini şöyle sıraladı:

KAR PAYLARI

Akaryakıt bayilerinin pandemiden sonra oluşan ekonomik tablo nedeniyle kar payları %12.1’den kademe kademe azalarak bugün %4.19 seviyelerine kadar düşmüştür. Giderleri ise bu süre içinde çok yükselmiştir. Örneğin personel giderleri %52,36, elektrik giderleri %132,9, kredi kartı ile yapılan satışlar için bankalara ödenen POS komisyonu giderleri %97,5, işletme giderleri %98, elektronik sistemlerle yapılan satışlar gideri %101,4 oranında artmıştır.   

Aşağıda tabloda günlük satışı ortalama 10 bin litre olan bir istasyonun yukarıda belirttiğimiz maliyet artışları yaklaşık giderlerimizin yüzdesel karşılığı yer almaktadır.

BAYİLERİN KAR PAYI EN AZ YÜZDE 15 OLMALI VE HER YIL ENFLASYON ORANINDA ARTIRILMALI

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi brüt giderler %5.50 iken, brüt kar payımız %4.19’dur. Bir başka ifadeyle günde ortalama 10 bin litre satan bir istasyon %1.31 zarar etmektedir. Kaldı ki, Türkiye’de bayi satış ortalaması 3 bin litre civarındadır. Taşradaki, Anadolu’daki bayilerimizin yaptığı ticaretteki karlılama oranı hesaplanacak boyutta dahi değil, tamamı çok ciddi zarar etmektedir. (Yukarıdaki tablodan anlaşılacağı üzere 10 litre satan bir bayinin gelir-gider= 61.332,00 TL aylık zararı bulunmaktadır.)

ELEKTRONİK SİSTEMLERLE YAPILAN SATIŞLAR

Dağıtım şirketlerinin elektronik sistemler yoluyla yapılan satışlarda yaptıkları indirimler yüzde, kar paylarımız ise sabit bir rakamdan oluşmaktadır. Dağıtım şirketlerinin bu sistem üzerinden yaptıkları indirimler bayilerin kar paylarını önemli ölçüde azaltmakta ve hatta zaman zaman yapılan indirimler, bayilere verilen kar payının da üstüne çıkmaktadır. Elektronik sistemlerle yapılan satışlardaki indirimler yüzde değil kuruş üzerinden verilmeli. Yapılan indirimin miktarı bayilerin kar payının 4’de 1’ini geçmemeli veya hizmet bedeli olarak bayiye ödenmelidir. 

NAKLİYE ÜCRETLERİ

Nakliye ücretlerinin kar payının içinde yer alması, zaten çok cüzi bir karla çalışan bayileri mağdur etmektedir. Tamamen bir gider kalemi olan nakliye ücretlerinin kar payından ayrı olarak verilmesi ve bu ücretin eskiden Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün hesapladığı gibi kilometre bazında hesaplanması gerekir. 

KREDİ KARTI KOMİSYONLARI

Akaryakıt bayilerinin önemli maliyet kalemlerinden biri de kredi kartı ile yapılan alışverişlerde bankaların aldığı komisyonlardır. Bu konudaki önerimiz bu komisyonların kredi kartını kullananların ödemesidir. Eğer bu yapılamıyorsa akaryakıt sektörüne özel bir komisyon oranı uygulanmalı veya komisyon bedeli dağıtım şirketleri ile paylaşılmalıdır.  

LİSANSSIZ DEPOLARA DA OTOMASYON SİSTEMİ GETİRİLMESİ 

EPDK’nın rafineriler, dağıtım şirketleri ve bayilere getirdiği otomasyon kurma ve uygulama zorunluluğunu lisanssız depolara da getirilmesi gerekir. Serbest kullanıcıların, fabrikaların, şantiyelerin, nakliye filosu işletmelerinin ve benzeri yerlerde gibilerin kendi ihtiyaçları için kurdukları depolara da otomasyon kurma ve uygulama zorunluluğu getirildiği takdirde, akaryakıt ürünleri üzerinden yapılan vergi kaçakçılığı çok önemli oranda azalacaktır. Bu depoların otomasyon zorunluluğu dışında tutulması vergi kaçakçılığının yanı sıra güvenlik sorununu da beraberinde getirmektedir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terör eylemlerinde kullanılmak üzere temin edilen akaryakıt, lisanslı akaryakıt istasyonlardan değil, bu tür depolarından alınmaktadır. 

KDV’NİN ÖTV’YE EKLENMESİ

 Hükümetimizin aldığı tedbirler soncunda 2022 yılının kayıt dışı ve kaçağın konuşulmayacağı bir yıl olacağına inanıyoruz. Akaryakıt ürünlerinden alınan KDV’nin ÖTV’ye eklenmesi halinde, akaryakıt ürünleri üzerinden yapılan vergi kaçakçılığı çok büyük oranda azalacak, hatta bitecektir. 

MALİYET ALTINDAKİ FİYATLARLA YAPILAN SATIŞLAR

Sektörümüzün sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürebilmesi ve dürüst bayilerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için maliyet fiyatının (rafineri çıkış fiyatı) altındaki fiyatlarla yapılan satışların yasaklanması ve taban fiyat uygulaması getirilmesini talep ediyoruz.

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI, TMGD VE SORUMLU MÜDÜR UYGULAMASI

LPG bayilerinin mevzuat uyarınca istihdam etmek zorunda bırakıldığı sorumlu müdür uygulaması özellikle kırsal bölgelerde faaliyet gösteren ve satışı günlük 1000 litrenin altında olan bayiler için çok önemli bir külfet oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra, Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı ve İş Güvenliği Uzmanı istihdam etmek zorunda bırakılan bayiler aynı iş için 3 kişiyi istihdam etmek mecburiyetinde bırakılmıştır. Farklı bakanlıkların çıkardıkları mevzuat nedeniyle 3 farklı uzmanı çalıştırmak zorunda kalan akaryakıt istasyonları için bir düzenleme yapılarak bu zorunluluğun tek kişiye indirilmesini ve yaşadığımız ekonomik sıkıntılar aşılana kadar bu uygulamaların kaldırılmasını talep ediyoruz.  

İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARI

İstasyonlarda işleticinin değişmesi halinde yeni işleticinin yeniden “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” alması çok uzun sürelerde mümkün olabilmektedir. Bunun nedeni ise yeni işleticinin “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” alabilmesi için yeni kurulan istasyonların yaptığı işlemleri yeniden yapması mecburiyetidir. Akaryakıt ve otogaz istasyonları için “İŞYERİ AÇMA RUHSATI” ve “İŞYERİ ÇALIŞMA RUHSATI” olarak iki ayrı ruhsat düzenlenmeli, böylece işleticinin değişmesi durumunda sadece “İŞYERİ ÇALIŞMA RUHSATI”nın yenilenmesi yeterli olmalıdır.”