‘LPG üretim ve tüketimi artmaya devam edecek’

Aygaz Genel Müdürü Gökhan Tezel, Petroturk TV Genel Yayın Yönetmeni Emin Kaya’nın 360 Derece programına konuk oldu.

Aygaz Genel Müdürü ve TOBB Türkiye LPG Meclisi Başkanı Gökhan Tezel Petroturk TV Genel Yayın Yönetmeni Emin Kaya’nın sorularını yanıtladı. Türkiye LPG sektörünü ve Aygaz’ın 2020 yılını değerlendiren Tezel; “Tüplü gaz Nisan ayında toparlandı. İnsanlar evlerinde kaldıkları için bu durum evsel tüketime ciddi bir artış getirdi. Mayıs ayından sonra yavaş yavaş bir normalleşme sürecine girdik” dedi.

‘ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR KEŞİF’

Öncelikle Karadeniz’deki doğal gaz keşfimizi değerlendirerek başlayalım istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımız toplam rezervi 405 milyar m3 olarak açıkladı. Doğal gaz keşfini ülkemiz açısından değerlendirebilir misiniz?

Bu ülkemiz için çok önemli bir keşif. Biliyorsunuz biz Aygaz olarak toptan doğal gaz satışı da yapıyoruz. O nedenle dünyada ve ülkemizde doğal gaz açısından yaşanan gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin tüm enerji dengelerini değiştirme potansiyelindeki bir gelişme. Son yıllarda milli kaynakların arttırılması çerçevesinde enerjide, özellikle yenilenebilir alanında çok fazla yatırım yapıldı ve daha az dışa bağımlı hale geldik. Bu keşfin bu çabalara da olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorum. Türkiye yaklaşık olarak yıllık 50 milyar m3 doğal gaz tüketiyor. Dolayısıyla ciddi bir doğal gaz pazarıyız. Hiç olmazsa bir kısmının milli kaynaklardan sağlanacak olması, gerek cari açığın azaltılması, gerek gelecekte yenilenecek doğal gaz kontratlarının imzalanması anlamında güzel fırsatlar sağlayacaktır. Bakanlığımız ve bakanlık çalışanlarımız, TPAO çalışanları başta olmak üzere keşifte emeği geçenleri çok tebrik ederim.

“OTOGAZ TÜKETİMİNDE BİRİNCİ ÜLKEYİZ”

Türkiye LPG sektörü gurur duyduğumuz bir noktaya geldi. Bize Türkiye LPG sektörünün dünya LPG piyasası açısından önemini değerlendirir misiniz?

Öncelikle dünyada LPG tüketimi ve üretimi artıyor. Benim de aktif rol aldığım Dünya LPG Birliği (WLPGA) raporlarına göre; 2019 yılında dünyadaki LPG üretimi yüzde 3.6 oranında arttı. Burada Amerika’daki yeni doğal gaz keşiflerinin de çok büyük etkisi var. Şu anda Amerika dünyada en büyük LPG üreticisi durumuna geldi. Onu, Çin, Arabistan, Rusya ve Kanada takip ediyor. Son 10 yılda dünya LPG tüketimi 85 milyon ton artmış. Bu çok büyük bir rakamdır ve şu an geldiği nokta 313 milyon ton. Yani son 10 yılda dünyada LPG tüketimi yüzde 37 arttı. Elimizdeki bilgiler bu artışın önümüzdeki dönem de devam edeceğini söylüyor. Şu anda çevreci politikalar gündemde ve LPG de çevreci bir yakıt olarak bu değişimden payını alıyor. Bu faktörü de göz önüne alırsak LPG’nin geçmişten daha hızlı büyüyeceğini beklemek mümkün. Türkiye’de durum biraz daha farklı. LPG pazarı Türkiye’de dünyadaki kadar büyümüyor hatta büyümüyor bile denebilir, bugünkü şartları göz önüne alırsak. Tüketim olarak dünyada 10’uncu, Avrupa’da ise ikinci sıradayız. Lakin bizdeki dağılım diğer ülkelere göre oldukça farklı. Bizde otogaz tüketimi bir pazar haline geldi. Hatta otogaz tüketiminde birinci ülkeyiz. Otogazla çalışan yaklaşık 4.8 milyon adet araç var, bu da toplam araç parkının yüzde 38’ine denk geliyor. Tüplü gaz ise son yıllarda ciddi şekilde daraldı. Bu daralmayı da otogaz pazarıyla telafi ettik. Bu şekilde son yıllarda pazar büyüklüğünde çok fazla değişim olmadı.

“ÇOK HIZLI BİR TALEP DARALMASI YAŞADIK”

Türkiye LPG sektörü de diğer ülkelerin LPG sektörleri gibi pandemi sürecinden olumsuz etkilendi. Bize pandemi sürecini LPG piyasası açısından değerlendirir misiniz?

Çok zor bir dönem geçirdik. Birçok sektörde de benzer zorluklar vardı. Otogaz açısından da problemler özellikle Mart ve Nisan aylarında yaşandı. Bunun yanında bizim gibi büyük miktarda stok taşıyan şirketler çok sert fiyat düşüşü nedeniyle Mart sonunda stokla ilgili zararlara katlanmak zorunda kaldılar. Buna benzer problemler, ki bu sorunlar akaryakıtta da var, muhtemelen telafi de edilemeyecek. Bunun yanında çok hızlı bir talep daralması yaşadık. Özellikle Mart ayının ikinci yarısında sokağa çıkma yasaklarının başlaması, insanların evlerinden çıkmamasıyla otogaz pazarı çok büyük oranda daraldı. Benzer bir etkiyi ilk başlarda tüplü gazda da gördük. Bir anda iş yerleri kapanınca büyük bir talep daralması yaşadık. Tüplü gaz Nisan ayında toparlandı. İnsanlar evlerinde kaldıkları için bu durum evsel tüketime ciddi bir artış getirdi. Mayıs ayından sonra yavaş yavaş bir normalleşme sürecine girdik. Şu anda geldiğimiz noktada tüplü gazın çok etkilenmeyeceğini tahmin ediyorum. EPDK’nın son yayınladığı raporlara da baktığımızda tüplü gazda yüzde 1 civarında bir daralma görülüyor. Bu demek oluyor ki sektör Mart ayında yaşanan o zorlu dönemi atlatmış. Otogaz daha fazla etkilendi. Yıla çok iyi başlamıştık. Ocak ve Şubat ayında geçtiğimiz yıla göre yüzde 7 oranında bir büyüme vardı. Bu yılla ilgili beklentilerimiz çok pozitifti fakat pandemi bu beklentileri çok ciddi şekilde etkiledi. Sonuç itibarıyla bu yılı otogaz pazarı bir daralmayla kapatacak gibi görünüyor.

‘LPG ÇOK GÜÇLÜ BİR HAMMADDE KAYNAĞI’  

Dünyada da, ülkemizde de LPG’nin kullanım alanları genişliyor. Bu konuda bizleri yeni gelişmeler hakkında bilgilendirir misiniz?

LPG yakıt olarak kullanılmasının yanında özellikle petrokimya olmak üzere birçok alanda da kullanılıyor. Çok güçlü bir hammadde kaynağı aynı zamanda. Ülkemizde ağırlıklı olarak kullanım alanı tüplü gazdır. Daha sonra doğal gaz devreye girdi, endüstriyel kullanımıysa Türkiye’de oldukça düşük ama dünyada endüstride çok yoğun şekilde kullanılıyor. Bunun yanında tarım sektöründe çok yaygın olarak kullanılıyor. Dünyadaki oranlara baktığımızda yüzde 44 oranında gaz evsel amaçlı kullanılıyor. Otogaz ise yüzde 8, Türkiye’nin bu alandaki konumunu bu rakamlardan da görüyoruz. Dünyadaki toplam gaz tüketiminin yüzde 28’i de petrokimyada kullanılıyor. Yakın zamanda EPDK, LPG’nin farklı kullanım amaçlarına dikkat çekmek için bir kaynak hazırladı. Biz de LPG’nin özellikle çevreci boyutunun öne çıkarılarak farklı kullanım alanlarını tanıtmak için yapılan bu çalışmaya sektör olarak destek veriyoruz.

“ÇOK ETKİN ÇALIŞAN BİR MECLİSİMİZ VAR”

Siz aynı zamanda TOBB LPG Sektör Meclisi Başkanlığı görevini de yapıyorsunuz. Bize meclisin işleyişinden bahseder misiniz?

Meclisimiz kamu ve özel sektörü bir platformda buluşturan bir yapıya sahip. Kamu temsilcileri ve özel sektör temsilcileri burada birlikte çalışıyorlar ve çok etkin çalışan bir meclisimiz var. Meclisimizin amacı; LPG pazarının gelişmesi ve sürdürülebilirliği sağlamak, bunun yanında sektördeki iyi uygulamaların da yaygınlaştırılması ve iyi seviyeye çıkarılması için çalışmak. Alt komitelerimiz var; mevzuat komitesi, teknik komitesi, otogaz komitesi var ve bu komiteler çok etkin çalışıyor. Her türlü gelişmeyi bu komitelerimiz aracılığıyla analiz ediyoruz. Özellikle Ankara’da komitelerimiz etkin olarak çalışıyorlar. Meclisimizin gündemindeki konulardan kısaca bahsedebilirim. İlk olarak; yakın zamanda bir Geri Kazanım Katılım Uygulaması gündeme gelmişti. Bu uygulamadan tüplü faaliyetlerin muaf tutulması için çok yoğun bir çalışma yaptık. Eğer bu uygulama ilk günkü şekliyle yürürlüğe girseydi, sektörün üstüne 450 milyon liralık bir yük gelecekti ki tüpü gaz sektöründeki oyuncuların bu yükü kaldırması mümkün değildi. Bu problemi bakanlığımızın da desteğiyle sektör için uygun hale getirmiş olduk. Yine bir diğer konu da; koku tayin metoduydu. Bu bizim sektörün standartlarını belirleyen, TS EN 589 standartlarında yer alan bir madde. Bundan 6-7 yıl önce Türkiye’deki dolum tesislerinin koku problemi dolayısıyla lisanslarının iptali gündeme gelmişti. Kullandığımız LPG’yi biz kokulandırıyoruz. Koku miktarının da belirlenmesi, test edilmesi için, o dönemde koklayarak bu testler yapılıyordu. Bir laboratuvar testi sırasında gazın konusunun yetersiz olduğu sonucuna ulaşılıp, o dönemki yürürlük gereği tamamen lisans iptalini gerektiriyordu. Şimdi bu kadar subjektif bir yöntem olan burunla koklamak yerine daha objektif bir metot olan bir ölçüm tanımlandı. Bu da sektörün büyümesi için önemli bir gelişme. 

Yine 9 Haziran tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan ve sektörümüzün çok yakından takip ettiği bir konu olan; İş Yeri Ama Ve Çalışma Yönetmeliğinin 8. Maddesinde yapılan değişiklik var. Sektörü çok olumsuz etkileme potansiyeli var. Bununla ilgili yine ilgili Ankara’da yapılması gereken değişikliklerin yapılması için çalışıyoruz.

Bizi çok yakından ilgilendiren ve sektörümüzün meclisinde olan bir konu da; LPG Tüp Dolum Tesislerine Ait Sanayi Sicim Belgelerinin iptal edilmesi. Dolum tesisleri büyük oranda sanayi sicim belgelerine sahip değil. Bu hakkın kazanılması için de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla yoğun bir şekilde çalışıyoruz.

“AYGAZ PAZAR PAYI ANLAMINDA SEKTÖRÜN LİDERİ”

Aygaz hakkında konuşacak olursak; Aygaz’ın LPG piyasasındaki mevcut konumundan, bayi sayısından ve pazar payından bahseder misiniz?

Aygaz, Türkiye’nin en köklü LPG şirketlerinden bir tanesi. Neredeyse faaliyetlerine başladığı günden beri pazar payı anlamında bu sektörün lideri. Hem tüplü gaz, hem de otogazda liderliğimiz uzun yıllardır devam ediyor. Tabii bu markamızla ve yaygın bayi ağımızla alakalı. Hizmet standartlarımızla, kalitemizle alakalı. Toplamda yüzde 25 civarında bir pazar payımız var. İSO’nun 2019 yılında yapmış olduğu En Büyük 500 Sanayi Şirketi sıralamasında da Aygaz, 22’nci sırada. 1700’ü aşkın otogaz bayimiz var. 2 bin 400’e yakın da tüplü gaz bayimiz var. Yani 81 ilde 4 binden fazla bayiyle faaliyet gösteriyoruz. Her gün 60 binden fazla eve tüplü gaz teslim ediyoruz. Her gün istasyonlarımızı 220 binden fazla araç ziyaret ediyor. Dolayısıyla Aygaz, günlük yaşamın içinde, en ücra köşeye gittiğinizde bile size çok yakın bir marka.

‘PAZAR PAYIMIZDA ÇOK CİDDİ BİR DEĞİŞİKLİK GÖRMÜYORUZ’

Peki bu kısıtlamaların yaşandığı dönemden Aygaz nasıl etkilendi?

Aslında bu dönemde pazar payımızda çok ciddi bir değişiklik görmüyoruz. Bizi de tabi bu sokağa çıkma yasakları olumsuz etkiledi. Hatta sektördeki diğer şirketlere göre, büyük miktardaki stok yükümüzden dolayı daha fazla etkilenmiş olabiliriz. Zaten halka açık bir şirketiz ve ilk çeyrekteki bu stok durumumuzdan dolayı gelir tablosunu çok net görebiliyorsunuz. Şu anda bizim satışlarımız da aylık olarak baktığımızda geçen seneki değerlerine geldi ama yıllık olarak baktığımızda Mart, Nisan ve Haziran ayının etkisiyle biz de bir daralma yaşayacağız. Dediğim gibi halka açık bir şirket olduğumuz için, yatırımcılarımıza geleceğe yönelik tahminler veriyoruz. Geçen yıl biz 302 bin ton tüplü gaz satmıştık, bu yıl tahminen onun bir miktar altında kalırız ama 285 bin ila 300 bin ton arasında bir satışı öngörüyoruz ve yatırımcılarımızla paylaşıyoruz. Otogazda geçtiğimiz yıl 725 bin ton civarında bir satışımız vardı ve muhtemelen onda da bu rakamın çok az altında bir satış gerçekleştireceğiz.

“2021’İN TOPLAM LPG SATIŞLARI ÖZELİNDE DAHA İYİ BİR YIL OLMASINI BEKLİYORUM”

2021 ile ilgili planlarınız, öngörüleriniz şekillenmeye başladı mı?

2021 ile ilgili çalışmalara yeni başladık, bütçe dönemindeyiz. 2021 ile ilgili birçok belirsizlik var. Özellikle pandemi dönemi nasıl ilerleyecek? Aşı bulunacak mı? Kısıtlamalar tekrar olacak mı? gibi sorular var. Benim kişisel tahminim; 2021’in, 2020’nin daha normalleşmiş bir versiyonu olacağı yönünde. 2020’nin Mart, Nisan aylarında yaşadığımız keskin düşüşlerin olmayacağını öngörüyoruz. 2021’in toplam LPG satışları özelinde daha iyi bir yıl olmasını bekliyorum.

“4 TEMEL FELSEFEMİZ VAR; ADALET, ŞEFFAFLIK, HESAP VERİLEBİLİRLİK VE SORUMLULUK”

Aygaz olarak sürdürülebilirlik konusuna çok önem verdiğinizi biliyoruz. Bize sürdürülebilirlik konusunda yaptığınız çalışmalarla ilgili bilgi vermeniz mümkün mü?

Aygaz, Türkiye’de sürdürülebilirlik raporu hazırlayan ilk şirketlerden bir tanesi. 2008 yılından beri bu kapsamda çalışmalar yapıyoruz. Ben de 2009 sonunda Aygaz’a gelmiştim ve geldiğimde fark ettiğim ilk şeylerden biri bu konuya verilen önemdi. Bu konu kapsamında şirketin kurumsal yönetime yönelik çalışmalarda aktif rol oynayan komiteler var. Kurumsal yönetim yaklaşımımızda 4 temel felsefemiz var; adalet, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk. Bu konudaki çabamızın karşılığını da kurumsal derecelendirme notumuzda çok net görüyoruz. Bu notumuz 2018 yılında 9.4 iken, 2019 yılında 9.42’ye çıktı ve 2020’de de aynı şekilde devam ediyor. Bunun yanında Borsa İstanbul’un kurumsal yönetim endeksine de şirketimiz dahil. Koç Topluluğu’nun imzalamış olduğu Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nde yer alan insan hakları ve çalışma ilkeleri var ve şirketimizde bunu birebir takip ediyoruz, temel olarak esas alıyoruz. Bizim yönetim olarak bir çabamız da; şirketi geleceğe hazırlamak, bizden sonraki nesillere büyüyen bir Aygaz bırakmak. Bunun için de çeşitli çalışmalar yapıyoruz. 2019’da Bangladeş’te, Türkiye’deki iş modeline benzer faaliyetlere başladık. Şimdi gerekli izinler tamamlandıktan sonra, depolama, dolum ve satış faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Türkiye’de yeni ürünleri pazara sunduk; hem mutfakta hem dışarda kullanılan, Aygaz Mini’yi sektöre kazandırdık.

“BAYİLERİMİZLE ÇOK YAKINIZ VE BU BİZİ FARKLI KILIYOR”

Aygaz Türkiye’nin en köklü bayi teşkilatlandırmasından birine sahip. Vehbi Koç döneminden beri süregelen bir ‘Aygaz-Bayi’ ilişkisi var. Aygaz’ın bayileriyle ilişkileri ve bayi memnuniyetini sağlama konusundaki stratejilerini anlatır mısınız?

Aygaz’ın bu noktaya gelmesindeki en büyük pay şüphesiz ki bayilerimizin. Zaten Koç Grubu’nun felsefesinde de bayiler bizim için en önemli iş ortaklarımızdır. Bütün Koç Grubu şirketlerinde bayi memnuniyetine çok önem verilir. Koç Şirketi de dönem dönem tüm grup bayileriyle bir araya gelip, bayilerle yakın iletişimini sürdürür. 4 binden fazla bayimiz olduğundan bahsetmiştim, bizim bayilerimizle olan ilişkilerimiz çok uzun vadededir. Şu anda üçüncü kuşak iş başında olan bayilerimiz var. Aygaz’ın kuruluşundan beri bayiliğini sürdüren çok eski bayilerimiz var ki bu bizim için gerçekten çok gurur verici. Son dönemde, bu pandemi dolayısıyla seyahat edemez hale geldik. Seyahat imkanlarımız kısıtlandı ama buna rağmen, bayilerimizle birlikte çok hızlı bir dönüşüm de gerçekleştirdik. Esasında bu dijitalleşme kavramı çok yakın zamanda Türkiye’nin gündemine girmiş olmasına rağmen, biz Aygaz olarak dijitalleşmeyi çok önceden gündemimize almıştık. Bunun da bu dönemde çok büyük faydalarını gördük. Eskiden bayilerimizle bayi toplantısı yapardık, şimdi bu toplantıları online yapmaya başladık. Yani bu dönemde de Aygaz ile bayileri arasındaki ilişki belki dijital ortama taşındı ama hiçbir kesintiye uğramadan devam etti. Pandemi dönemi bizim ve bayilerimiz açısından esasında bir sınavdı. Çok büyük bir gururla söyleyebilirim ki; Aygaz bayileri ve Aygaz, hatta büyük ölçüde sektör, bu dönemi başarıyla geçti. Düşünün ki; pandeminin en yoğun döneminde, insanların sokağa çıkmaya korktuğu o dönemde dahi biz hiçbir müşterimizi gazsız bırakmadık. Bu da bayilerimizin sayesinde oldu. Sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde bile özel izinle hizmete devam eden bayilerimiz, 65 yaş üstü, sokağa çıkma kısıtlaması olan müşterilerimizin, ekmek, yiyecek gibi ihtiyaçlarını bile götürdüler. Bayilerimizle çok yakınız ve bu bizi farklı kılıyor.

‘SEKTÖR OLARAK TÜKETİCİ BEKLENTİLERİNE YÖNELİK ÜRÜNLERİ ÇIKARTMAMIZ GEREKİYOR’

2019’da Aygaz Mini’yi, bu yıl da Aygaz Maxi’yi piyasaya sürdünüz. Ürün gamında bir takım farklılaştırmalar yapıyorsunuz. Bu çalışmalar devam edecek mi?

Türkiye’de tüplü gaz 60 yıldan beri hayatımızda. Bu dönem içerisinde tüketicinin ihtiyaçları da, beklentileri de çok değişti. Sektör olarak değişen tüketici beklentilerine yönelik ürünleri çıkartmamız gerekiyor. Diğer taraftan büyümeyen, hatta geçmişte çok ciddi daralmış bir pazar. Daralan pazarda yeni ürün çıkartmak çok yüksek maliyetler gerektiriyor. Bütün bunlara rağmen biz müşterilerimizin yeni ürünlere kavuşmasını çok önemsiyoruz. Bu kapsamda bizim bir Ar-Ge Merkezimiz var. Hatta bizim sektördeki tek Ar-Ge merkezi Aygaz’da. Ar-Ge ekibimizin yoğun çalışmalarıyla Aygaz Mini’yi çıkarttık. Esasen Aygaz Mini sadece bir tüp değil, bir ürün ailesi. Ayrıca Aygaz Mini, üzerine herhangi bir aparat gerektirmeden, bizim ev tüplerimizin de bir alternatifi. Önümüzdeki dönem bu ürün için bir takım aksesuarlar da çıkacak. Buradaki amacımız; yıllardan beri hayatımızın bir parçası olan, kamp tüpü diye adlandırdığımız tüpe alternatif, çok daha çağdaş görünen, kolay kullanılabilen, kendi çakmağı olan, kendi taşıma çantası olan bir ürün yaratmaktı. Müşterilerimizden gerçekten çok olumlu geri dönüşler aldık.

Yine yakın zamanda Aygaz Maxi ürünümüzü çıkarttık. Ar-Ge Merkezimizde geliştirildi. Ürün gamımızda, çok sayıda, gaz ile çalışan ekipman var. Aygaz’ın ‘www.keyflibahce.com’ adında bir internet sitesi var. Ortam ısıtıcılarımız, barbekülerimiz, palmiyelerimiz mevcut. Kısacası biz Aygaz olarak LPG’yi, tüplü gazı kullanım sınırlarından çıkartıp, her ortamda kullanılabilir hale getirmek için de çaba sarf ediyoruz. Bu anlamda Aygaz Maxi de bu saydığım özelliklere çok uyumlu yeni ürünümüz.