“İş yapış ve yönetim anlayışı tamamen yeniden kurgulanacak”

Aydem ve Gediz Elektrik Perakende Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, koronavirüs salgınının elektrik piyasasına etkilerini Petroturk’e anlattı.

Aydem ve Gediz Elektrik Perakende Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, koronavirüs salgınının perakende elektrik piyasasına etkilerini ve gelecek döneme ilişkin değerlendirmelerini Petroturk.com’a anlattı.  “Elektrik sektörü olarak kötünün iyisi durumundayız” diyen Demirağ, iş yerlerini kapatmak, üretimlerini durdurmak, üretse bile arz-talep dengesi bozulmuş sektörlere kıyasla kendilerini şanslı gördüklerini söyledi.

Tahsilat ve fiyatlar konusunda sıkıntıların sürmesi durumunda desteğe ihtiyaç olacağını ifade eden Demirağ, bu konuda gerekli iletişimin sürdüğü bilgisini de verdi.

İşte Aydem ve Gediz Elektrik Perakende Genel Müdürü Çağdaş Demirağ’ın Petroturk.com’a yaptığı o özel açıklamalar:

“ELEKTRİK SEKTÖRÜ OLARAK KÖTÜNÜN İYİSİ DURUMUNDAYIZ”

İçinde bulunduğumuz durumun elektrik piyasasına etkileri nasıl? Özellikle elektrik dağıtımı ve perakendede nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız? Tahsilatlar ve tüketim ne durumda?

Dünya olarak zor bir dönemden geçiyoruz ve yüzyılda bir gerçekleşebilecek bir kriz ile karşı karşıyayız. Ülke olarak diğer ülkelere kıyasla şanslı bir konumdayız. Hızlı bir şekilde hem hükümet hem de insanlar sağlık yönünden önlemleri aldılar. Pandeminin yayılımı belli bir coğrafyada sınırlandırıldı.  Dünyada hem şirketler ve hem de bireyler pandemiden ekonomik olarak az ya da çok olumsuz olarak etkilenecek bu kaçınılmaz.

Elektrik sektörü özelinde Çin, İtalya, İspanya ve Birleşik Krallığı incelediğimizde ülkeler bazında ufak değişiklikler gösterse de tüketimde yüzde 25’lik bir düşüş gözlemleniyor. Tahsilat ve nakit akış kısmında devlet destekleri ve şirketlerin kendi güçlü finans yapısı sebebi ile ciddi bir sorun şu ana kadar yaşamamış durumdalar. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların etkisi bu ülkelerde de gözlemleniyor.

Ülkemizde tüketim tarafında bu seviyeler görülmedi. Yüzde 20’lik bir düşüş gerçekleşmiş durumda. Alınan ekonomik tedbirler ile bu seviyeyi aşmayacağını düşünüyorum.

Elektrik sektörü tüm sektörler ile direk bağlantılı olduğu için tahsilat riski şu an en büyük risk olarak ortaya çıkıyor. Pandeminin süresi, ihracat ve ithalatın açılması, turizmin durumu bizi doğrudan etkileyecektir. Gelir kaybına uğrayan sanayi tesisleri, ticarethaneler ve kapalı iş yerleri sebebi ile ödeme oranlarındaki düşüşün öncelikle görevli tedarik şirketlerini ve sonrasında dağıtım şirketlerini negatif yönde etkileme ihtimali yüksek. Sektör paydaşları bununla ilgili gerekli önlemleri alarak çeşitli senaryolar hazırladılar. Kamu ile sıkı bir iletişim içerisinde bu sorunun üzerinden gelmek için çalışıyoruz. Mart ve Nisan aylarında tahsilatlar yönünde düşüş var fakat öngördüğümüz seviyeden daha olumlu bir tablo var önümüzde. Mayıs ayında ise düşüşün artacağını öngörüyorum.

Yönetmemiz gereken bir diğer konu ise enerji fiyatları. Petrol fiyatları birçok faktörden etkilendiği için çok yüksek seviyede bir fiyat oynaklığı mevcut. Bu da şirketlerin tüm operasyonlarını etkiliyor. Enerji fiyatlarında yaşanan düşüş YEKDEM de artış olarak yansıyor, özellikle nakit akış etkisi ciddi bir risk içeriyor. Burada hem sektör hem de kamu gerekli adımları atmaya hazır gözüküyor. Kısa sürede ve az zararla bunu atlatma şansımız var.

Elektrik sektörü olarak kötünün iyisi durumundayız. Bugün iş yerlerini kapatmak, üretimlerini durdurmak, üretse bile arz-talep dengesi bozulmuş sektörlere kıyasla kendimizi şanslı hissediyorum. Gerekli adımları hızlıca atarak, katlanılabilir zararlar ile aşacağımıza inancım tam.

“YILIN İKİNCİ YARISINDA FİYATLAR STABİL HALE GELECEKTİR”

Salgının muhtemel etkilerinin azalması ile birlikte yılın ikinci yarısında nasıl bir tablo öngörüyorsunuz?

Bizim sektörde, salgın bitse bile etkilerinin 2021 yılının ilk çeyreğine kadar süreceğini düşünüyorum. 2020 verimli başladığımız bir yıldı. Tekrar o seviyelere geri gelmemiz, salgın Mayıs’ta kontrol altına alınsa bile 2021’nin Mart ayını bulacaktır. Yılın ikinci yarısında fiyatlar stabil hale gelecektir. Fiyat oynaklıkları yönetebilecek seviyede olacaktır.

Tüketim düşüşü yüzde 20’lerden kademeli olarak yıl sonunda yüzde 5 seviyesine kadar yükselir. 2020 yılı ikinci yarısında bir büyüme ön görmek zor. Tahsilat konusunda bir şey söylemek için henüz çok erken. Sektörlere ve ekonomiye olan etkilerini net olarak anlamak için Mayıs ve Haziran aylarını görmeye ihtiyacımız var.

Yılın ikinci yarısının şu an olduğu gibi kar/zarar, büyüme yerine risk kontrolü ve nakit akış yönetimi ile geçeceğini ön görüyorum. Ayrıca teknolojik yatırımların erkene çekileceği ve daha önemli olacağı bir 6 ay geçireceğiz.

Kamu otoritelerince açıklanan ekonomik paketler kapsamına alınan sektörler arasında enerji sektörü yok. Enerji piyasasının devletten desteğe ihtiyacı var mı? Ne tür destekler verilebilir?

Biraz önce belirttiğim gibi biz diğer sektörlere kıyasla daha şanslıyız. Bu sebeple kamunun acil destek vermesi gereken alanlara yöneldiğini düşünüyorum. Biz regüle bir sektörüz. İlgili kurumlar ve yetkililer detaylı analizler ve doğru iletişim ile sektörü yakından takip ediyor. Bizler nasıl şirketlerimiz için çeşitli senaryolar üzerinden eylem planları yapıyor isek onlarda sektör için bu hazırlıkları yapıyorlardır. Mevcut etkilerin artmaması durumunda desteğe ihtiyaç olacağını düşünmüyorum. Tahsilat ve fiyatlar konusunda sıkıntıların sürmesi durumunda desteğe ihtiyaç olacaktır. Bu konuda gerekli iletişim zaten sürmektedir.

“TAHSİLAT RİSKİNİ İNDİRECEK KARARLARIN ALINMASI RAHATLAMA SAĞLAYACAKTIR”

Sürecin sektör için daha az hasarla atlatılması için yapılması gerektiğini düşündüğünüz düzenlemeler var mı? Beklentileriniz neler?

Bu konuda öneri sunmak kolay değil. Zaten sektör ve kamu sürekli ilişki içerisinde ve öneriler konuşuluyor, planlamaya alınıyor. Nakit akış ve diğer faktörler düşünüldüğünde sektörün bazı sektörler gibi mücbir sebep kapsamına alınması, bankalara olan ödemelerin bir süre ertelenebilir olması, tahsilat riskini indirecek kararların alınması bir rahatlama sağlayacaktır.

Yaşanan sürecin İş hayatına etkilerinin neler olmasını bekliyorsunuz?

Pandemi gerçek anlamda tüm dünyaya soğuk bir duş etkisi yarattı. Türk yöneticiler kriz yönetimine alışkın olduğu için bu süreci daha kolay yönetiyorlar. Yurt dışı örneklerini incelediğimizde büyük kargaşa ortaya çıkıyor. Bunun olumsuz etkileri yanında iş hayatında olumlu etkileri olacaktır. İş yapış ve yönetim anlayışı tamamen yeniden kurgulanacak. Pandemi bizlere sabit bir noktada olmadan da verimli çalışılabileceğini öğretti. Bu güne kadar gördüğümüz krizlere karşı herkesin bir planı mevcutken doğa kimsenin hazırlıklı olmadığı bir krizi meydana getirdi. Yönetim kitaplarında yer almayan bir durum yaşıyoruz. Bunun öğretici taraflarına yönelmemiz gerekiyor.

Teknoloji ve çevrimiçi çalışma platformlarının gelişme süresini 5 yıl kısaltan bir dönem geçiriyoruz. Bunun öğretilerini doğru alan şirketler için yeni bir dünya başlıyor.