Elektrik sektörü, dağıtım ve perakende tarafında enerji verimliliği faaliyetlerini masaya yatırdı

ELDER Koordinatörlüğünde, Başkent EDAŞ yürütücülüğünde gerçekleştirilen ‘Elektrik Sektörü, Dağıtım ve Perakende Tarafı Enerji Verimliliği Faaliyetleri Arama Toplantısı’ dijital ortamda gerçekleştirildi. 

Sibel ACAR-ANKARA/ Toplantının açılış konuşmalarını ENVER Genel Başkan Vekili Dr. Oğuz Can ve ELDER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Pınar gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşma yapan ELDER Yönetim Kurulu Üyesi Murat Pınar, enerji verimliliğinin bir kültür işi olduğuna dikkati çekerek bu bilincin kurumlar tarafından tek başına gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını bu noktada tüm paydaşlar tarafından bilince sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. 

Bu aşamada yapılması gerekenleri enerjinin tüketildiği yerde üretilmesi, LED dönüşüm, talep tarafı yönetimi şeklinde sıralayan Pınar; “Bugün en önemli kriterlerden bir tanesi enerjiyi tükettiğiniz yerde üreteceksiniz” diye konuştu. 

“DAĞITIM VE TEDARİK ŞİRKETLERİ TASARRUFLARIN SAĞLANMASINDA AKTİF ROL ALABİLİR” 

Panel kapsamında gerçekleşen oturumlarda Shura Enerji Analisti Ayşe Ceren Sarı, “Tüketici Tarafı Enerji Verimliliği İyi Uygulama Örnekleri” ne ilişkin sunumunu katılımcılarla paylaştı. 

Tasarruf konusunda yapılan araştırmaları paylaşan Sarı; “Türkiye’de 2030 yılında yüzde 72’si sanayi ve binalarda yüzde 28’i dağıtım şirketleri başta olmak üzere diğer alanlarda baz senaryoya kıyasla 42,3 TWh elektrik tasarrufu bulunmaktadır. Elektrik dağıtım şirketleri bu tasarrufların tümünün sağlanmasında doğrudan veya dolaylı rol alabilir. Tasarruf potansiyeline ulaşmada son kullanıcı alanında enerji verimliliği önlemlerinin uygulanması özellikle etkili olacaktır. Bunlar için enerji verimliliği mevzuatı, politika mekanizma araçları, finansal mekanizmalar ve iş modellerinin kullanılması itici güç olacaktır. Dağıtım ve tedarik şirketleri son kullanıcı tarafında çeşitli faaliyetlerde bulunabilir” dedi. 

Tasarruf çalışmalarında dağıtım şirketlerinin durumuna değinen Sarı; “Shura Enerji Verimliliği Senaryosu Sonuçlarına göre, 2030 yılında baz senaryoya kıyasla 2030 yılında elektrik tasarrufu için harcanan her 1 dolar, 1,2 ila 15 dolar ana fayda sağlamaktadır.  Bu tasarrufların sağlanmasında dağıtım ve tedarik şirketleri doğrudan veya dolaylı olarak aktif rol alabilir” diye konuştu. 

Sarı, tasarrufun sektörler bazında kırılımına değinerek potansiyelin yüze 45’inin sanayide, yüzde 32’sinin binalarda  yüzde 23’ünün ise diğer sektörlerde bulunduğunu belirtti. 

Sarı, toplantıda enerjinin verimli kullanılabilmesi için enerji tedarik ve dağıtım şirketleri tarafından son kullanıcı tarafında yapılabilecek uygulamaları anlatarak dünyada uygulanan proje örneklerini katılımcılarla paylaştı. 

“ENERJİ VERİMLİLİĞİ ANA ARZ KAYNAĞIMIZDIR” 

Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı Planlama ve Denetim Daire Başkanı Bilal Düzgün ise yaptığı sunumunda; “Enerji verimliliği bizim ana arz kaynağımızdır. Her şeyden önce gelir” ifadelerini kullandı. 

Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda tespit edilen stratejilere enerji sektörü özelinde değinen Düzgün; “Bina sektörünün ısınma talebi 2002-2018 döneminde yıllık ortalama yüzde 3,8 arttı. Isı talebi 2030 yılına kadar yüzde 45 ila yüzde 60 civarlarında artarak 250-280 TWh seviyelerine ulaşacak. Soğutma talebinde ise 8-13 TWh’lere ulaşması öngörülürken klima stoğu 8 milyona ulaşacak” dedi. 

Elektrik iletim ve dağıtım faaliyetlerinde verimlilik artışının geliştirilmesine yönelik değerlendirmelerde bulunan Düzgün; ”Kayıp kaçak oranları 2013 yılındaki yüzde 15,92 oranlarından 2019 yılında yüzde 11,43’e düşmüştür. Kojenerasyon ve çatı güneşi gibi dağıtık üretim sistemleri sayesinde sadece 2019 yılında 2,38 ktep, UEVEP döneminde ise kümilstif 11,31 ktep şebeke kaybının önüne geçilmiştir” diye konuştu. 

EPDK ENERJİ UZMANI SAĞLAM, TALEP TARAFI KAVRAMINA DİKKATİ ÇEKTİ 

EPDK Enerji Uzmanı Mehtap Alper Sağlam “Dağıtık Enerji ve Enerji Verimliliği Perspektifinde Talep Tarafı Yönetimi”ne ilişkin gerçekleştirdiği sunumda ‘Talep Tarafı Katılım’ kavramının önemine dikkati çekerek tüketicilerin sistem ihtiyaçları doğrultusunda oluşan bir piyasa sinyaline karşılık tüketim alışkanlıklarından vazgeçerek elektrik kullanım miktarını değiştirme potansiyelinin enerji verimliliğiyle olan ilişkisine vurgu yaptı. 

Enerji sistemlerinin dönüşümü ve dağıtım şirketlerinin yeni rollerine ilişkin konuşan Sağlam; “Çift yönlü enerji akışı gibi yaşanan yapısal dönüşümün dağıtık üretim kaynaklarının yaygınlaşması sonucunda yaşandığını belirtti. 

Dağıtım şebekesi işletmecilerinin enerji dönüşüm sürecindeki yeni rolleri sıralayan Aydın, bunları pik yükün yönetilmesi, kısıt yönetimi, gerilim kontrolü hizmeti alınması, teknik doğrulama ve iletim şebekesi işletmecilerine reaktif güç desteği olarak sıraladı.