Türkiye’nin ilk nükleer santralinde son reaktörün temeli atıldı

Türkiye’nin devam eden en büyük yatırımlarından Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) 4’üncü reaktörünün temeli, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in katıldığı törenle atıldı.

Bakan Dönmez, Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni (NGS) gelecek sene Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılında açmayı hedeflediklerini söyledi.

Bakan Dönmez, santralin dördüncü ve son reaktörünün temel atma töreninde, geçen yıl da üçüncü reaktörün temelinin atıldığını anımsattı.

Projedeki ilerlemeye değinen Dönmez, “Türkiye’nin yarım asrı aşan nükleer enerji yolculuğunda artık tünelin ucundaki ışık görünmeye başladı.” dedi.

Dönmez, yaklaşık 70 yıldır 30’dan fazla ülkede nükleer enerjinin kullanıldığını belirterek, aktif durumdaki 440 reaktörün küresel elektrik enerjisi talebinin yaklaşık yüzde 10’unu karşıladığını kaydetti.

Dünyada 54 reaktörün de inşa halinde olduğunu aktaran Bakan Dönmez, “Özellikle pandemi sonrası artan enerji talebinin karşılanmasında ve küresel emisyonların azaltılmasında nükleer, önemli bir seçenek olarak bütün dünyanın önünde duruyor.” dedi.

– “Cumhuriyetimizin 100. yılında açılışını birlikte gerçekleştireceğiz”

Bakan Dönmez, Türkiye’de ilk adımları 1950’lerde atılan nükleer enerji çalışmalarının çeşitli nedenlerle akamete uğradığını vurgulayarak, “Nükleer enerji Türkiye için artık bir rüya olmaktan ziyade gerçekçi bir hedef haline dönüştü. Biz 2018’de Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATOM) Genel Müdürü Sayın Alexey Likhachev ile yine buradaydık. Akkuyu’nun ilk reaktörünün temelini birlikte atmıştık. Bugün de son reaktörün temelini yine birlikte atıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl da yani Cumhuriyetimizin 100. yılında da açılışını hep birlikte gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

Akkuyu NGS’nin, Cumhuriyet tarihinin “tek kalemdeki” en büyük yatırımı olduğuna dikkati çeken Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tamamlandığında 4 reaktör elektrik talebimizin neredeyse yüzde 10’unu tek başına karşılayabilecek durumda olacak. Aslında Akkuyu’da tek santral değil 4 santral yapıyoruz gibi de düşünebiliriz. Bu 4 reaktör 60 yıl boyunca kar kış, gece gündüz demeden 7 gün 24 saat aralıksız çalışacak. Eğer Akkuyu NGS’nin ürettiği kadar elektrik üretecek bir doğal gaz santrali yapsaydık büyüklüğü 6 bin 400 megavat olacaktı. Bu santral ortalama 30 yıl işletmede kalacağı için 30’uncu yılın sonunda aynı büyüklükte ikinci bir doğal gaz santrali daha inşa etmek zorunda kalacaktık. Çünkü doğal gaz santrallerinin teknik ömrü sınırlı. Bu işin inşaat maliyeti. Santralde kullanılacak doğal gazın maliyetine gelince, böylesi bir santral için yıllık 7 milyar metreküp ilave doğal gaz kullanacaktık. Akkuyu’nun 60 yıl boyunca işletmede kalacağı düşünüldüğünde, Akkuyu ile aynı büyüklükteki bir doğal gaz santrali için toplamda 420 milyar metreküp gazı ithal etmek durumunda kalacaktık. Bu mevcut doğal gaz ihtiyacımızın neredeyse 8 katından daha fazla bir rakam demek.”

– Sahada 300’e yakın iş sağlığı ve güvenliği uzmanı çalışıyor

Bakan Dönmez, projedeki çalışmaların planlandığı şekilde ilerlediğini belirterek, sahanın her noktasında çalışmaların eş zamanlı sürdürüldüğünü ifade etti.

Santralin birinci ünitesinin reaktör basınç kabı ve buhar jeneratörlerinin montajının tamamlandığını, ana sirkülasyon boru hattının kaynak işlemlerinin de devam ettiğini aktaran Dönmez, “Birinci, ikinci ve üçüncü ünitenin kor tutucularının montajı tamamlandı. İkinci ünitenin iç koruma kabının üçüncü katmanı da yerleştirildi. Üçüncü ünitenin de iç koruma kabının ilk katmanı tamamlandı. Bugün dördüncü ünitenin temelinin atılmasıyla birlikte bir safhayı daha geride bırakmış oluyoruz.” şeklinde konuştu.

Dönmez, sahada iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili her konunun en ince detayına kadar takip edildiğini vurgulayarak, sahadaki sürecin sorunsuz devamı için 300’e yakın iş sağlığı ve güvenliği uzmanının mesai harcadığını anlattı.

Denetimlerin mevzuata uygun, sürekli ve eksiksiz yapıldığını kaydeden Bakan Dönmez, ilgili bakanlıklardan uzmanların sahada denetimler gerçekleştirdiğini dile getirdi.

– “600’ü aşkın Türk mühendis burada”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu NGS’nin bugünkü haliyle dünyanın en büyük şantiyelerinden birisi ve devam eden NGS projeler arasındaki en büyüğü olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

“Dünyada sadece 5 adet bulunan dünyanın en büyük vinçlerinden ikisi burada, Akkuyu’nun inşaatında hizmet veriyor. Akkuyu’dan çıkarılacak hafriyat malzemesiyle Türkiye’nin etrafında 1 metre genişlikte yaklaşık 7 metre yükseklikte bir set yapılabilirdi. Buraya dökülen ve dökülecek beton miktarıyla Türkiye’yi doğudan batıya gidip gelebilirsiniz. Burada kullanılacak demirler uç uca eklense dünyanın çevresini tam 19 kere dolaşabilirsiniz. Burada kullanılan boru bağlantıları Ankara-İstanbul arasındaki uzaklığa eşit, yaklaşık 450 kilometrelik bir mesafeden bahsediyoruz. Kullanılacak kablo miktarı Ankara ile Sayın Likhachev’in ofisinin bulunduğu Moskova arasını 2 kez gidip gelecek miktarda olabilirdi. Böylesine dünyanın en büyük projelerinden birinden bahsediyoruz. Akkuyu, sadece ekipman olarak değil iş gücü hacmiyle de dünyanın en büyük projelerinden birisi. Şantiye sahasında en yoğun günlerde 25 binden fazla kişi çalışıyor. Çalışanlarımızın büyük bir kısmı, neredeyse yüzde 80’i kendi yurttaşımız, vatandaşlarımız. Başta nükleer enerji, inşaat, elektrik elektronik olmak üzere 600’ü aşkın Türk mühendis burada, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali için ter döküyor.”

Türkiye’nin gelecekteki nükleer santrallerini işletecek ve yenilerini kuracak mühendislerin yurt dışındaki eğitimlerinin devam ettiğini belirten Dönmez, Rusya’da eğitim alan 317 öğrenciden eğitimlerini tamamlayan 246’sının Akkuyu NGS’de işe başladığını, 71 öğrencinin de eğitimlerinin sürdüğünü bildirdi.

– “Nükleer güç santralleri en yüksek güvenlik standartlarıyla inşa ediliyor”

Bakan Dönmez, Akkuyu NGS’nin sadece üreteceği elektrikle değil aynı zamanda “yeşil enerji” hedefine yapacağı katkıyla da önemli bir rol üstleneceğini ifade ederek, NGS’nin kömür bazlı hesaplamaya göre yılda 35 milyon ton, işletmede kalacağı 60 yıllık süreçte de toplamda 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceğini vurguladı.

Nükleer enerjinin “yeşil yatırım” olarak kabul gördüğünü belirten Dönmez, şöyle konuştu:

“Biliyorsunuz Avrupa Birliği, geçtiğimiz günlerde nükleer enerjinin ‘yeşil yatırım’ olarak kabul edilmesini onayladı. Fransa ve İngiltere de iklim değişikliği hedeflerini tutturmak için yeni nükleer santrallerin yapılacağını duyurdular. Dünyada nükleer teknoloji bu denli gelişmişken hala basmakalıp düşüncelerle nükleer enerjiye karşı çıkmak ideolojik yanılsamalardan başka bir şey de değildir. Nükleer güç santralleri en yüksek güvenlik standartlarıyla inşa ediliyor. Akkuyu’da da en yüksek güvenlik standartlarına sahip en son teknoloji ürünü üçüncü nesil VVER-1200 tipi reaktörler kullanılacak. Böylece enerji arz güvenliğimizi çevreci, rekabetçi ve güvenilir bir enerji kaynağıyla desteklemiş olacağız. Akkuyu, yerli teknoloji ve üretim kapasitemizin gelişmesi adına da öncü bir rol üstlenecek. Santral, tam 550 bin parçadan oluşacak. Burada inşaat, elektrik-elektronik, makine ve imalat sanayi ile bunların alt dallarıyla pek çok sektör iş yapıyor. Nükleer teknolojinin yerlileşmesi adına önümüzdeki dönem, yerli şirketlerimiz için hem diğer yerli şirketlerle hem de yabancı şirketlerle ciddi iş birlikleri ve potansiyeller doğuracak. Kararlı duruşuyla Türkiye’yi nükleer enerjiyle buluşturan Sayın Cumhurbaşkanı’mıza ve desteklerinden dolayı Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’e şükranlarımı sunuyorum.”

Dönmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Türkiye, Rusya ve İran arasında, İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen “Astana Formatında 7. Üçlü Zirve Toplantısı”nda bir araya geldiğini anımsatarak, “Her iki lider de zirvede bir aradaydı. Enerji konuları da görüşüldü. Hiç şüphesiz Akkuyu’daki bu proje de gündeme geldi ve bugün bu törenin yapılacağını her iki lider de biliyor. Onların da selamlarını sizlere iletmek istiyorum.” ifadesini kullandı.

“Akkuyu NGS ile ülkemiz enerji alanında yeni bir fazın kapılarını sonuna kadar açmış olacak”

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız da bugün tarihi bir ana hep birlikte tanıklık ettiklerini, Akkuyu NGS’nin inşaat faaliyetlerinin tüm hızıyla sürdüğünü anlatarak, “Tamamlandığında ülkemizin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu tek başına sırtlanacak olan Akkuyu NGS ile ülkemiz enerji alanında yeni bir fazın kapılarını sonuna kadar açmış olacak.” dedi.

“Akkuyu NGS bölgenin refahını artıracak”

Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu (ROSATOM) Genel Müdürü Alexey Likhachev, Akkuyu NGS’nin dördüncü güç ünitesinin inşasının başlamasıyla Türkiye’nin güvenle ulusal nükleer enerjinin gelişmesi yoluna girdiğini söyledi.

Likhachev, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de katılımıyla gerçekleştirilen Akkuyu NGS’nin dördüncü reaktörünün temel atma töreninde, ilk Türk nükleer santralinin inşaatında en üst aşamaya geçtiklerini belirtti.

Bu ünitenin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) listesinde resmi yapım aşamasında olan bir güç ünitesi şeklinde görüneceğini aktaran Likhachev, “Akkuyu NGS’nin dördüncü güç ünitesinin inşasının başlamasıyla Türkiye, güvenle ulusal nükleer enerjinin gelişmesi yoluna girmiştir. Bu endüstrinin ortaya çıkışı, ülkedeki yaşam standardına olumlu etki edecektir. Enerji güvenliğini sağlamanın yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti uzun vadede bilim ve teknolojinin gelişimi için güçlü bir ivme kazanmaktadır.” diye konuştu.

Likhachev, inşaatta yüzlerce Türk şirketinin malzeme, ekipman ve hizmet tedarik ederek çeşitli işler gerçekleştirdiğini, bugüne kadar Türk tedarikçilere verdikleri siparişlerin hacminin 3 milyar doları aştığını bildirdi.

Akkuyu NGS’de planlı şekilde inşaat ve montaj çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Likhachev, tesislerin inşaatının ilk aşamasını kasım ayında tamamlamayı planladıklarını, gelecek yıl mayısta da ilk güç ünitesi için taze nükleer yakıtın tedarikine hazır olunacağını belirtti.

Likhachev, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Cumhuriyetin 100. yıl dönümünün Türkiye için ne kadar önemli olduğunun farkına vararak, birinci güç ünitesinin inşaatını 2023’te tamamlamak için tüm proje katılımcıları her türlü çabayı gösteriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin eşsiz bir projeyi hayata geçirme konusundaki kararlılığını da belirtmek isterim. Dünyada ilk kez NGS inşaatı sırasında, tedarikçinin bir yatırımcı ve nükleer santralin çoğunluk hissedarı olduğu ‘yap-sahip ol-işlet’ ekonomik modeli kullanılmıştır. Biz bu NGS’yi tasarlıyoruz, inşa ediyoruz, bakımını yapıyoruz, işletiyoruz ve işletmeden çıkarıyoruz. Türk yetkililerle nükleer santralde üretilen elektriğin bir kısmını sabit fiyattan satılmasına ilişkin anlaşmamız vardır. Böylelikle projenin tüm katılımcıları garanti altına alınmış olacak. Biz yatırımlarımızı geri alabileceğiz. Türk tarafı, elektriği anlaştığı fiyattan alacak. Projenin bu ekonomik modele dayalı olarak hayata geçirme imkanı, Türkiye’nin bunun için gerekli hukuki temele ve büyük ölçekli altyapı projelerinin uygulanmasındaki deneyimine sahip olmasından kaynaklandığını belirtmek istiyorum.”

Akkuyu NGS’nin bölge için önemine değinen Likhachev, şunları kaydetti:

“Modern ve güvenilir Rus nükleer teknolojileri lehine bir seçim yaparak, Türkiye Cumhuriyeti, önümüzdeki on yıllar boyunca enerji istikrarının temellerini atmıştır. Akkuyu NGS bölgenin refahını artıracak, burada yaşayan birkaç nesil Türk vatandaşına güvenli bir gelecek sağlayacak, onlara güvenilir güç kaynakları, iş imkanları ve temiz hava verecektir. Ülkelerimizin şirketleri arasındaki verimli iş birliği, Türk sanayisinin ilgisi, verimli tedarik zinciri oluşturmasının projemizi, Rusya ve Türkiye arasında bir etkileşim modeli haline getirdiğini güvenle söyleyebilirim. Bunun, geleceğe bakmak, örneğin Sinop gibi yeni alanlarda yeni projeler hakkında konuşmalar yapmak için harika bir temel olduğunu düşünüyorum.”

Konuşmaların ardından Bakan Fatih Dönmez, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, AK Parti Mersin milletvekilleri Zeynep Gül Yılmaz ve Hacı Özkan ile MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, ROSATOM Genel Müdürü Alexey Likhachev, Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdürü Anastasia Zoteeva ve diğer ilgililerin katılımıyla, butonlara basılarak dördüncü reaktörün temeli atıldı.

AA