TPAO, Karadeniz’de 10 bin 700 kilometrekarelik alandaki sismik çalışmasını tamamlamak üzere

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Melih Han Bilgin, Sakarya Doğal Gaz Sahası’ndaki keşif sonrası bölgede oluşabilecek yeni potansiyellerin iyi anlaşılabilmesi için Türkiye’nin deniz sınırlarına dayandırılmış 10 bin 700 kilometrekarelik alanın sismik çalışmasının tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) 2017 ve 2018 yılı hesapları, 17 Mart’ta TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonunda görüşüldü.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Melih Han Bilgin, toplantıda yaptığı konuşmada, TPAO’nun 12 milyar lira sermayeye sahip, 3.490 kişiyi istihdam eden, günlük üretimi 150.000 varil/güne ulaşmış, 2009 ve 2019 yılları arasında 15 milyar dolar yatırım karşılığında 20 milyar dolar gelir elde ettiğini belirterek, “KKTC, Azerbaycan, Irak, Rusya ve Afganistan olmak üzere 5 ülkede faaliyet gösteren, denizlerde, derin denizlerde arama ve üretim kabiliyetine sahip bir petrol arama ve üretim şirketidir” diye konuştu.

KARADENİZ’DEKİ 10 BİN 70 KİLOMETREKARELİK ALANDAKİ SİSMİK ÇALIŞMANIN YÜZDE 96’SI BİTTİ

Bilgin, Sakarya keşfinin Karadeniz’de Zonguldak açıklarında yaklaşık 2.200 kilometrekare, 2019 yılında atılmış üç boyutlu sismik alanda yapılmış bir çalışma olduğunu belirterek, “Bu sismik alanın belirlenmesi daha önce yapılmış olan iki boyutlu sismiklere dayandırılmıştır. Arkasından yapılan keşfin neticesinde ilave olarak bölgede oluşabilecek olan yeni potansiyellerin daha iyi anlaşılabilmesi için 10.700 kilometrekarelik, ülkemizin deniz sınırlarına dayandırılmış bir sismik çalışma tamamlanmak üzeredir, yüzde 96’sı bitmiştir. Bu sismik çalışma bir hafta on gün içerisinde tamamlanarak işleme “process” arkasından da yorumlamaya hazır hâle gelecektir. Bu çalışmamız devam ediyor” dedi.

Bilgin, Dünyada 2020 yılının en büyük keşifleri sıralandığında Sakarya gaz sahası keşfinin dünyanın ikinci büyük keşfi olduğu, özellikle denizlerde yapılan en büyük keşif olduğu görüldüğünü ve literatüre girdiğini belirterek, “Denizlerde, açık denizde yaptığımız petrol aramacılığıyla ilişkili olarak ihtiyaç duyulan petrol arama hizmetleri, kurumumuz bünyesinde oluşturulmuş olan OTC Anonim Şirketi tarafından yürütülmektedir. Burada derin deniz saha hizmetleri başlığı olarak ihtiyaç duyulan bütün hizmetler yerli ve millî imkânlarla hızlı, esnek, yüksek standartta, düşük maliyetli ve çözüm odaklı olarak sunulmaktadır” diye konuştu.

TPAO 2021’DE PETROL ÜRETİMİNİ GÜNLÜK 60 BİN VARİLE ÇIKARTACAK

TPAO’nun yurtiçindeki petrol ve doğal gaz üretimimizin toplamına bakıldığında 2018, 2019 ve 2020 yılları arasında görülen artışın organik bir artış olduğuna dikkati çeken Bilgin, “2020 yılı üretimimiz ortalama günlük 51.600 varil yurt içi üretim olarak gerçekleşmiştir. Bu, 1999’dan beri gerçekleşen en büyük günlük yerli üretim hedefidir. 2021 yılında bu miktarın 60 bin varile taşınmasını hedeflemekteyiz. Kurumumuz arama faaliyetlerinin en önemli hedefi petrol üretmenin yanında aynı zamanda yeni rezerv eklemek, rezerv katkısı sağlamak. 2018, 2019 ve 2020 yılları arasında eklenmiş olan rezervlere bakıldığında, özellikle bizim birinci hedefimiz ürettiğimizden fazla bir rezervi rezerv havuzumuza ilave etmek olduğu düşünüldüğünde 2018, 2019 ve 2020’de yeni eklenen rezervler anlamında da son derece olumlu gelişmeler olduğunu arz ederim. Bu, karada bizim yeni bulduğumuz keşifler, yeni geliştirdiğimiz sahalarla elde edilmiş bir sonuçtur.

“2021’DE PETROL FİYATLARINDAKİ TOPARLANMAYA BAĞLI OLARAK YENİ BİR KUYU PLANLAMASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ”

Sakarya keşfiyle eklenen doğal gaz rezervinin ne büyüklükte bir rezerv olduğunu ifade etmek istediğini belirten Bilgin sözlerine şöyle devam etti: “Bugüne kadar Türkiye’nin ürettiği toplam üretim 16 milyar metreküpken Sakarya gaz sahasıyla birlikte 405 milyar metreküplük bir üretilebilir rezerv tespit edilmiştir. Dolayısıyla, aslında otuz kırk yıldır üretilebilen gazın ne kadar büyük bir miktarının rezerv olarak tespit edildiği düşünüldüğünde konu bir kere daha anlaşılabilmekte. Tabii ki daha çok kuyu açarak, daha verimli kuyu açarak aslında bu hedeflerimizi destekliyoruz. Özellikle 2018 ve 2019’da üretim ve arama kuyu sayılarımız ciddi oranda bir artış göstermiştir. Ancak 2020 yılında, geçtiğimiz yıl tam bu zamanlarda içerisine girdiğimiz sektörel kriz, bizi yatırımlarımızı yeniden değerlendirme noktasına itmiştir. Bu çerçeve içerisinde 2020 yılında gerçekleşen kuyu sayısı bir miktar düşmüştür ancak 2021 yılında tekrar petrol piyasalarındaki, petrol fiyatındaki toparlanmaya bağlı olarak yeni bir kuyu planlaması gerçekleştirilmiş durumda”

TPAO’NUN 2021 YILINDA ORTALAMA TOPLAM PETROL ÜRETİM HEDEFİ 163 BİN VARİL/GÜN

Yurt dışı projeler açısından bakıldığında Kurumumuz, Azerbaycan’da, Irak’ta, Afganistan’da, Rusya’da ve Kuzey Kıbrıs’ta faaliyet göstermektedir. Azerbaycan’da ACG ve Şahdeniz gibi büyük projelere dâhil olmuş durumdayız. Irak’ta Missan, Badra ve Siba projeleriyle varız. Afganistan’da bir arama projemiz devam etmekte ayrıca Rusya’da ve Kıbrıs’ta da faaliyetlerimizi devam ettirmekteyiz. Bu yurt dışı projelerinden de elde ettiğimiz gelirler dikkate alındığında, toplam üretimimiz, yurt içinde yaptığımız üretim ve yurt dışında yaptığımız toplam üretim dikkate alındığın da gelişmeler yansıda sunulduğu gibidir. 2020 yılında 146.695 varil ortalama günlük üretimle tüm zamanların üretim rekoru kırılmıştır. Bunda yurt dışı projelerin payı olduğu gibi yurt içinde gerçekleştirdiğimiz üretim artışlarının da payı bulunmaktadır. 2021 yılında ortalama 163 bin varil/gün üretim hedeflenmektedir

“İKİ BOYUTLU SİSMİK VERİ TOPLAMA BİRİM MALİYETLERİ 2014 YILINA GÖRE YÜZDE 73 DAHA VERİMLİ YAPILMAKTADIR”

Bilgin, maliyetler değerlendirildiğinde özellikle, yeni bir yapılanmayla, arama ve üretim şirketi olarak yeniden yapılanan şirketin maliyet verimliliklerine değinerek, “İki boyutlu sismik veri toplama birim maliyetlerimiz 2014 yılına göre yüzde 73 oranında daha verimli yapılmaktadır. Bunun birçok sebebi var ama burada tabii, bu hizmetlerin daha verimli bir yapı içerisinde daha izlenebilir, finansal olarak kontrol edilebilir bir yapı içerisinde, Bakanlığımız inisiyatifinde, kontrolünde olan bir kamu kuruluşu TPİC tarafından yapılması olduğu söylenebilir. Aynı şekilde üç boyutlu sismik veri toplama hizmetini de ağırlıklı olarak TPİC’ten alıyoruz. Burada da, karalarda yaptığımız sismik veri toparlama faaliyetlerinde de yüzde 57 maliyet avantajı sağlamış durumdayız. Dolayısıyla, aslında konunun “outsource” edilmesinin ne kadar yerinde bir karar olduğu, “E&P” şirketi olarak yeniden yapılanmanın ne kadar yerinde bir karar olduğu bu rakamlardan da kendini izah etmektedir” dedi.

“ÜÇ BOYUTLU DENİZ SİSMİKLERİNDE YÜZDE 70’E VARAN BİR DÜŞÜŞ GERÇEKLEŞTİ”

Üç boyutlu deniz sismiklerinde yüzde 70’e varan bir düşüşün gerçekleştiğini vurgulayan Bilgin, “Ancak burada denizlerdeki sismik maliyetin sabit giderleriyle ilgili bir husus söz konusu olduğu için sabit maliyetler izlenmiştir. Maliyetimizi üç ana başlık altında değerlendiriyoruz ve kontrol etmeye çalışıyoruz. Bunlardan birincisi: Birim arama maliyeti. Birim arama maliyeti arama için yapılan bütün yatırım harcamalarının tespit edilen rezervlere bölünmesiyle elde edilen bir maliyettir. Sakarya gaz sahasında elde ettiğimiz rezerv büyüklüğü çok yüksek olduğu için birim arama maliyetimiz 1 doların altında hesaplanmaktadır. Bu uluslararası kabul görmüş maliyet değerlendirme metotlarından biridir, büyük petrol şirketlerinin kullandığı metotlardan biridir. Birim üretim maliyeti ise OPEX’lerimiz, bizim işletme maliyetlerimizle ilişkili. Yine “E&P” şirketi olarak yeniden yapılanma sürecinin sonucunda birim üretim maliyetlerinde de yıllar içerisinde yüzde 54 gibi bir maliyet avantajının sağlandığı hesaplanmıştır” şeklinde konuştu.

TPAO’NUN KENDİ KAZDIĞI KUYULARIN MALİYETİ YABANCI ORTAKLIKLARLA KAZILAN KUYULARA GÖRE YÜZDE 83 DAHA UCUZ

Derin deniz kuyu maliyetlerinde şirketin geldiği noktanın çarpıcı olduğunu vurgulayan TPAO Genel Müdürü Bilgin, “Dikkatinize arz etmek isterim. Yabancı ortaklıklarla kazılmış olan maliyetlere göre Türkiye Petrollerinin kendi kazdığı kuyular yüzde 83 daha uygun maliyetlerle kazılmaktadır. Sayın Başkanım hedeflerimiz arasında Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi’nde rezervuarın tanımlanması 2021 yılında tamamlanacak, kuyu testlerinin yapılması, deniz tabanı ön mühendislik çalışmalarının bitirilmesi. Arama ve kara alanlarında bu yıl, tabii, yeni rezerv ekleme hedefimiz devam etmektedir. Bu çerçeve içerisinde, 2021 yılında 35 milyon varil yeni rezerv eklemeyi hedeflemekteyiz. Yerli üretim miktarını günlük 60 bin varile çıkarmayı hedeflemekteyiz. Özellikle, çatlak rezervuarlarda yatay kuyu konseptiyle üretim artışını sağlamak hedeflerimizden biri; aslında bunu gerçekleştirdik ama kuyu sayısını artırarak 60 bin varil hedefine çıkmak için bunun önemli bir argüman olduğunu düşünüyoruz. Derin deniz sondajlarını maliyet etkin ve plana uygun tamamlamak, özellikle Sakarya Gaz Sahası’nda tespit kuyuları, yeni arama kuyuları, bunların tamamlanması hedeflerimiz arasında. Daha verimli bir yönetimin temelini oluşturan Dijital TPAO Projesi’ni bütün kaynaklarımızı, bilgimizi daha verimli kullanabileceğimiz Dijital TPAO Projesi’ni tamamıyla hayata geçirmek ve dijitalleşmeyi bir kültür olarak içselleştirmek hedeflerimizin içinde. Modern yönetim anlayışına uygun bir kurumsal kaynak planlama yazılımını temin ederek uygulamaya almaya başlamak; bu bir süreç meselesi tabii ama 2021 hedefinde bu süreci de başlatmayı hedefliyoruz. Birim arama ve üretim maliyetlerimizi düşürerek maliyet etkin çalışan bir “E&P” şirketi olmak” dedi.

2017 VE 2018 HESAPLARI İBRA EDİLDİ

Görüş ve önerilerin sunulmasından sonra TPAO Genel Müdürlüğünün 2017 ve 2018 yılı bilanço ve netice hesapları ibra edildi.

Öte yandan KİT Komisyonunda görüşülmesi planlanan Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım AŞ’nin,15 Ağustos 2015 tarihinde Özelleştirme Kapsam ve Programı’na alındığı aktarıldı.

Komisyonda, TP Petrol Dağıtım AŞ’nin sermayesinde bulunan yüzde 100 idare hissesinin satışı amacıyla ihaleye çıkıldığı anımsatıldıktan sonra şu bilgiler paylaşıldı:

“20 Ekim 2016’da sonuçlandırılan ihalede 490 milyon lira Zülfikarlar Holding AŞ’den en yüksek teklif alınmış, 28 Aralık 2016 tarihli 2016/90 sayılı ÖYK kararıyla satış onaylanmış. Resmi Gazete’de ise ÖYK kararı yayımlanmıştır. Zülfikarlar Holding AŞ grup şirketi olan Turkuaz Petrol Ürünleri AŞ ile 4 Nisan 2017 tarihinde imzalanan satış sözleşmesiyle şirket hisselerinin özel sektöre devri tamamlanmıştır.”