‘Tek ihtiyacımız serbestleşmeyi hayata geçirmek’

TOBB Türkiye Doğal Gaz Meclisi Başkanı ve EgeGaz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Akbal  gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Akbal, Türkiye ve dünya doğal gaz piyasalarında yaşanan son gelişmeleri ve sektörün beklentilerini Gas&Power’a değerlendirdi.

Eylül ayında gerçekleşen seçimde yeniden başkan olarak seçilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Doğal Gaz Meclisi Başkanı ve EgeGaz A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Akbal gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Akbal, doğal gaz sektörünün son durumunu ve piyasa beklentilerini Gas&Power okuyucuları için değerlendirdi.

TOBB TÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ

“Kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün bir arada bulunduğu Meclisimizde doğal gaz piyasamızın serbestleşme sürecinde katkıda bulunmaya çalışıyoruz” diyen Türkiye Doğal Gaz Meclisi Başkanı İbrahim Akbal şöyle devam etti; “Vermiş olduğu desteklerden dolayı başta TOBB Başkanımız M. Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere TOBB Yönetim Kurulu Üyelerine ve değerli üyelerimize teşekkür ediyorum. Umuyorum  İyi şeyler üretmeye devam edeceğiz. Serbest piyasa modeli, ithalat, ihracat, sürdürülebilirlik ve öngörülebilirlik gibi beklentilerin gerçekleşmesi için adım adım ilerliyoruz. Gelecekten umutluyuz.”

DOĞAL GAZDA TALEBİN YAPISI DEĞİŞİYOR

Akbal, “İçerisinde bulunduğumuz yılı geçen yılla mukayese ettiğimizde ilk 6 ayın verilerinde çok büyük bir gerileme görülmezken verilerin yer değiştirmesi söz konusu. Elektrikte gözüken yük, konuta doğru yönelmiş durumda. Eskiden konutu yüzde 25 seviyelerinde hesaplarken artık bu rakam yüzde 32-   34 seviyelerine yükselmiş durumda. Çünkü elektrik üretimi için kullanılan doğal gazda bir gerileme varken,  konutlarda doğal gaz kullanımı artıyor. Bunun da temel sebebi hidro kaynaklarda yaşanan beklentilerin üzerindeki bereket. Ülke olarak bu bolluktan azami istifade ediyoruz. Tabii bu durum her sene böyle olacak diye de düşünmemek gerekiyor. Fakat şimdiki realitemiz bu.”

“YIL SONUNU 48 MİLYAR METREKÜPLE KAPATIRIZ”

Yılın ikinci yarısına baktıldığında ise elektrikte doğal gaz kullanımının biraz yükselebileceğine dikkat çeken Akbal şöyle konuştu; “Diğer yandan, öngörüldüğü gibi ortalamanın üzerinde soğuk bir kış yaşanırsa o zaman doğal gaz talebinde beklediğimizden daha da yüksek bir artış olur. GAZBİR’den edindiğimiz verilere göre 1 derecelik soğuma günlük talepte 10 milyon metreküpe yakın fark (artış) yaratıyor. Bu önemli bir fark. Doğal gaz tüketimimizin yıl sonuna kadar 48 milyar metreküpe ulaşabileceğini  tahmin ediyorum.

Önümüzde doğal gazla ilgili daha çok istifade edebileceğimiz günler var. Çünkü biz dünyada en hızlı ve en yaygın doğal gaz kullanımını sunmuş ülkelerden biriyiz; doğal gaza erişilebilirlikte çok üstünüz; nüfusumuzun yaklaşık yüzde 80’i doğal gaza erişebiliyor. İller tamam, ilçelerin de yarısından fazlası  doğal gaza kavuşmuş durumda. Bu vesileyle emeği geçen tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel sektör şirketlerine şükranlarımızı sunmak isterim.”

“ÖZEL SEKTÖRÜN MEVCUDİYETİNİ ARTIRMALIYIZ”

Büyük illerdeki hava gazı geçmişini hatırlayarak, doğal gaz yolculuğumuzun 32 yıl önce elektrik üretmek, Ankara, Eskişehir ve İstanbul’da temiz havaya kavuşmak için başladığını dile getiren Akbal, “Zaman içinde BOTAŞ bu işi çok iyi yöneterek 2001 yılına kadar tek başına mücadele etti. 2001 yılında çıkan kanunumuz benzer ülkelerdeki kanunlara göre çok daha cesur, liberal ve serbest piyasa yanlısıydı. Büyük umutlarla yola çıktık. Alt yapıyı çok güzel bir şekilde geliştirdik. Çok iyi bir nüfus potansiyelimiz var ve bu sektörde çalışan nitelikli insan gücü geliştirdik. Bunları bir bütün olarak değerlendirdiğimizde bizim için büyük bir şans. BOTAŞ ve özel sektör şirketlerimiz altyapıyı çok başarılı bir şekilde hazırladı ve geliştirdi. Güzide kurumumuz EPDK ise dünya örneklerinden geri kalmayarak düzenlemeleri ile bizi çok güzel yönlendirdi. Bugün geldiğimiz noktada yapamadığımız sadece bir şey var ki o da özel sektörün mevcudiyetini artırmak” dedi.

SEKTÖRDE MALİYET BAZLI FİYATLANDIRMA BEKLENTİSİ

“Piyasayı özel sektöre daha fazla açmalıyız. Bu sayede sadece BOTAŞ’ın üzerindeki  arz güvenliği sorumluluğu da özel sektör ile  paylaşılabilecek. Böylelikle, piyasaya ihtiyaçtan daha fazla gazı çeşitli kaynaklardan tedarikle sağlama imkanı bulacağız.

Diğer yandan, bir yılını henüz tamamlamış olan EPİAŞ Doğal Gaz Borsası uygulamalarına  baktığımızda aylık ortalama 120 milyon Sm3’lük hareketin yüzde 80’inin BOTAŞ işlemleri olduğunu görüyoruz. Ürünün  global ölçeklere uygun, maliyeti dikkate alınarak fiyatlanması borsada ve piyasada özel sektörün daha fazla rol almasına ve yapılacak işlemlerle borsanın derinlik kazanmasına olumlu katkı sağlayacaktır.”

‘EPDK BUGÜNKÜ YAPISINI MUHAFAZA ETMELİ’

Geçtiğimiz yıl Türkiye olarak ithalatın 223 milyar dolar olduğunu belirten  Türkiye Doğal Gaz Meclisi Başkanı İbrahim Akbal, bunun yüzde 22’sinin enerji kaynakları olduğunu söyledi. Akbal; “Doğal gazın buradaki değeri ise toplam ithalatın yüzde 5’i. Yani yaklaşık 12 milyar dolar ile Türkiye’nin ihtiyacı olan tüm enerjinin yüzde 26 buçuğunu karşılayabiliyorsunuz. Bu manada, ithal edilen doğal gazın  ülkemizin toplam ithalatı içindeki yükünün,  fayda-maliyet esasıyla bakıldığında  çok da yüksek olmadığı görülüyor.  Türkiye’nin tükettiği enerjinin yüzde 26 buçuğu doğal gazdan sağlanıyor. Dünyadaki rakamlar da çok farklı değil ; birincil enerji kaynakları arasında doğal gaz yüzde 24, kömür 26, Petrol 27 seviyelerinde. 2030 ve sonraki yıllarda doğal gaz yüzde 26 buçuğa gidiyor, kömürle yer değiştiriyor. Biz dünyanın gittiği yolda gidiyoruz. Portföyümüz denk gözüküyor. Kamu ve özel sektörün bir arada yaşayacağı serbest bir piyasa bu duruma katkı sağlayacaktır. Serbestleşmenin öne çıktığı ülkelerde özerk bir regülatör (düzenleyici kurum) yapısının varlığı ve önemi ortaya çıkıyor. Serbest piyasa modelindeki en kritik noktalardan biri düzenleyici kurum. EPDK bugünkü yapısını muhafaza etmeli. EPDK’nın girişinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün güzel bir veciz sözü var: ‘Kesin zaruret olmadıkça piyasalara karışılamaz; bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir.’ Bu sözü kesinlikle önemsemek gerekiyor” dedi.

“BOTAŞ SON 2 YILDIR ALTYAPIDA  ATAĞA KALKTI”

“BOTAŞ son 2 yıldır şebeke geliştirme ve yeraltı depolarının kapasitelerinin büyütülmesi konularında  büyük atılımlar yaptı.  Sistem giriş  kapasitesinin günlük  320 milyon Sm3’e yükseldiğini memnuniyetle görüyoruz ve tüketimin yaklaşık yüzde 20’sine denk gelen 10 milyar Sm3 yeraltı depo kapasitesinin özlenen serbest piyasa uygulamalarına destek olacağına inanıyoruz.”

“TEK İHTİYACIMIZ SERBESTLEŞMEYİ HAYATA GEÇİRMEK”

“Bugünkü ortamda alt yapımız oldukça iyi durumda. Serbest bir piyasa modeli için gerekli olan düzenlemeler de bugüne kadar EPDK’nın gayreti ve inancı ile  piyasanın hep önünde gitti. Tek ihtiyacımız kanunun öngördüğü serbestleşmeyi hayata geçirebilmek için  piyasadaki satış fiyatının piyasanın dinamikleriyle hub / maliyet bazlı  ve arz-talebe göre kendiliğinden oluşmasını sağlamak.”

“LNG ÇOK ESNEK BİR ÜRÜN”

LNG hakkında da değerlendirmelerde bulunan İbrahim Akbal, “LNG’nin (sıvılaştırılmış doğal gaz) yıllık ortalamasına baktığımızda portföyümüzdeki ağırlığı yüzde 17- 19 seviyelerindeydi. Geçtiğimiz yıl ve ondan önceki yıl LNG girişi arttı, çünkü doğru kararlarla LNG kapasitemiz genişletildi. Marmara Ereğlisi Terminali kapasitesi günde 32 milyon Sm3, EgeGaz Terminali 40 milyon Sm3 seviyelerine  yükseldi ve sisteme giren  FSRU’lar (Yüzen gazlaştırma terminali) ile günlük LNG gazlaştırma kapasitemiz yaklaşık 115 milyon Sm3’e yükseldi. Bunlar hep elimizi rahatlatan gelişmeler oldu. LNG çok esnek bir ürün. LNG Terminalleri sistemin nöbetçi eczanesi gibi görülebilir, çok kısa süreler içerisinde ihtiyaca en hızlı cevap verebilen ve yüksek kapasitelere çıkabilen tesislerdir” diye konuştu.

“ABD LNG PİYASASINDA BEKLENENİN ÜZERİNDE BİR BAŞARI SERGİLEDİ”

“Amerika bu konuda büyük bir iddia ile yola çıktı ve LNG piyasasında beklenenin üzerinde bir başarı sergilendi. Mevcut  ve kurulmakta olanlarla yaklaşık 135 milyar Sm3 büyüklüğe ulaşması beklenen kapasitenin planlananlarla daha da büyüme potansiyeli bulunmakta. Çatlatma tekniğinin gelişmesiyle ucuz ve çok fazla miktarda doğal gaz elde edildi. Bu çeşitlilik ve bolluk da ABD deki hub fiyatlarına yansıdı. Bu fiyatın üzerine taşıma ve sıvılaştırma prosesi maliyetleri  eklenerek ihracat fiyatları oluşuyor. Ondan sonra Avrupa’ya veya Uzak Doğu’ya gönderiyorsunuz. ABD uzun dönemde kendini daha da geliştirmek istiyor. Bu durumun ABD- Türkiye ilişkilerine de yansıması bekleniyor. ABD Ticaret Bakanı’nın Türkiye ziyaretinde enerji önemli gündem maddelerinden biriydi.  Türkiye 2015’den bu yana rekabetçi fiyatlar ölçüsünde Amerikan LNG’si ithalatı yapmaktadır. ABD ile olan ticaret hacmimizin 100 milyar $ mertebesine çıkarılması hedefinde yer alan  önemli kalemlerden birisinin LNG olacağını düşünebiliriz.”

BOTAŞ KONTRATLARI

“BOTAŞ’ın mevcut ‘al ya da öde’ esaslı uzun dönemli  kontratları boşluk yaratmadığı için özel sektör kendisine iş ortamı bulmakta zorluklar yaşıyor. Daha kısa ve orta vadeli yeni kontratlarla kamu ve özel sektörün birlikte yaşayabileceği güvenli ve güvenilebilir bir piyasa ile daha rekabetçi fiyatlara erişebileceğimize inanıyorum.”

‘SONA ERECEK UZUN VADELİ KONTRATLARIN ÖZEL SEKTÖRE ETKİSİ’

Uzun vadeli kontratların süresi sonunda sonlanması  ve piyasanın daha kısa vadeli kontratlarla çoklu tedarikçiler tarafından geliştirilmesinin serbest piyasa modelinin hayata geçmesi için olumlu bir zemin oluşturacağını dile getiren Akbal, “Diğer yandan, BOTAŞ’ın yürütmekte olduğu iletim, ticaret ve depolama faaliyetlerinin kanunda hükmedildiği gibi, ancak  güncel planlı bir takvim öngörüsüyle ayrıştırılmasına ihtiyaç var diye düşünüyorum. O zaman önümüz daha rahatlayacak, devletin üzerindeki külfet azalacak, en önemlisi de ‘Al ya da Öde’ baskısından uzaklaşmış olacağız” dedi.