Rus gazına alternatif görülen LNG, Avrupa için kısa vadede çözüm oluşturmuyor

Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Avrupa’nın doğal gazda arz güvenliği ana gündem maddelerinden biri haline gelirken, sıvılaştırılmış doğal gaz alternatifi ön plana çıkıyor ancak bu birçok nedenden dolayı kusurlu bir alternatif olarak nitelendiriliyor.

AA muhabirinin uluslararası kaynaklardan derlediği bilgilere göre, geçen yıl dünyada toplam 380 milyon tonluk LNG ticareti gerçekleşti. Bunun yaklaşık 80 milyon tonluk kısmı Avrupa tarafından satın alınıyor.

Avrupa maksimum kapasiteyle tüm terminallerini kullansa dahi 145 milyon ton LNG alabilecek bir altyapısı bulunuyor. Bu da yaklaşık 65-70 milyon tonluk yedek kapasite olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle maksimum kapasitede LNG ithalatı bile Rus boru gazının yalnızca yarısını karşılayabilecek seviyede kalıyor.

Ayrıca, Avrupa ülkelerinin boru hattı güzergahlarını yeniden yapılandırması ve gazı kıyıdaki ithalat terminallerinden kıtanın iç kesimlerindeki talep merkezlerine taşımak için ara bağlantılar kurması gerekiyor.

Avrupa’da LNG’yi sisteme sunmak için en yüksek kapasiteye sahip ülkeler sırasıyla İspanya, Birleşik Krallık, Fransa ve Türkiye olarak dikkati çekiyor.

Herhangi bir LNG terminali olmayan Almanya da Rus doğal gazına bağımlılığı azaltmak için iki LNG terminali inşa ederek 2 yıl içinde faaliyete geçirmeyi planlıyor. Alman hükümetinin planlarına göre, terminaller Brunsbüttel ve Wilhelmshaven kentlerinde inşa edilecek.

AB’NİN İTHALAT BAĞIMLILIĞI

AB ülkelerinin yıllık doğal gaz ihtiyacı, toplam 340-350 milyar metreküp arasında değişiyor. Geçen yıl AB ülkeleri, Rusya’dan boru hattıyla günde ortalama 380 milyon metreküp, yıllık ise yaklaşık 140 milyar metreküp gaz ithal etti.

Rusya’dan ithal edilen toplam 155 milyar metreküp, 2021’de AB’nin gaz ithalatının yaklaşık yüzde 45’ini ve toplam gaz tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturdu.

Bunu yüzde 23’le Norveç, yüzde 12’yle Cezayir, yüzde 6’yla ABD ve yüzde 5’le Katar izledi. Bunun yanı sıra LNG şeklinde yaklaşık 15 milyar metreküp teslimat yapıldı.

Rusya Avrupa’ya Kuzey Akım, Yamal ve Kardeşlik gibi ana boru hatlarıyla doğal gaz gönderiyor. Söz konusu gaz bölgesel depolardan Avrupa’daki ülkelere dağıtılıyor.

Rusya, Avrupa’ya iki ayrı şekilde doğal gaz gönderiyor. Genellikle ve yaygın olarak süresi 10 ile 25 yıl arasında değişen uzun vadeli kontratlar ile tek seferlik gaz alım anlaşmaları yapılıyor.

Rusya’nın Avrupa’ya boru hattı gazı ihracatı rakamı, 2021 itibarıyla küresel LNG ticareti miktarıyla karşılaştırıldığında yaklaşık üçte birine denk geliyor.

LNG ÇÖZÜM MÜ?

Avrupa, tüm Rus boru hattı gazını LNG ile ikame edecek olsa, yaklaşık 275 milyar metreküp doğal gaz ithal etmesi gerekiyor. Bu da küresel LNG ticaretinin yarısından fazla bir miktar. Avrupa’nın ayrıca Rus LNG’sinin de yerini dolduracak alternatif kaynaklar bulması gerekiyor.

Rusya’dan gelen boru gazının yerinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla doldurulması için de 370 gigavatlık rüzgar santralinin Avrupa’da kurulması gerekiyor. Avrupa 2015 ile 2020 arasında yıllık 14 gigavatlık rüzgar enerji kapasitesi oluşturdu.

Avrupa’nın nükleere yönelmesi durumunda da Rus gazının yerini doldurabilmesi için şu andaki kurulu nükleer güç olan 115 gigavat kadar kurulum yapması gerekiyor.

LNG, Rus boru gazı için bir ikame olsa da pahalı ve kusurlu bir alternatif olarak nitelendiriliyor.

AB, daha fazla LNG almak istese de teslim edildikten sonra sıvılaştırılmış gazın tekrar gazlaştırılması gerekiyor. Bunlar da ek maliyetler oluşturuyor.

Küresel LNG ticaretinde alıcı ve satıcı arasında sabit vadeli doğal gaz sözleşmeleri sağlanması da kolay bir süreç değil. AB’nin tamamen LNG’ye yönelmesi dalgalanma eğiliminde olan fiyatlar ve talebin arz karşısında artması nedeniyle fiyat şokuna da sebep olabilir.

Yeni bir doğal gaz kuyusu haftalar içinde üretime alınabilse de, doğal gazı sıvılaştırmak için yeni bir tesis veya LNG almak için bir ithalat terminali inşa etmek, gerekli izinleri, arazi sözleşmelerini ve milyarlarca dolarlık finansmanı elde etmek birkaç yıl alıyor.

Gerekli, özel tankerleri inşa etmek de zaman ve büyük bir mali yatırım gerektiriyor.

Dolayısıyla yakın gelecek için dünya, halihazırdaki LNG altyapılarıyla sınırlanmış bir durumda bulunuyor. Uluslararası Gaz Birliği’ne göre, dünyanın dört bir yanına dağılmış yaklaşık 50 LNG tesisi ve 150 ithalat terminali bulunuyor. Kargoları taşıyabilecek gemi sayısının da 650 olduğu tahmin ediliyor.

Tüm bu veriler göz önüne alındığında Rus gazına bağımlı Avrupa kıtasının alternatif olarak değerlendirdiği LNG, kısa vadede hayata hızla geçirilecek bir kaynak görüntüsü sergilemiyor.

AA