“Kontrat yenileme süreci aynı zamanda bir reform dönemi olarak görülmeli”

PETFORM Doğal Gaz Grubu Başkanı Didem Kalkan Erdem bu sene biten ithalat kontratlarından, vadeli gaz piyasasına, sektörün karar alıcılardan beklentilerine ve sorunlarına kadar doğal gaz piyasasını yakından ilgilendiren birçok başlıkta Gas&Power’ın sorularını yanıtladı.

2021 yılında BOTAŞ’ın (4 bcm Rusya, 1,2 bcm Nijerya ve 6,6 bcm Azerbaycan) ve özel sektör ithalat şirketlerinin (4 bcm Rusya) uzun dönemli alım kontratları sona erecek. BOTAŞ’ın doğal gaz piyasasındaki hâkim konumu, piyasadaki mevcut durum ve sektör beklentileri paralelinde söz konusu kontratlara ilişkin değerlendirmeleriniz neler?

Türkiye’nin 58 milyar metreküp seviyesinde bulunan uzun dönemli ve petrol fiyatına endeksli doğal gaz kontratlarının yaklaşık 16 milyar metreküplük kısmı 2021’de sona eriyor ve bu durumun sektörün gidişatı ve doğal gaz maliyetleri açısından belirleyici olması bekleniyor. Ülkemiz doğal gaz talebinin yakın gelecekte 50-55 milyar metreküp seviyesinde olacağı ve bölgemiz doğal gaz piyasasında da bir arz sıkıntısının bulunmadığı gerçeklerinden hareketle, söz konusu kontratların bir kısmının sonlandırılabileceğini, devam edeceklerin de çağın isterlerine uygun koşullar içermeleri gerektiğini düşünüyoruz. 

“OTPS’YE VERİLEN DESTEK DEVAM ETMELİ”

Global doğal gaz pazarlarına baktığımız zaman; günümüzde satıcılar tarafından domine edilen ve fiyatların uzun dönemli kontratlarla belirlendiği pazarlardan ziyade, artık alıcıların etkili olduğu ve piyasa tabanlı fiyatlama üzerinden alım yaptıkları pazarların varlığını görüyoruz. Bu noktada alıcı ülkeler piyasalarını liberal dinamiklerle güçlendirerek fiyatlar üzerindeki etkilerini maksimize ediyorlar. Ülkemizin bu dönemde uzun dönemli kontrat hacminin yaklaşık yüzde 28’sinin bitecek olmasının, ve hem ülkemizin hem de sektörümüzün kapsamlı kazançlar elde etmesi için oldukça önemli olduğunu ön görüyoruz. Yaklaşan bu süreçte elbette ki, BOTAŞ ve özel sektör şirketlerinin taleplerinin başında kısa vadeli ve esnek bir kontrat yapısının oluşturulması, ayrıca doğalgaz alım fiyatlarında indirim sağlayacak kontratların yapılması geliyor. Bununla birlikte PETFORM olarak fiyat formüllerinin de sadece petrole ve türevlerine değil, uluslararası gaz ticaret merkezlerindeki fiyatlara da endekslenebileceğini, hatta -Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasamızda belirli bir derinliğin yakalanması ön koşulu ile- iç piyasamızda geçerli olan GRF Günlük Referans Fiyatının da formüle eklenebileceğine inanıyoruz. Aslında, bugün elimizde bulunan Organize Toptan Satış Platformu da bunun bir altyapısını sağlıyor ve uzun dönemde Türkiye Hub fiyatlarının ilk basamaklarını oluşturuyor Bu konudaki inancımız devam ediyor ve OTSP’ye verilen desteğin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.

“SÜRESİ BİTEN KONTRATLAR İÇİN ELDE EDİLECEK SONUÇLAR 2025’TE BİTECEK MAVİ AKIM KONTRATI İÇİN DE REFERANS OLUŞTURABİLECEK”

Ülkemizin son dönemde kaynak çeşitliliği ve esnekliği artırmaya yönelik yaptığı bütün altyapı yatırımları sayesinde tedarikçilerle müzakerelerde elini güçlendirecek ciddi kazanımlar elde ettiği görülüyor. Unutulmamalıdır ki, süresi biten kontratlar için elde edilecek sonuçlar 2025’te tamamlanacak 16 milyar metreküplük Mavi Akım kontratı için de referans oluşturabilecektir. Ortaya çıkan tabloya baktığımızda, ülkemizin esnek bir doğal gaz piyasasına kavuşması için ciddi bir fırsat penceresini açıldığını görüyoruz.

Türkiye doğal gaz piyasamızın gelişmesine yönelik son yıllarda sadece altyapı yatırımlarında değil, ticareti mümkün kılacak mevzuatlar açısından da çok önemli adımlar atıldı. Yukarıda belirttiğim gibi, 2018 yılının Eylül ayında devreye giren Organize Toptan Satış Piyasası bölgesel ticaret merkezi olma stratejimizin olmazsa olmazı idi. 2020 yılı itibariyle OTSP’deki günlük hacim, miktar olarak çevre ülke ticaret merkezlerinin üstünde ve bu potansiyel piyasamız açısından büyük avantaj oluşturuyor. PETFORM olarak, vadeli piyasalar ve finansal işlemlere yönelik atılacak hızlı adımlarla birlikte, piyasamızın bölgesel referans fiyat oluşturacağına ve şirketlerimizin bölgesel oyuncu olgunluğuna ulaşacağına inanıyoruz. Nitekim bütün likit doğal gaz piyasalarının gelişimlerini incelediğimizde görüyoruz ki, altyapı yatırımları ile başlayan süreç serbest piyasa dinamikleri ile ele alınan düzenlemeler ve ticaretin gelişimi için atılan adımlar ile devam ediyor. Türkiye’de de altyapı ve mevzuat anlamında çok başarılı atılımlar yapıldı. Artık ticaretin geliştirilmesine yönelik unsurların ele alınması için yeterli kapasiteye ulaşıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

“YENİ DÖNEMDE SİSTEMİN TÜM YÜKÜNÜ ÇEKEN BOTAŞ AYRIŞTIRILARAK DAHA EFEKTİF BİR YAPIYA KAVUŞMALI”

Piyasadaki bu olgunluk seviyesi dikkate alınarak, kontrat yenileme süreci sadece ithalat fiyatlarında indirim yapılması olarak ele alınmamalı, aynı zamanda piyasamızın bölgesel bir güç olabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılabileceği bir reform dönemi olarak görülmelidir. Yeni dönemde sistemin büyük yükünü çeken BOTAŞ’ın ayrıştırılarak daha efektif bir yapıya kavuşması, özel sektörün sadece Rus gazına değil, farklı gaz kaynaklarına da erişerek payını artırması, piyasada rekabetin ve derinliğin sağlanması ve nihayetinde son tüketicilerin en uygun ticari koşullara ulaşması beklentilerini taşıyoruz. Eş zamanlı olarak spot ithalat ve ihracat opsiyonlarının hayata geçirilmesiyle de sektörümüzün sadece yurt içinde değil bölgemizde de ticari bir aktör olabileceğini, bunun da ülkemize makroekonomik anlamda ciddi kazanımlar sağlayacağını öngörüyoruz.

BOTAŞ’ın son birkaç yılda LNG’ye ağırlık verdiğini görüyoruz. Bu eğilimin önümüzdeki dönemde devam etmesinin hem kontrat görüşmelerinde hem de piyasaya yarattığı etkiler nelerdir?

Global piyasaları incelediğimizde, arz ve talep yönlü gelişmelerin seyri ve hızı ne olursa olsun, LNG’nin küresel doğal gaz ticareti içerisindeki payının artacağı öngörülüyor. Önümüzdeki süreçte üretici ve tüketicilerin sayısı arttıkça, LNG artan oranda küresel olarak ticareti yapılan bir emtia olacak ve bu durum hub fiyatlarının kontratlarda daha fazla yer almasını destekleyerek, petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki ayrışmayı hızlandıracaktır. Türkiye’nin de LNG gazlaştırma altyapı yatırımlarını son yıllarda ciddi manada arttırmasıyla küresel trendleri doğru okuduğunu düşünüyoruz. Hazırlanan bu ortam sayesinde, bu yıl LNG fiyatlarının tarihin en düşük seviyesine gerilediği ikinci çeyrekte, tedarikimizin büyük bir miktarını LNG ile yaparak, gaz maliyetimizi düşürdük ve sona erecek kontratlarımızın sürelerinin kısaltılması, kontrat koşullarının esnekleştirilmesi, al ya da öde ve teslim noktası kısıtlarının kontratlardan kaldırılması yönündeki müzakerelerde elimiz kuvvetlenmiş oldu. Bu olumlu yatırımların tümü BOTAŞ marifetiyle yürütüldü ve sektörümüz adına yaratılan bu esnek altyapı olanakları için tüm karar alıcılara çok teşekkür ediyoruz.

PETFORM olarak yaratılan bu altyapı esnekliğinin çok önemli olduğunu düşünmekle birlikte, özel sektör paydaşlarının bu kurgu içerisinde daha etkin bir şekilde yer alarak ülkemiz doğal gaz tedarikinin kesintisiz ve en iyi fiyattan sağlanmasına katkıda bulunması gayesi içerisindeyiz. Uzun zamandır LNG yatırımları ve tedariki konusunda elini taşın altına koymaya hazır olan özel sektör oyuncularına, yeni dönemde bu kapsamda da alan açılacağına inanıyoruz.

Bununla birlikte, Covid-19 salgınının en yoğun dönemlerinde tarihin en düşük seviyesine gerileyen LNG fiyatları, ekonomik toparlanma beklentisi, aşı konusundaki gelişmeler, kış mevsiminde tüketimlerin artması ve piyasalar arasındaki arbitraj imkânları nedeniyle kargo bulma konusunda yaşanan sıkıntılarla beraber, son aylarda tekrar artış trendine girdi. LNG fiyatlarındaki bu volatilite bize gösteriyor ki, oluşturulacak yeni kurguda çeşitliliğin sadece LNG ile değil, farklı giriş noktalarındaki boru gazı kaynakları ile birlikte sağlanması gerekiyor.

“TÜRKİYE BALKANLAR PAZARININ ÖNEMLİ TEDARİKÇİLERİNDEN BİRİ OLMALIDIR”

Yeri gelmişken, LNG’nin sadece ülke arz çeşitliliğinin sağlandığı bir ürün olmadığını, Balkanlar’daki büyük LNG pazarı potansiyeli için de BOTAŞ Marmara Ereğlisi tedarik noktasının en güçlü pozisyona sahip olduğunu vurgulamak isterim. BOTAŞ ve/veya özel sektör eliyle vakit kaybetmeden atılacak adımlarla Türkiye Balkanlar pazarının önemli tedarikçilerinden biri olmalıdır.

“BULGARTRANSGAZ İLE ENTERKONEKTÖR ANLAŞMASININ HANGİ AŞAMADA OLDUĞUNUN ŞEFFAF ŞEKİLDE PAYLAŞILMASINI BEKLİYORUZ”

EPDK’nın spot boru gazı ithalatı düzenlemesi sonrası geçtiğimiz yıl ilk ithalat yapıldı ve yine geçtiğimiz aylarda Gazprom Türkiye’ye ESP üzerinden ilk gaz ihracatını gerçekleştirdi. Bu konudaki değerlendirmeleriniz neler? Giriş noktasındaki mevcut hacimler yeterli mi? BOTAŞ’ın henüz Bulgaristan’la bağlantı anlaşmasını imzalamaması buradaki potansiyeli nasıl etkiliyor?

Bildiğiniz gibi, PETFORM 20 yıldır ülkemizin enerji alanında ihtiyaç duyduğu tüm yasal düzenleme süreçlerinde, Türkiye’nin ekonomik gelişimi için yatırım yapmış olan özel sektör temsilcilerinin görüşlerini ilgili kamu kurumları ile paylaşmaktadır. Bu kapsamda EPDK ile de uyum içerisinde çalışmaktadır. Bu düzenlemelerden biri olan Spot Boru Gazı İthalatı düzenlemesi sektörümüzde çok olumlu karşılanmış ve heyecan uyandırmıştır, hatta yılsonunda düşük bir hacimle ilk ithalat gerçekleşmiştir. Maalesef, 2020 yılı itibariyle üçüncü taraf erişimine açılan Malkoçlar Giriş Noktası kapasitesi, BOTAŞ İletim ile BulgarTransgaz arasında imzalanması beklenen enterkonnektör anlaşmasının henüz imzalanmaması sebebiyle tam olarak kullanılamamaktadır. Sürece PETFORM olarak destek verebilmek için bu anlaşmada hangi aşamada olduğumuzun şeffaf bir şekilde paylaşılmasını bekliyoruz. Malkoçlar noktası haricinde, Yunanistan gibi diğer noktalar için de enterkonnektör anlaşma süreçlerine ilişkin gelişmelerin piyasa katılımcıları ile düzenli bir şekilde paylaşılmasının faydalı olacağı düşünüyoruz

Derneğimiz çalışma grupları altında spot ithalat/ihracat noktalarında hacimlerin arttırılmasının sağlayacağı faydaları değerlendirdik ve bir bilgi notu olarak kamu otoriteleri ile paylaştık. Spot boru gazı ithalat ve ihracatının herhangi uzun dönemli bir yükümlülük altına girmeden, arz güvenliğimizin güçlendirilmesine katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz, bu sayede ülkemizdeki gaz arzı çeşitliliğinin arttırılmasına fırsat yaratılacağına ve bu çeşitlilik neticesinde Türkiye’nin daha esnek ve kısa vadeli kontratlara sahip olacağına inanıyoruz. Spot ithalat/ihracat ile birlikte gazın gaz ile rekabet ettiği ve bölgesel ticaret merkezleri ile uyumlu bir piyasamızın olabileceğini, bu durumun EPİAŞ’ın bölgesel referans fiyat yaratmasına ve Türkiye’deki şirketlerin bölgesel oyuncu olmasına yönelik katkı sağlayacağını öngörüyoruz

“GAZPROM’UN ESP ÜZERİNDEN TÜRKİYE’YE GAZ SATIŞI GAZPROM’UN TÜRKİYE PİYASASINA YÖNELİK YAKLAŞIMINDAKİ OLUMLU DEĞİŞİMİN GÖSTERGESİ”

Diğer taraftan, Gazprom, 2018 yılında Avrupa’daki müşterileri için fiyatların, “rekabet koşullarında, daha esnek ve piyasa odaklı” olarak belirlendiği kısa vadeli fiziksel doğal gaz satışlarına ilişkin devreye aldığı Elektronik Satış Platformu’nu (ESP) Türkiye’yi içine alacak biçimde genişletti. ESP üzerinden doğal gaz satışının, Gazprom’un Türkiye piyasasına yönelik yaklaşımındaki olumlu değişimin ön göstergesi olduğu söylenebilir. Bununla birlikte EPDK tarafından yayınlanan spot ithalat süreci ile Gazprom’un ESP sürecinin takvimlerinin farklı olması, pratikte ithalat yapacak şirketlere zorluk yaratmaktadır. Basit bir düzenleme ile bu iki sürecin entegre çalışması sağlanmalı diye düşünüyoruz. 

“VADELİ GAZ PİYASASI ÖNGÖRÜLEBİLİR FİYAT OLUŞUMU İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

EPİAŞ bünyesinde faaliyete geçen OTSP, hazırlıkları devam eden vadeli gaz piyasası, 2021 itibariyle uzun dönemli ithalat kontratlarının sona ermeye başlaması Türkiye’nin enerji ticaret merkezi olma hedefine ne gibi katkılar sağlıyor? Bölgesel ticaret merkezi ve referans fiyat oluşumu için başka hangi adımlar atılmalı?

Türkiye’nin doğal gaz ticaret merkezi olma vizyonu derneğimizin 2013 yılında AB tarafından fonlanan TRGas-Hub isimli projemizle kamuoyunun gündemine taşıdığı ve kamu otoriteleri tarafından sahiplenerek ciddi aksiyonlar alınan bir olgudur. Bildiğiniz gibi, işlevsel bir ticaret merkezi kurulabilmesi için, ticaret ve iletim faaliyetlerinin ayrıştırılması, gelişmiş altyapı, gelişmiş mevzuat, altyapıya üçüncü taraf erişiminin sağlanması, rekabetçi bir piyasa kurgusunun yaratılması, ithalat serbestisi, piyasa tabanlı rekabetçi fiyatlandırma, öngörülebilirlik gibi unsurlarının tesis edilmesine ihtiyaç vardır. Piyasamızın gelişimine baktığımız zaman ise, 2013’ten günümüze geldiğimizde piyasamızın bir ticaret merkezi olabilmesi için altyapı yatırımları ve ikincil düzenlemelere ilişkin çok ciddi çalışmalar yürütülmüştür. Bunun en büyük ayağını da EPİAŞ bünyesinde faaliyete geçen OTSP oluşturmaktadır. OTSP’de oluşan ticaret hacmi ve günlük referans fiyat olgusu bir ülkenin ticaret merkezi olabilmesi için gerek şarttır. Bu yıl içinde devreye alınacak Vadeli Gaz Piyasası da öngörülebilir fiyat oluşumu için çok önemlidir. Bu vesile ile, Vadeli Gaz Piyasasına ilişkin oluşturulan Usul ve Esaslar taslağının yazım sürecinde derneğimizle interaktif bir süreç yürüten EPDK ve EPİAŞ’a da üyelerimiz adına çok teşekkür etmek isteriz. Diğer taraftan BOTAŞ’ın ayrıştırılması, rekabetçi bir piyasa kurgusunun yaratılması, ithalat serbestisi, piyasa tabanlı rekabetçi fiyatlandırma, öngörülebilirlik gibi unsurların henüz yeterli seviyeye gelmediğini, bu durumun da piyasamızda ticaret hacminin oluşmasını geciktirdiğini söyleyebiliriz.

Ancak PETFORM olarak ülkemizin potansiyeline inancımızın tam olduğunu ve doğal gaz piyasasının geliştirilmesi için her türlü çalışmaya destek vermeye devam edeceğimizi belirtmek isteriz.

“KARADENİZ GAZI İTHALAT KONTRARLARININ İÇ PİYASA MEKANİZMASINA ENDEKSLENMESİNİN ÖNÜNÜ AÇMAKTA”

Sakarya gaz sahasında 2023 yılında ilk üretimin başlaması hedefleniyor. Buradan üretilecek gazın iç piyasada ticarileştirilmesinde nasıl bir yol izlenmeli? Sektörün bu konudaki düşünce ve beklentileri neler?

Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdelerini verdiği üzere, TPAO’nun Karadeniz’de bugüne kadar toplam 405 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmesini PETFORM olarak büyük bir gurur ve sevinçle karşıladığımızı ve devamını dilediğimizi bir kez daha belirtmek isterim. TPAO tarafından yapılan projeksiyonları incelediğimizde, 2023 yılında üretime başlayacak Sakarya gaz sahasında ilk dönem yıllık 5 milyar, 2026 yılı sonrasında ise yıllık 15 milyar metreküp gaz üretilmesinin hedeflendiğini görüyoruz. Bu üretim rakamlarıyla beraber Türkiye’de, milli kaynaklarla çeşitlendirilmiş ve güçlendirilmiş bir serbest piyasa yapısının oluşmasını, doğal gaz ticaretinin artmasını ve gazın gerçek değerini bularak ekonomimize daha fazla katkı sağlamasını bekliyoruz.

Bildiğiniz gibi, bir doğal gaz rezervi için gerekli testler yapıldıktan sonra, gazın satılabilmesi için piyasa araştırması yapılır. Rezerv için satılacak piyasa bulunduktan sonra, saha için gerekli yatırım onayları alınır ve ilerleyen dönemde üretim başlar. Türkiye’nin yıllık yaklaşık 50 milyar metreküplük tüketim hacmi olduğu düşünüldüğünde mevcut rezerv için herhangi bir piyasa araştırmasına gerek olmadığı ve Türkiye piyasasında gazın tamamının tüketilebileceği öngörülmektedir. Bu kapsamda, Karadeniz gazı yeni ithalat kontrat müzakerelerinde elimizi oldukça güçlendirmekte, ithalat kontratlarının iç piyasa mekanizmasına endekslenmesinin de önünü açmaktadır.

Bununla birlikte, Bakanlığımız tarafından yapılan açıklamalara göre, üretilecek gazın denizin altından inşa edilecek boru hattı ile TPAO Akçakoca Doğal Gaz İşleme Tesisleri’ne getirilmesi planlanmaktadır. Piyasamıza gelecek bu yeni giriş noktasından özel sektör paydaşlarının kısa ve orta vadeli kontratlarla gaz alması ve bu noktada yeni bir ticaret opsiyonunun yaratılması düşünülebilir. Ayrıca yerli gazın spot ihracat faaliyetinin de önünü açması ve ülkemiz piyasa oyuncularına bölgesel ticaret imkânı yaratması beklenmektedir.

Sektörün kamu otoritesinden en önemli beklentileri ve öncelikleri neler?

PETFORM Gaz Grubu, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasa Kanunu’nun 1. Maddesi’ndeki Amaç bölümünde yer alan “doğal gazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete dayalı esaslar çerçevesinde çevreye zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, doğal gaz piyasasının serbestleştirilerek mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir doğal gaz piyasasının oluşturulmasıdır” amacıyla aynı hedefleri benimsemektedir. Bu hedefler doğrultusunda kurulan derneğimiz, 20. Yılında, ülkemiz doğal gaz piyasasında altyapı ve finansal işlemlere yönelik çalışmaların hedeflenen seviyeye ulaştığını ve artık piyasa dizaynının da liberal bir perspektifle ele alınmasına ihtiyaç duyulduğunu düşünmektedir. Sürdürülebilir, öngörülebilir, ülke kaynaklarının etkin kullanımını teşvik eden ve devletin sosyal politikaları ile uyumlu, rekabetçi bir gaz piyasa yapısının tasarlanması sürecinde, her dönemde olduğu gibi PETFORM etkin bir rol üstlenmek için hazırdır. PETFORM olarak, özel sektörün yıllar içerisinde yetişmiş insan gücü ve bilgi birikimiyle ülkemiz çıkarlarına hizmet etmek üzere, daha esnek şartlar, daha ekonomik ve çeşitlendirilmiş bir gaz piyasasının tasarlanmasında etkin rol alabileceğine inanıyoruz.