IICEC ‘Türkiye Enerji Görünümü’yle sektörün röntgenini çekti

IICEC tarafından Türkiye Enerji Görünümü projesinde sona yaklaşıldı. Çalışmayla ilgili Gas&Power’ın sorularını yanıtlayan IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray; “Türkiye enerji sektörünün daha verimli, rekabetçi ve sürdürülebilir gelişimine yönelik olarak enerji sektörümüzde karar vericiler, yatırımcılar, finans dünyası ve enerji tüketicileri için yol gösterici bir referans çalışma oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

Sabancı Üniversitesi IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından gerçekleştirilen Türkiye Enerji Görünümü projesiyle ilgili Gas&Power’ın sorularını yanıtladı. Güray, projeleri hakkından bilgi verirken, çalışmalarının enerji ekosistemine sunacağı katkılardan da bahsetti.

‘TÜKETİCİLERİ İÇİN YOL GÖSTERİCİ BİR REFERANS OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ’

Türkiye Enerji Görünümü projenizi daha fazla duymaya başladık, bu önemli projeniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Türkiye Enerji Görünümü, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi IICEC olarak çok önem verdiğimiz ve üzerinde yoğun mesai harcadığımız bir çalışmamız. Analitik bir modelleme altyapısı oluşturarak geliştirdiğimiz bu projemizde, enerji politikaları ve stratejiler, piyasa dinamikleri ve teknolojik gelişmeler çerçevesinde 2040 yılına kadar olan dönem için Türkiye enerji ekonomisinin gelişimine yönelik senaryo analizleri ortaya koymayı hedefliyoruz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde yayımlayacağımız Turkey Energy Outlook kitabımız, Uluslararası Enerji Ajansının World Energy Outlook çalışmasıyla da format olarak benzerlikler içerecek. Bir yönüyle modelleme altyapımızın sunduğu kabiliyetleri yansıtan, analizler ve senaryo projeksiyon sonuçları, aynı zamanda da kritik alanlara yönelik analitik ve derinlemesine bir bakış ve çeşitli odak noktaları ile gelecek perspektiflerini sunmuş olacağız. Farklı senaryolar ışığında, aynı zamanda da enerji politikası önceliklerini de dikkate alarak, Türkiye enerji sektörünün daha verimli, rekabetçi ve sürdürülebilir gelişimine yönelik olarak enerji sektörümüzde karar vericiler, yatırımcılar, finans dünyası ve enerji tüketicileri için yol gösterici bir referans çalışma oluşturmayı hedefliyoruz. Pek çok anlamda ilkleri içeren bir çalışma olacak.

“VERİMLİLİK ETKİLERİNİ DİKKATE ALAN BİR MODELLEME ALTYAPIMIZ VAR”

Detaylı bir enerji modellemesinden söz ettiniz. Modelin ana bileşenleri neler?

Primer enerji arzından nihai tüketim sektörlerine ve talebe kadar tüm enerji değer zincirinin modellendiği, kapsamlı, aynı zamanda da teknolojiler bazında çok detaylı bir modelleme altyapısı geliştirdik. Dünya genelinde kabul görmüş olan, örneğin Uluslararası Enerji Ajansı’nın Enerji Teknoloji Perspektifleri çalışmasının da dayanağı olan, MARKAL/TIMES modelleme sistemini Türkiye enerji ekonomisinin kendine özgü karakteristiklerini yansıtan, en güncel veri setleri ile destekleyerek kullanıyoruz.  ISTEM adını verdiğimiz modelimiz, tüm yakıtları, ithal ve yerli tüm enerji kaynaklarını, arz-talep zincirinde bugünün ve geleceğin tüm teknolojilerini ve bütün nihai enerji tüketim sektörlerini kapsıyor. Arz ve talebin teknoloji detayıyla modellendiği bu yaklaşımla, geleceğe yönelik farklı senaryo setleri geliştirebiliyoruz. ISTEM, enerji ile ilgili teknolojilerde verim artışları, maliyet iyileştirmeleri gibi gelişmeleri etkin şekilde yansıtabildiğimiz bir model. Arz ve talebin yanısıra çevrim teknolojilerinde kullandığımız detay da modelimizin güçlü yönlerinden biri. Örneğin, elektrik üretimi ve rafineri sektörlerini tüm varlıklar bazında modelledik. Bir başka örnek olarak, önemli tüketici sektörlerden olan sanayi sektöründe modellemimizi, en fazla enerji tüketen on civarında sanayi sektörünü ve ek olarak yüksek katma değer potansiyeli olan endüstrileri de dahil ederek geliştirdik. Binalarda enerji tüketimini, Türkiye’deki bina stoğunun ana özellikleri, konutlardan ticarilere kadar tüm bina türleri, iklim ve yalıtım özellikleri, ısıtma ve soğutma gibi ana hizmetler bazında detaylandırdık. Bir diğer büyük tüketici olan ulaştırma sektöründe kara, hava, deniz ve demiryollarında aktivite artışları, ulaşım ve yakıt teknolojileri, diğer sektörlerde olduğu gibi verimlilik etkilerini dikkate alan bir modelleme altyapımız var. Böylelikle, ülkemiz enerji sektörünün büyüme dinamiklerini etkin şekilde yansıtırken, büyümenin hangi sektör ve hizmetlerden hangi oranda gelebileceğini, farklı arz seçeneklerini, maliyet ve fiyat denklemini, verimlilik, yerlileşme ve teknolojik gelişme fırsatları gibi önemli dinamikleri bütüncül olarak analiz edebiliyoruz.

“ÇALIŞMAYI, ENERJİ SEKTÖRÜMÜZÜN TÜM PAYDAŞLARININ DEĞERLENDİRMELERİNE SUNACAĞIZ”

Pek çok yönden bir ilk olacak bu çalışmanızın Türkiye enerji ekosistemine hangi katkıları sunmasını hedefliyorsunuz?

Senaryo bazlı bir yaklaşımla geliştirdiğimiz Turkey Energy Outlook çalışması ile, enerji ekosisteminin daha güvenli, rekabetçi, verimli ve sürdürülebilir bir yapıya ulaştırılabilmesinin sağlayacağı kazanımları, çeşitli metrikler ve parametreler ile sayısal olarak da ortaya koyabileceğiz. Senaryoların sonuçları arasındaki farklar, farklı stratejiler, yatırım öncelikleri, piyasa gelişim adımları, teknolojik gelişmeler ve yol haritalarının irdelenebilmesine olanak tanıyacak. Böylelikle, enerji politikası, yatırımlar, finansman, enerji tüketicileri perspektifleri gibi pek çok önemli bakış açılarını içeren, bağımsız, nesnel, kaliteli ve en önemlisi de arzdan talebe, elektrikten akaryakıta tüm değer zincirini kapsayan, analitik ve bütüncül bir çalışmayı, enerji sektörümüzün tüm paydaşlarının değerlendirmelerine sunmuş olacağız.

‘PEK ÇOK ÖNEMLİ ALANDA KAZANIMLARI OLACAKTIR’

Enerji sektöründe potansiyel ve fırsatları hangi alanlarda görüyorsunuz?

Enerji piyasalarında maliyet ve fiyat denklemi ve öngörülebilirlik bir diğer kritik konu olarak görünüyor. Bununla bağlantılı olarak, finansal sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi ihtiyacını biz de öncelikli görüyoruz. Yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizin nasıl artan oranda ekonomiye kazandırılabileceği, şebeke yatırımları, enerji teknolojilerinde gelişmeler ve yerlileşme olanakları, binalar, sanayi ve ulaştırma sektörlerinin büyüme dinamikleri de önemli odak noktalarımız. Büyümenin daha yüksek verimle, birincil enerji arzında yerli kaynak ve sektörde yerli teknoloji payı sürekli geliştirilerek sağlanabilmesinin, başta enerji ithalatı olmak üzere, cari işlemler dengesi, ekonomik büyüme, enerji güvenliği ve çevresel performans gibi pek çok önemli alanda kazanımları olacaktır.