‘Petrokimya sektörünün gelişimi için yatırımları sürdürüyoruz’

Petkim Genel Müdür Yardımcısı Kanan Mirzayev, KİPLAS tarafından düzenlenen Çalışma Hayatının Geleceği temalı organizasyonunda konuştu.

KİPLAS tarafından düzenlenen Çalışma Hayatının Geleceği temalı organizasyonunda konuşan Petkim Genel Müdür Yardımcısı Kanan Mirzayev, STAR Rafinerisi’nin 2018 yılında devreye gireceğini ve Petkim’in ihtiyacı olan naftanın tamamının buradan karşılanacağını dile getirdi.

KİPLAS’a üye olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan PETKİM Genel Müdür Yardımcısı Kanan Mirzayev, “Özellikle TİS görüşmeleri sırasında çalışmalarınız ve desteklerinizin bizim için çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Görüşmeler sonucu alınan kararların şirketimizi daha ileriye taşıyacağına inanıyoruz.  İşbirliklerimizin daha uzun yıllar devam etmesi dileği ile tüm KİPLAS camiasına tekrar teşekkürlerimizi sunuyorum. KİPLAS’ın bizleri bir araya getirdiği bu organizasyonda, kimya sektörünün dünyada ve ülkemizdeki önemini, ülkemizin en büyük ve tek entegre petrokimya şirketi olan Petkim’in bugünkü durumu ve gelecek projeksiyonlarımızı sizlerle paylaşmanın heyecanını duyuyorum” diye konuştu.

“KİMYA SANAYİ 4 TRİLYON DOLARLIK BİR SEKTÖR”

Kimya sanayinin yaklaşık 4 trilyon dolarlık satış cirosu ile dünyada ikinci büyük sektör konumunda olduğunu vurgulayan Mirzayev şöyle devam etti:“Gelişmiş tüm ülkelerin imalat sanayileri incelendiğinde istisnasız tamamının gelişmiş bir kimya sanayine sahip oldukları görülüyor. Bu yönüyle kimya sanayi ülkeler için gelişmişliğin bir ölçüsü olarak değerlendiriliyor. Kimya sanayi ambalaj, inşaat, tekstil, tarım, otomotiv, sağlık gibi diğer tüm sektörlere girdi sağlaması açısından da stratejik bir sektördür. Yüksek katma değer yaratan, bilgi yoğun, sermaye yoğun, teknoloji yoğun bir sektördür. En fazla araştırma yapılan, en fazla patent alınan, hem dünyada hem de ülkemizde en hızlı büyüyen sektörlerden biridir.”

“PETROKİMYA SATIŞ CİROLARININ YÜZDE 50’SİNİ OLUŞTURUYOR”

Kimya sanayinin en önemli alt sektörü konumundaki petrokimya sanayinin, toplam kimya sanayi yıllık satış cirosunun yüzde 50’sini oluşturduğunu belirten Mirzayev, “Dünya ekonomilerinde kapladığı alan ve katma değer yaratma gücü nedeniyle gelişmişlik düzeyine en büyük katkıyı, kimya sanayinin lokomotifi konumundaki petrokimya sanayi sağlıyor.Günümüz dünya ekonomilerinin küresel güçleri olan ABD, Batı Avrupa ve Japonya gibi ülkeler petrokimya sanayinin önemini erken dönemde fark etmiş; özellikle ikinci dünya savaşı sonrası hızlı yatırım faaliyetleri ile sektörde bugün bulundukları konuma erişebilmişlerdir. İstikrarlı büyüme grafikleri ile öne çıkan ve Çin’in başını çektiği Uzakdoğu ülkeleri ile hammadde zengini Ortadoğu ülkeleri, batılı ülkelere benzer şekilde petrokimya sanayi ve ekonomik büyümenin kuvvetli ilişkisini erken dönemde gözlemlemiş ve yeni yatırımlarla birlikte küresel petrokimya piyasasının önemli aktörleri haline gelmişlerdir” ifadelerini kullandı.

Son dönemlerde yatırımların ağırlıklı olarak hammadde zengini Ortadoğu ülkeleri ile pazar büyüklüğü olan Çin gibi ülkelerde yoğunlaştığına dikkat çeken Mirzayev, ABD’de de kaya gazının getirdiği maliyet avantajının etkisiyle petrokimya yatırımlarının ivme kazandığını belirtti.

“TÜRKİYE’NİN PETROKİMYADA ARZ AÇIĞI VAR”

Türkiye’nin en önemli sorunun petrokimyasal üretimindeki arz yetersizliği olduğunu dile getiren Mirzayev, “Bu nedenle sektör, ithalata bağımlı hale gelmiştir. Petrokimyasal ürünlerin birçoğunda ülkemiz, Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük ithalatçısı konumundadır. Dünyanın en büyük petrokimyasal hammadde ithalatçısı Çin’de yurt içi talebi karşılama oranı %60-80 seviyesinde iken ülkemizdeki tek üretici olan Petkim’in yurt içi talebi karşılama oranı 2016 yılı için  %18 olmuştur.Bu durum bizlere acı bir tabloyu işaret etmektedir. Esasen, Çin’in dünyanın en büyük ithalatçı olmasının sebebi pazar büyüklüğü iken ülkemizin ithalat bağımlılığının sebebi yurtiçi pazarındaki arz yetersizliğinden kaynaklanıyor” ifadesini kullandı.

“ENERJİDEN SONRA EN FAZLA DIŞ TİCARET AÇIĞINI KİMYADA VERİYORUZ”

Türkiye’nin cari açığının en önemli nedenlerinden birinin de dış ticaret açığından kaynaklandığını kaydeden Mirzayev,  “En fazla dış ticaret açığı verdiğimiz sektör, enerjiden sonra kimya sektörüdür. Her yıl kimya sektöründe 20 milyar doların üzerinde açık veriyoruz.Kimya sektörü içinde de en büyük açık petrokimya ithalatlarından kaynaklanıyor. Ülkemiz petrokimya sektöründe yıllık yaklaşık 11 milyar dolar dış ticaret açığı veriliyor. Türkiye’nin dış ticaret açığı içinde petrokimyasalların payı %13 civarında olup bu yönü ile petrokimya, yatırım yapılması gereken öncelikli ve ülkemiz açısından son derece kritik öneme sahip sektörlerden birisi durumundadır” açıklamasında bulundu.

HÜKÜMET’E TEŞEKKÜR

Cari açığı azaltmak için petrokimya yatırımları yapma zorunluluğunun tüm bakanlıklar tarafından benimsendiğini ve hükümetin de Orta Vadeli Program hedefleri arasına girdiğinin bilgisini paylaşan Mirzayev, bunun için hükümet yetkililerine bir kez daha teşekkür etmek istediğini kaydetti.

“SOCAR’IN VİZYONU İLE TÜRKİYE PETROKİMYA SEKTÖRÜ İÇİN STRATEJİLER OLUŞTURUYORUZ”

Petkim’in Türkiye’nin tek entegre petrokimya şirketi olduğunu belirten Mirzayev,“50 yılı aşkın üretim tecrübesi ile ülkemizde başta plastik olmak üzere, petrokimyanın tüm alt sektörlerinin kurulmasına gelişmesine öncülük etmiştir. Yurtiçi petrokimyasal ürünler, Petkim tarafından ilk kez Yarımca Tesislerinde üretilerek ülkemiz sanayicileri ile tanıştırılmış, dünya ölçeğinde yüksek teknoloji ile ülkemiz ihtiyacına yönelik kurulan Aliağa Tesisleri ile sektörün taşıyıcı gücü haline gelmiştir.2008 yılında Petkim’in özelleştirilmesi sonrası bünyesinde yer aldığı Azerbaycanlı SOCAR’ın vizyonu ile Türkiye petrokimya sektörünün gelişimi için strateji ve politikalar oluşturularak, hız kesmeden yeni yatırımlar ile sektöre katkı sağlanması amaçlanmıştır.

“STAR RAFİNERİSİ 10 MİLYON TON HAM PETROL İŞLEME KAPASİTESİNE SAHİP OLACAK”

Sektörün hammadde ihtiyacını karşılayacak olan STAR Rafinerisi yatırımının Petkim Yarımadası’nda devam ettiğinin bilgisini paylaşan Mirzayev şunları kaydett: “Yıllık 10 milyon ton ham petrol işleme kapasiteli rafinerinin 2018 yılında tamamlanması ile Petkim’in ana hammaddesi olan naftanın tamamına yakını STAR Rafineri’den karşılanacak. Petkim’in güvenilir hammadde kaynağına ulaşması ile sektörün gelişimi ve rekabeti artacak, yeni yatırımların önü açılacak. Ayrıca rafineriden elde edilen yan ürünler ile yeni petrokimya tesisleri kurulabilecek. Diğer yandan Petkim’in en önemli lojistik avantajı olan Petkim Limanı’nda yer alan ve toplam 400 milyon dolarlık yatırım ile 1,5 milyon TEU kapasiteli, tüm bölgeye hizmet verebilecek Petlim Konteyner Terminali 2017’de tamamlanarak hizmete açıldı. Petkim’in çevreye olan duyarlılığının bir göstergesi olarak, doğalgaza dayalı mevcut enerji santralinin yanı sıra, enerji ihtiyacının yenilenebilir kaynaklardan temin edilmesi amacı ile PETKİM Rüzgâr Enerji Santrali, Temmuz 2017’de tamamlanarak devreye alındı. Santral, tam kapasiteyle çalıştığında 51 megavat saatlik kurulu güce ulaşacak. Türkiye’nin en büyük yabancı yatırımcısı SOCAR’ın bir iştiraki olarak, üretim olmadan gelişim olmayacağının bilinci ve Türkiye ile Azerbaycan’ın kardeşliğini en iyi anlatan, bir millet, iki devlet ülküsüyle üretim ve yatırım faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceğimizi bildirir, selam ve saygılarımı sunarım.”