edider koronavirüs enerji

IICEC’ten Türkiye enerji sektörü için 10 somut politika önerisi

IICEC tarafından hazırlanan raporda Türkiye enerji sektörü için 10 somut politika önerisinde bulunuldu. 

Sibel ACAR-ANKARA/ Pandemi nedeniyle dijital ortamda gerçekleştirilen ‘IICEC Turkey Energy Outlook: Türkiye Enerji Zirvesi Özel Lansmanı’nda sunumu yapılan raporda, Sabancı Üniversitesi IICEC Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray, Türkiye enerji sektörü için 10 somut politika önerisinin sunumunu gerçekleştirdi. 

Türkiye Enerji Görünümü raporu (TEO) , enerji güvenliğini daha fazla güçlendirmek, yerli enerji kaynaklarının kullanımını artırmak, enerji verimliliğini geliştirmek, temiz enerji altyapıları oluşturmak, maliyetleri yansıtan, aynı zamanda Türkiye’de sürdürülebilir bir enerji sistemine ulaşılmasına yönelik tüm adımları destekleyen, rekabetçi enerji piyasasını geliştirmek yönünde politikaları destekleyen enerji politikası seçenekleri öneriyor.

 

TEO SENARYOLARI 

TEO, Türkiye enerji ekonomisinin detaylı bir envanteri üzerine kurulmuştur. IICEC, TEO çalışmasının geliştirilmesi öncesinde, Türkiye enerji ekonomisinin tüm bileşenlerinin birbirleri ile etkileşim durumunda olduğunu dikkate alarak, ilgili bakanlıklar, kamu ve özel sektör kuruluşlarının tüm açık veri kaynaklarından faydalanan, detaylı bir modelleme çerçevesi geliştirmiştir. Veri setlerini uyumlu ve entegre bir modelleme çerçevesine oturtabilmek üzere, uluslararası yakıt ekonomisi çalışmaları ile benzer ulaştırma araçları modeli ve farklı elektrik üretim teknolojilerinin sistem maliyetlerini yansıtabilmek için değere göre belirlenmiş bir seviyelendirilmiş enerji maliyet öngörüsü gibi alanlarda yeni veri serileri ve modelleme bileşenleri geliştirilmiştir. 

Mevcut politikaların sürdürüldüğü ancak ulaşılması nispeten zorlu olan uzun vadeli hedeflerin tümüyle karşılanamadığı Referans Senaryo ve maliyet-etkin olmakla birlikte bazı zorlu engellerin aşılmasını ve ek politika seçeneklerini gerektiren, böylelikle verimlilik, rekabetçilik ve sürdürülebilirlik başta olmak üzere pek çok enerji politikası hedefinin gerçekleştirildiği Alternatif Senaryo olmak üzere iki TEO senaryosu sunulmaktadır. TEO Senaryoları, Covid-19 pandemisinin tüm sektör ve yakıtlara mevcut ve olası gelecek etkilerini de dikkate almakta ve özellikle seyahat aktivitesi ve petrol talebinde kalıcı olma olasılığı yüksek olan etkilerin irdelenmesine yönelik uzun-vadeli bir hassasiyet analizi de sunmaktadır. 

TEO SENARYOLARI ÖZETİ 

IICEC her iki TEO Senaryosunda da, elektrik sektöründe yenilenebilir enerji ve nükleer enerjinin payının artmasını, tüm nihai enerji tüketicisi sektörlerde elektrik, doğal gaz ve yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşmasını ve enerji üretimi, dönüşümü ve tüketiminin tüm aşamalarında verimliliğinin artmasını öngörmektedir. Referans Senaryo ve Alternatif Senaryo, bu kazanımlarının hangi hızda ve oranda gerçekleşeceği noktasında farklılaşmakta olup, Alternatif Senaryo’daki daha güçlü enerji politikası hedefleri daha sürdürülebilir bir enerji geleceğine katkı sunmaktadır. 

Enerji Tüketimi: Referans Senaryo’da nihai enerji talebi 2040 yılına kadar  yüzde 50 oranında artmaktadır. Alternatif Senaryo’daki daha yüksek verimlilik kazanımları bu artışı üçte bir ile sınırlamaktadır. Referans Senaryo çok sayıda verimlilik ve yenilenebilir enerji politikası içermekle birlikte, Alternatif Senaryo’da ulaştırma sektörü gibi daha zorlu nihai tüketici sektörlerde daha yüksek verimlilik artışını ve elektrik üretimi, binalar, sanayi ve tarım sektörlerinde daha fazla yenilenebilir enerji kullanımını destekleyen daha iddialı hedefler sunulmaktadır. Alternatif Senaryo aynı zamanda ulaştırma sektöründeki araç parkının daha hızlı yenilenmesini yansıtmakta ve özellikle şehirlerde toplu taşıma kullanımının daha fazla yaygınlaşmasına yönelik bir şehiriçi ulaşım planlama önerisi sunmaktadır. Alternatif Senaryo’da daha yoğun arama ve üretim faaliyetleri neticesinde Türkiye’nin doğal gaz ithalat oranı yarıya düşerken petrol ithalat düzeyi de azalmaktadır. 

Yakıt Bileşimi: Türkiye enerji arzı Alternatif Senaryo’da daha çeşitlendirilmiş ve aynı zamanda daha düşük karbon yoğunluğuna sahip bir yapıya ulaşmaktadır. Yakıt bileşimi, daha yüksek oranda elektrik enerjisi, doğal gaz ve yenilenebilir enerji yönünde gelişmektedir. Yenilenebilir enerji ve nükleer Referans Senaryo’da 2040 yılında toplam elektrik üretiminin  yüzde 58’ini sağlamakta, bu oran Alternatif Senaryo’da  yüzde 75’e çıkmaktadır. Rüzgar ve güneşin elektrik üretiminde 2019 yılında  yüzde 11 olan toplam payı 2040 yılında  yüzde 36’ya ulaşmaktadır. Alternatif Senaryo, petrol ürünleri talebini Türkiye rafinerilerinin çıktıları ile daha uyumlu duruma getirmek üzere benzin talebinde artış, dizelde sınırlı büyüme, elektrikli ve doğal gaz yakıtlı araçların kullanımında artış ile yakıt ithalat faturasını düşürmektedir. Birincil enerji arzı, 2040 yılına doğru daha sürdürülebilir ve daha az ithalata dayalı bir yapıya ulaşmaktadır. Petrolün payı  yüzde 29’dan  yüzde 24’e düşerken, yenilenebilir enerji en hızlı büyümeyi göstererek payını  yüzde 14’den  yüzde 33’e artırmaktadır. Elektrik enerjisinin nihai enerji talebindeki payı 2019 yılındaki  yüzde 22 seviyesinden  yüzde 28’e çıkmaktadır. 

Yatırımlar ve İleri Teknolojiler: TEO, elektrik sektörü dahil tüm sektörlerde teknoloji odaklı bir dönüşümü gerçekleştirebilmek üzere yatırımlarda sürdürülebilirliğinin önemine işaret etmektedir. Alternatif Senaryo’da elektrik sektörünün yılllık ortalama yatırım gereksinimi Referans Senaryo’nun yüzde 10 üzerinde ve elektrifikasyonun yaygın kazanımlarına ulaşabilmeyi teminen 9 milyar ABD doları olarak öngörülmektedir. Daha fazla kesintili yenilenebilir enerji üretimine, daha değişken talep dinamiklerine, daha fazla dağıtık üretime ve hızla gelişen elektrikli ulaşım ekosistemine destek olabilmek üzere elektrik şebekelerinde daha fazla yatırım gerçekleşmektedir. Türkiye’nin değişen enerji ekonomisinin tüm bileşenleri, enerji teknolojieri Ar-Ge faaliyetlerinin ileriye taşınması ve ileri enerji teknolojilerinde ihracatçı konuma gelebilmek üzere fırsatlar sunmaktadır. Alternatif Senaryo’da, kara ve denizde rüzgardan elektrik üretimi, güneş fotovoltaik, elektrikli ulaşım araçları, batarya depolama ve pek çok nihai tüketim uygulamasında artan oranda yerlileşme perspektifi sunulmaktadır. Alternatif Senaryo aynı zamanda Türkiye’nin yerli linyit kaynaklarının karbon yakalama ve depolama teknolojileri ile hidrojen üretiminde kullanılması gibi alanlarda yeni teknolojilerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması yönünde gelişim fırsatları da önermektedir. Enerji değer zincirinde gerekli yatırımların harekete geçirilmesi, güvenli, verimli ve rekabetçi bir enerji geleceğine ulaşılması için kritik önemdedir. 

Çevre: Referans Senaryo’da enerji sektörü CO2 emisyonları 2019 yılına kıyasla  yüzde 30 artmaktadır. Daha zorlu Alternatif Senaryo politikaları ile  yüzde 10 CO2 emisyon azalışı öngörülmektedir. Her iki senaryoda da, özellikle artan enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji ve nükleer enerjinin yüksek oranda kullanımı yoluyla enerji tüketiminin karbon yoğunluğu önemli oranda azalmaktadır (Referans Senaryo’da  yüzde 14 ve Alternatif Senaryo’da  yüzde 31). 2040 yılında elektrik sektörünün karbon yoğunluğu Referans Senaryo’da  yüzde 28 ve Alternatif Senaryo’da  yüzde 54 oranında düşmektedir. Alternatif Senaryo’da emisyon trendleri 2040 yılından sonraki dönemde daha yüksek düşüşlere de işaret etmektedir. Emisyon yoğunluğundaki düşüşler CO2 emisyonlarında azaltım odaklı politika tercihlerinden değil, Türkiye’nin enerjide ithalat bağımlılığını azaltmaya ve enerji teknolojilerini yerlileştirmeye yönelik politikalardan kaynaklanmaktadır. Binalarda petrol ve kömür tüketiminin azalması, kirleticiliği yüksek dizel kamyonların araç parkından çıkarılması ve ulaştırmada petrol talep artışının sınırlanması ile hava kirliğinde de azalma sağlanmaktadır. 

10 POLİTİKA ÖNERİSİ 

TEO bulguları çerçevesinde, aşağıdaki politikalar önerilmektedir: 

1.Modern enerji hizmetlerine artan talebin karşılanması ve daha güvenli, verimli ve sürdürülebilir bir enerji geleceğini temin etmek üzere yatırımların cazibesinin artırılması; 

2.Daha rekabetçi elektrik ve doğal gaz piyasalarına geçişin hızlanması, maliyetleri yansıtan fiyatlandırma ve sosyal boyut da gözetilerek özel sektör katılımının artırılması; 

3.Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji ve nükleerin payının artırılması ve talep tarafı hizmetlerini de içerecek şekilde elektrik şebekelerinin esnekliğinin güçlendirilmesi; 

4.Daha fazla elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji kullanımı ile de desteklenecek şekilde tüm sektörlerde enerji ve yakıt verimliliğinin artırılması; 

5.Güçlü politika girişimleri, piyasa odaklı ve yenilikçi finansman ve iş modelleri yoluyla binalarda ve sanayide enerji verimliliği potansiyelinin değerlendirilmesi; 

6.Elektrikli araçların ve şarj altyapısının hızlı büyümesi ve eski, verimsiz ve kirleticiliği yüksek ulaşım araçlarının araç parkından çıkarılması; 

7.Enerji ve petrol yoğun karayolu ulaşımından raylı sistemler ve deniz ulaşımına geçişin artırılması ve veri ile desteklenmiş kentsel ulaşım planlaması, etkin toplu taşıma yatırımları ve yöntemleri ile şehiriçi özel araç trafiğinin azaltılması; 

8.Arama ve üretim çabaları ve yatırımlarının sürdürülmesi sayesinde daha fazla petrol ve doğal gaz keşfi ve üretimi sağlanması; 

9.Enerji arz ve talep zincirinde dijitalleşme ve ileri veri analitiğinin daha yaygın kullanılması; 

10.İleri enerji teknolojilerinde inovasyon, Ar-Ge ve üretimin artırılması.