Akaryakıt piyasalarının geleceği masaya yatırıldı

8’inci Türkiye Enerji Zirvesi kapsamında düzenlenen Akaryakıt Piyasaları Oturumunda, sektörün sorunları ve geleceği masaya yatırıldı.

 

8’inci Türkiye Enerji Zirvesi kapsamında düzenlenen Akaryakıt Piyasaları Oturumu EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Abdullah İnce’nin moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturuma; TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş, ADER Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Latifoğlu, PETDER Başkanı Martin Thomsen ve TÜPRAŞ Genel Müdür Yardımcısı Özgür Kahramanzade konuşmacı olarak katıldı.

 

“DAĞITICILAR ARASI TİCARETTE BAZI SIKINTILAR VAR”

 

Oturumda bir konuşma yapan EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Abdullah İnce, “Otomasyona ilişkin 7’inci ayda bir kurul kararı aldık. Bir veri akışıyla almaya başladık. Ekim ayı itibarıyla veriler bize gelmeye başladı. 2005 yılında beri bu kanunlar var. Biz sahada incelemeler yaptık. Mevcuttaki tankların yüzde 95’inde bu sistem var. Ekstradan bir külfet getirmiyor. Mali yükümlülükte bir artış getirdik. 60 bin ton yükümlülük şartını arıyoruz. Bunlardan bazıları yargı kararıyla durduruldu. Dağıtıcılar arası ticarette bazı sıkıntılarda gördük. 13 bin bayiyi anlık olarak izlememiz mümkün değil. Gelir İdaresi Başkanıyla protokol yaptık, verileri paylaşıyoruz. Mali açıdan bir usulsüzlük varsa, onlar da denetleyecek. Otomasyon sistemi üzerinden, anlık kontrollerle üzerine gidebiliriz.

 

“GÜÇLÜ KURUMSAL YAPI, PİYASAYI DÜZENLER”

 

Oturumda konuşan TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, “Kurumsal yapı ne kadar güçlü olursa, piyasa yapısı da o kadar düzenli olur. Bu açıdan dağıtım firmalarının önemli rolünün olacağını düşünüyoruz. LPG dağıtıcıları ve istasyonlarının da otomasyon sistemine geçmesini bekliyoruz. Kurumsal yapısı güçlü şirketlerin yanında güçlü bayilerin olması da önemlidir. İstasyonlarımızdaki maliyetler oldukça azaldı. Bayi kar oranlarında mutlaka iyileştirme yapılmalı. Yılbaşında işçimize enflasyon oranında zam yapıyoruz. Bizim karımız enflasyon oranı yerine 4 tane AB ülkesindeki kar oranlarına bakılarak veriliyor. Finansal aracılık hizmeti adı altında yürütülen akaryakıt ticaretinin de ele alınıp, kaldırılmasını bekliyoruz. 5015 sayılı kanun başta üzere, köklü bir çalışma yapılması gerekiyor” dedi.

 

Oturumda konuşan PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş, “Türkiye’de sektörde bu kadar olumsuzluk varken, tavan fiyatın konuşulmasının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Dağıtım şirketi olmadan bayi olmaz. Biz PÜİS olarak 50’inci yılımızı kutlayıp, Olağan Genel Kurulumuzu yapacağız. Bizim amacımız, büyük aileyi bir araya toplayıp söylemek olmalı. 2015 yılı 4 maddelik bir taslak çıktı. Nakliye ücretlerindeki, elektronik satışların disiplinsizliğini kontrol edilebilmenin önü açıldı. Türkiye’de milli olan bir iş adamı asla servet düşmanlığı yapmaz. Uluslararası şirketlerin büyüyerek, ulusal şirketlerle yarışmasını istiyoruz. Taşıt tanıma sisteminde şunu savunuyoruz. Elektronik satışları sektördeki kayıt dışılığı disipline etti. Fiyatlar makul bir ölçüde belirlenmeli. 1240 sayılı Kurul kararı; dağıtım şirketi otomasyonu kurar ve uygular. Otomasyon ücretlerini bayilerden tahsil ediyor. Nakliyeyi kim yapıyorsa ücreti o almalı. Biz kayıt dışı ile mücadele ile sonuna kadar mücadele edeceğiz. Akaryakıtta fatura iptalinin izne bağlanmasını savunuyorum” diye konuştu.

 

“DAHA FAZLA VERİMLİLİĞE ODAKLANMALIYIZ”

 

PETDER Başkanı Martin Thomsen ise  akaryakıt piyasasının son yılarda büyüdüğünü belirterek, “Otomotiv endüstrisinden de kaynaklanan bir ivmeyle akaryakıt piyasası büyüyor. Türkiye’nin potansiyeli de giderek, artıyor. Türkiye’de hala bir büyüme var ve bu devam edecek. Çok önemli bir piyasa.  Bu piyasa yoluyla ülke için ciddi vergi topluyor. Sektör olarak sektöre 76 milyar dolar vergi üretiyoruz. Bu Pazar çok düzenli bir şekilde liberalize edildi. Sürekli olarak yasa dışı kullanılma ile ilgili bir mücadele var. Kurumlar çok ciddi ilerleme kaydetti. Bu senenin sonlarına doğru, Ulusal Stok Yönetmeliği yayınlandı. Bu yönetmelik verimlilikle ilgiliydi. Buradaki asıl sorun sayı değil, kalitesi. Ulusal stok konusunda EPDK’nın ciddi çalışması oldu. Bununla ilgili çözüm, piyasasının bütün paydaşları tarafından getirilmeli. Daha fazla yönetmelik ortaya çıktıkça, daha iyi uygulanacağını düşünüyorum. Bütün bu yönetmelikler bir araya getirilerek, şirketleri bir araya getirecektir. Pazardaki verimliliğe odaklanmalıyız” ifadesini kullandı.

 

“BİOYAKIT FİYATLARINA ÇOK DİKKAT EDİLMELİ”

 

ADER Yönetim Kurlu Üyesi Hüseyin Latifoğlu da , “ADER olarak taban fiyat uygulamasının bir an önce başlamasını talep ediyoruz. Bugün 102 dağıtıcı firma var. 4 Avrupa ülkesine baktığımızda bu kadar fazla sayıda dağıtıcı olduğunu sanmıyorum. 32 yıldır petrol sektöründeyim. Ülkeye illegal yoldan gren akaryakıtlarından bahsediyorum.  Vergi yüzsüzleri listesinde 15 dağıtım firması 4 milyon TL borçlu görünüyor. Fazla dağıtım firması olmasının sektöre çok katkısı olduğunu düşünmüyorum.  Dağıtım firması kurmak isteyenin 25 milyon lira teminat vermesi zorunlu hale gelmeli. Fiyatların geçmişteki seyrine bakıp ta 2018’de de aynı şekilde olacağı beklenmemeli. Bioyakıt fiyatlarına çok dikkat etmek gerekiyor. Depolardaki otomasyonlarla ilgili olarak geçiş dönemlerinde aksaklık olduğunu gözlemledik” dedi.

 

“HAVA ULAŞIMINDA ÖNEMLİ GELİŞMELER KAYDETTİK”

 

TÜPRAŞ Genel Müdür Yardımcısı Özgür Kahramanzade, “Önümüzdeki 15 yıl içerisinde kömürün payı azalacak. Yenilenebilir enerji önemli ölçüde arttığını ve petrolünde yüzde 2 değer kaybı yaşadığını gözlemleyebiliyoruz. Uluslararası gelişmeler sektörümüzü etkiliyor. 2040 yılından önce Almanya ve İngiltere’de dizel ve benzinli araçların satışı yasaklandı.  2030 yılında elektrikli araç stoku nedeniyle, petroldeki Pazar kaybı 1,4 milyon varil olacak. Bunker yakıtları toplam petrol talebinin yüzde 5-6’sını oluşturuyor. Gemicilik sektörünün önünde çok fazla seçenek yok. Düşük kükürtlü yakıt kullanmaları gerekiyor. Kükürt tutma teknolojisi var. LNG kullanımı olabilir. Düşük kükürtlü ham petrol kullanımı gerekiyor. Türkiye dinamik ve genç bir nüfusu var. Hava ulaşımında çok büyük bir gelişme kaydettik. TÜPRAŞ 4 rafineri ve 4 terminali ile 28 milyon ton rafinaj kapasitesine sahip bir sanayi kuruluşu. Ülke ekonomisine çok önemli katkılar sunuyor. İzmit ve İzmir Rafinerileri 11 milyon ton rafinaj kapasitesine sahi. Özelleştirmelerden sonra 6 milyar dolar yatırım gerçekleştirdi. Rafinerilerimizdeki kullanım oranları yüzde yüzün üzerine çıktı. TÜPRAŞ üretiminin yüzde 80’ini yurt içine, yüzde 20’sini de yurt dışına satıyor” dedi.