‘Adblue Taşıt Tanıma Sistemi Türkiye’de ilk ve tek’

JetBlue Genel Müdürü Kenan Emekci Türkiye’de ilk ve tek olan Adblue Taşıt Tanıma Sistemi ile ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

JetBlue Genel Müdürü Kenan Emekci Enerji Petrol Gaz’ın sorularını yanıtladı. Emekci, Adblue Taşıt Tanıma Sistemi’nin Türkiye’de bir ilk ve tek olduğunu belirterek, bu ürünün doğa için yapıldığını ifade etti. Kenan Emekci, Adblue ile ilgili pek çok sorun yaşandığını açıklarken akaryakıt dağıtım şirketlerinin de bir an evvel bir adım atması gerektiğini söyledi.

“KOSOVA’DA YENİ BİR FABRİKA KURDUK”

Öncelikle Jetblue’dan biraz bahsedebilir misiniz ve yeni yatırımlarınız var mı?

2009 yılından beri Türkiye’de ilk VDA lisanslı Adblue üretimi yapıyoruz. Türkiye’nin yedi farklı noktasında üretim tesisimiz, iki tane de lojistik depomuz var. Yaklaşık 100 araçlık bir filomuz var. Aytemiz’in Türkiye’de ki tek partneriyiz. Petrol Ofisi’nin Karadeniz ve Marmara Bölgesindeki partneriyiz. Alpet’in de tüm Türkiye’de partneri durumundayız. Yurtdışında ise Kosova’da yeni bir fabrika kurduk. Fakat, korona sürecinde üretime başlamadan durdu. Orada bir ortağımız var ve birkaç dağıtım şirketiyle de görüştük. Planımız, bütün Balkan ülkelerine orijinal ürün tedariği sağlamaktır. Ham maddesini ise Türkiye’den götüreceğimiz orijinal bir ürün tedariği olacak. Yani hem ihracat olacak hem de önce Balkanlar sonra da Avrupa’ya doğru yayılma sürecimiz olacak. Burada en büyük gücümüz, Türkiye’de ilk ve tek otomasyonlu ve ateksli Adblue dolum ünitelerini üretmiş olmamızdır. Bunu şu an sadece biz yapabiliyoruz. Kosova’da yapacağımız iş modelinin benzerini, Hamburg’da da yapma planlarımız var. Yine orada da bir ortakla beraber Jetblue markasıyla Adblue üretip satacağız. Biz, Avrupa ve Balkan ülkelerinde markamızı koruma altına almak adına isim tescillerimizi 2 yıl önce yapmıştık.

“PANDEMİ SÜRECİNDE YENİ MÜŞTERİLER EDİNDİK”

Katıldığınız fuarlardan bahsetmek gerekirse, size geri dönüşleri nasıl oldu ve pandemi sürecinde ihracat konusunda nasıl etkilendiniz?

En son Moskova’da bir fuara katıldık. İhracatlarımızın oluşmasının en büyük sebebi bu fuarlar oldu. Libya, Gürcistan, Kosova, Makedonya gibi ülkelere şu an ihracat yapıyoruz. İhracat konusunda pandemi süreci bizim için daha iyi oldu ve yeni müşteriler edindik. Gürcistan’da, hem akaryakıt hem madeni yağı tüm Gürcistan’a satan bir Grup şirketiyle anlaşma sağladık. Orada bir devlet ihalesine girdik. Bahsettiğimiz otomasyonlu ve ateksli ürünlerin orada da satışları konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Belki onlarla da ortaklık kurup, Gürcistan’a da bir üretim tesisi yapabiliriz.

“BLUEANALYSIS ÜRÜNÜMÜZÜ MERCEDES’E SATTIK”

Blueanalysis ürününüzden biraz bahdeser misiniz, pazarlaması nasıl gidiyor?

Adblue ürününün kalite ön testlerini, laboratuvar gereksinimi duymadan mevcut çanta içindeki taşınabilir test cihazlarıyla kolaylıkla test edebilmeyi sağlayan Adblue test çantasıdır. Bu ürünümüzle ilgili çok önemli bir gelişme oldu. Ürünü Mercedes’e sattık. 2 buçuk senedir pazarlamasını yaptık. Mercedes’in Hadımköy’deki merkez servislerinde kullanılmaya başlandı. Bu ürün dünyanın ilk ve tek patentli Adblue laboratuvarıdır. Normalde bir test yaptırabilmeniz için şu anki şartlarda en az bir haftalık bir süreç ve  3-4 bin lira civarında bir ödeme alıyorlar. Biz çantamızı, Adblue sisteminin ön kalite testi ve ürün kontrolünü yapmak için çıkardık.  Bütün testlerden geçtik ve hiçbir sıkıntısı yok.

Müşteri şikayetleri konusunda kimyager ve kimya mühendisinden oluşan bir ekibimiz var. Gerektiğinde servislere kadar gidip ürünümüzün testlerini herkesin önünde yaparak kontrol ediyorlar. Bu konuda da Türkiye’de tekiz. Çantamızla servise ulaşıyoruz. Adblue kalitesi çok önemli. Bizim ekibimiz her türlü bilgiye sahip. Bugün itibariyle 20 ye yakın Ford Scania ve Mercedes  servisinde Adblue kalite testleri kendileri tarafından yapılıyor ve sadece 90 günlük bir süreçte yapılan testlerden tespit edilen sahte AdBlue oranı tüm testler içinde yüzde 65 oranındadır. Bu da bizim sektörümüz adına bir umut olacak.

“TÜV, ARABALARA YILDA BİR DEFA MUAYENE YAPMALIDIR”

Bahsettiğiniz Adblue ile ilgili düzenlemede Türkiye’de neyin eksik olduğunu düşünüyorsunuz?

Adblue arızası çok sık oluyor. Çünkü piyasada çok fazla sahte ürün var. Bütün üreticiler VDA denetiminden geçmek için her şeylerini normale çeviriyorlar. Fakat, denetimlerin bittiği gün yine eski haline getiriyorlar. Benim düşünceme göre, devletin çıkardığı kanunu uygulaması gerekiyor. Şu an Adblue sistemini iptal ettirene ceza var. Ama bu sönük kaldı ve kontrol edilmiyor. Arabaların bu sistemi iptal ettirmesi hem para cezasına hem de arabanın bağlanmasına sebep oluyor. Araçlar yılda bir defa egzoz muayenesine gidiyor ve bence muayenelerin hiç biri geçerli değildir. Adblue iptal edilmiş aracı tespit edemiyorlarsa neden muayene ediyorlar? Ekipman yetersizliği de burada söz konusudur. TÜV, arabalara yılda bir defa muayene yapmalıdır. O zaman doğamız da korunmuş olur ve kimse zarar görmez. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre bu sistemi iptal ettirmek insan sağlı için zararlıdır. Karşılığında Türk Ceza Kanununda belirtilmiş maddeler var. Bunu da uygulaması gereken kuruluş TÜV’dür. Egzoz muayeneleri şu anki haliyle hiçbir anlam ifade etmiyor.

“DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN MÜŞTERİ KAYBETMEMEK ADINA BİR ADIM ATMALARI GEREKİYOR”

2020 yılınız nasıl geçiyor, yeni planlarınız var mı?

Adblue tedarikçisi, üreticisi ve dağıtıcısı olarak kesinlikle kaderimiz akaryakıt sektörüyle aynıdır. Evet, iyi ve durmayan bir sektörün içerisindeyiz. Türkiye’de nöbetçi eczane bile kapanıyor, akaryakıt istasyonu kapanmıyor. Akaryakıt istasyonları 24 saat çalışıyor. Akaryakıta ihtiyaç olan noktada da Adblue’a ihtiyaç oluyor. 2020 yılıyla birlikte binek araçların hepsinde artık Adblue var. Özellikle akaryakıt şirketleri Adblue konusunda artık duyarsız kalamazlar. Dağıtım şirketlerinin pompadan Adblue satması gerekiyor. Bu konuda kesinlikle bir düzen olması gerekiyor. Çünkü küçük araç sürücüsü Adblue’nun pompadan satıldığını gördüğünde Adblue’sunu oradan alabilmek adına akaryakıt aldığı yeri de değiştirir. Biz, akaryakıt dağıtım şirketlerine profesyonel bir partneriz. O yüzden, akaryakıt dağıtım şirketlerinin müşteri kaybetmemek adına Adblue konusunda bir adım atmaları gerekiyor.

“TÜRKİYE’NİN HER NOKTASINDA OLACAĞIZ”

Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?

Biz Adblue konusunda bir çözüm ortağıyız. Aynı zamanda ulaşılabiliriz. Şuan 44 farklı şehirde 121 adet bluematik bayisi istasyonu aracılığıyla taşıt tanıma müşterilerimize hizmet vermeye başladık.  Şuan itibariyle www.bluematik.com ve  e-ticaret platformlarında önden ödemeli olarak, içerisinde 100 ve 500 litre olmak üzere anahtarlık şeklinde kartlar satışa sunmuş durumdayız. Bu kartlar temassız özellikli ve  Hepsiburada, N11 ve GittiGidiyor aracılığıyla satışına devam ediliyor. Türkiye’nin her noktasında olacağız.

‘ADBLUE DOĞA İÇİN YAPILMIŞ BİR ÜRÜNDÜR’

Peki araçlar ve dağıtım şirketleri neden Adblue kullanmalı?

Adblue Taşıt Tanıma Sistemi Türkiye’de bir ilk ve tektir. Bu sistemle bizim öncelikle korumaya çalıştığımız doğamız olup, hedefimiz ise tek kullanımlık oldukları ve geri dönüşüme kazandırılamadıkları için plastik bidon kullanımını en aza indirmektir. Ayrıca araçlarda Adblue sistemi iptal ediliyor. Sürücüler sürekli mağduriyet yaşıyor ve bu tespit edilemiyor. Aracı sıfır kilometre aldığınızda iki yıl garantisi var. Siz, bir istasyondan Adblue koyduruyorsunuz. Fakat ne istasyoncu ne de siz ürünün kalitesini biliyorsunuz. Hatta servisin de bundan haberi yok. Sadece araba garantili olduğu için tamir ediliyor.

 Ama siz bir kullanıcı olarak yollarda kalıyorsunuz ve hep servise gitmek zorunda kalıyorsunuz. Bununla uğraşmamak adına garanti bitiminde Adblue iptal edilmek isteniyor. Çünkü bunun masrafıyla ve mağduriyetiyle uğraşmak kimse istemez. Bu sorunların bütün sebebi kalitesiz Adblue’dur. Örnek vermek gerekirse, ağır vasıta araçlar bu sistemi iptal ettirmek için de 3-4 bin lira harcıyor. Bir aracın 2 yıl içerisinde yakacağı Adblue miktarı zaten o kadardır. Yani bunun ekonomik bir mevzu olmadığı ortadadır.

Merdiven altı üreticiler yüzünden insanlar bu sistemi iptal ettiriyor ve bizim pazarımız daralıyor. Aynı zamanda çevreye verdiğimiz zarar da artıyor. Devlet bu konuyla ilgili geçen sene bir kanun çıkardı. İptal ettirenlere cezası da var. Fakat eksik olan bir durum var; denetim yapılmıyor ve uygulama yok. Pandemi ile birlikte insanların sağlık konusunda bilinci arttı. Böyle bir dönemin içerisinde biz hala doğayı kirletiyoruz. Doğanın değişik huyları çıkmaya başladı. Buna tek sebep emisyondur.

Burada en çok doğa kaybediyor. Adblue doğa için yapılmış bir üründür. Bu ürünü kullanmalıyız ki emisyon düşsün ve daha rahat nefes alalım. Araç sahibi, araç üreticisi, istasyon sahibi ve Jetblue olarak biz daha rahat edelim. Biz bu yüzden çantayı yaptık ve patentini aldık. Bu çantayı piyasaya çıkarmamızın en büyük sebebi doğadır.

’ Aytemiz 2014 yılında Adblue satışlarının çok büyük bir çoğunluğunu ambalajlı ürünlerle yaparken 2019 yılı itibariyle ambalajlı ürünlerin toplam adblue satışındaki payı çok cüzi seviyelere inmiştir. Bunu da satışlarını 7 – 8 kat artırırken başarmışlardır. JetBlue ile pompadan AdBlue satışında öncülük yapan Aytemiz, yıllık 200 tona yakın plastik atığın oluşmasını engelleyerek sosyal ve çevre sorumluluğunu yerine getirmiştir. Bizde JetBlue olarak Aytemiz’in bu başarısını kutluyor, çevreye olan katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.