“2020’de denizlerdeki keşiflerde ilk sıradayız”

Bakan Dönmez, Türkiye’nin 2020 yılında denizlerdeki keşifler bazında ilk sırada yer aldığını belirterek yeni keşifler olması halinde açıklanan rezervin yukarı yönlü revize edileceğini dile getirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, katıldığı canlı yayında Karadeniz’deki doğal gaz keşfi ve Doğu Akdeniz’deki çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan Dönmez, son dönemde gündemi meşgul eden bazı konulara da açıklık getirdi.

İşte Bakan Dönmez’in o açıklamaları:

“10 Ağustos’ta Doğu Akdeniz’de Navtex ilan etmiştik. 23’ü itibariyle bir uzatma yaptık ama Yunanistan da aynı bölgede, çakışan alanda bir Navtex ilan etti. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunun hukuksuz olduğunu, gereğinin yapılacağını açıkladı.

Biz Doğu Akdeniz’deki programımıza hem Oruç Reis’le hem Barbaros Hayreddin Paşa’yla hem de Yavuz’la devam ediyoruz. Uluslararası hukuka göre tezlerimiz güçlü. Yunanistan’ın bu konuda ileri sürdüğü tezler inandırıcı değil.

Son 10 yılda enerji ihracatına ödediğimiz rakam arttığı için mümkün olduğunca yerli kaynaklara yöneldik. Gemilerimizi bünyemize kattık. Böylece denizlerde arama kapasitemizi oldukça artırdık. Filo anlamında dünyadaki ilk 10 ülke arasında olduğumuzu söyleyebiliriz.

14 ay önce Karadeniz’de sismik araştırmanın başlatılmasına karar verdik. Bu araştırmaların sonucuna göre değerlendirmeler yapıldı ve Tuna-1 adını verdiğimiz yerde sondaj yapılmasına karar verildi. Gerekli çalışmalar sonrası Fatih bu lokasyonda sondaja başladı. Keşfi yaptıktan sonra uluslararası rezerv hesaplama yöntemleri kullanıldı ve 320 milyar metreküplük bir rezerv olduğu belirlendi.

Açılan ilk kuyu, keşif kuyusudur. Bundan sonra tespit kuyuları da açacağız ve keşif miktarımız muhtemelen yukarı yönlü revize edilecek.”

TÜRKİYE PETROLLERİ KONUSU

“800 milyar metreküp bulmuş olsak böyle duyururduk. Bunu kim nereden aldı bilmiyorum, biz kimseyle böyle bir bilgi paylaşmadık. Bundan sonra yeni keşifler olursa yeni rakamları elbette açıklarız.

Türkiye Petrolleri’nde zorla emekliliğe sevk yok, gönüllülük esasına dayalı. Bu kurum 70-80 yıllık bir kurum. Biz yeni genç neslin katılımıyla çalışanların yaş ortalamasını belli bir seviyede tutmaya çalışıyoruz. İddia edildiği gibi deneyimli isimlerin emekliye sevk edildiği yok. Keşif yaparken deneyimli isimlerimiz de çalıştı, onlara da ihtiyacımız var. Türkiye Petrolleri’nin çalışan sayılarına baktığınızda çok büyük kısmı Türk vatandaşı ama elbette yabancı çalışan da var. Biz bu sürece gelirken birçok baskıyla, engelleme çalışmasıyla karşılaştık. Özellikle GKRY ve Yunanistan, AB kökenli çalışanlara baskı yaptı. Bu baskıyı hisseden iki yabancı çalışanımız da Türkiye’de çok mutlu olduklarını söyleyerek Türk vatandaşlığına geçtiler.

Denizlerdeki ruhsat hakları tamamen TPAO’ya ait. TPAO’nun yüzde 100’ü de hazinemize ait, milli bir kuruluş. Herhangi bir ortaklığı da yok. Gazı bulduktan sonra çıkarmasını da biliriz. Birileri sanki TPAO yap-işlet-devret uygulayacakmış da biz ülke olarak beklediğimiz kazancı sağlayamayacakmışız gibi algı yaratıyor ama o gazın çıkarması da işletmesi de tamamen TPAO’ya ait olacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

“DOĞU AKDENİZ’DE UMUT VADEDEN GELİŞMELER VAR”

“Geleceğe dönük olarak fiyat tahmini yapmak zor çünkü doğal gaz fiyatları, petrole paralel hesaplanıyor. Biz hesaplamayı yaparken geçmiş 3-5 yıllık maliyetler üzerinden tahmini bir rakam belirliyoruz. Her halukarda 65 milyar dolar civarı bir rakam cebimizde kalacak. İthal ettiğimiz gaza göre keşfettiğimiz gaz elbette çok daha ucuz olacak. Vatandaşlarımız, doğal gazı çok daha ucuza kullanmış olacak.

3 sene çok kısa da değil uzun da değil, optimum bir süre. İlk 3 senede gazı ülkemizde kullanmaya başlayacağız. İlk dönemde belki biraz kullanım miktarı az olacak ancak sonraki dönemde giderek artacak. Neticede 2023 yılında ilk gazı vatandaşa sunacağız. İlk başlarda teknik nedenlerden dolayı ithal gazımız yine olacak ama nihai hedefimiz hem petrolde hem doğal gazda Türkiye’yi dışa bağımlı olmakta kurtarabilmek.

Şu anda Karadeniz’de bir tek kuyumuz var, keşfini açıkladığımız. Ondan önce 6 derin deniz sondajı yapmıştık. Kanuni’nin çalışmaları tamamlandıktan sonra belki onu da Karadeniz’e göndereceğiz. Tespitlerimize göre o bölgede benzer özellikler gösteren alanlar var. Belki denize platform kurmaksızın, boru hattını kıyıya getirmek suretiyle kıyı terminalinde de gazı çıkarma çalışmalarını yapabiliriz. Bu mühendislik çalışmaları sonrası belli olacak.”

“HUB OLMA YOLUNDA İLERLEYECEĞİZ”

“2020 yılında denizlerdeki keşiflerde ilk sıraya yükseldik bu keşifle. Türkiye’yi talep ülkesi olmaktan çıkarıp kaynak ülkesi olmaya doğru götüren bir keşif. Biz bu bölgede ticaret ülkesi olma hedefindeyiz, bu keşif de bu hedefimizi destekleyecek. Diğer ülkelerden getirdiğimiz gazlar ve bu çıkaracağımız gazla birlikte hem pazarda daha fazla rekabet sağlanacak hem de bu bölgede ‘hub’ olma yolunda ilerleyeceğiz.

Doğu Akdeniz’de çok kısa süre içinde 8 sondaj gerçekleştirdik. Bazı kuyularda gaz akışına rastladık ama sürekliliği ve rezervi konusunda yeterli seviyeye ulaşılamadığı için bunları kamuoyuyla paylaşmadık. Yine de o bölgede de umut vadeden kazılar oldu.

İki sismik araştırma, iki de aktif sondaj gemimiz var. Bir de yeni aldığımız Kanuni gemimiz var, onun aktivasyon işlemleri devam ediyor. Yapılan çalışmalara göre ihtiyaç duyulursa yeni bir gemiyi daha filomuza katabiliriz veya kiralama yöntemini deneyebiliriz.”