OME Hidrokarbonlar Direktörü Sohbet Karbuz, Türkiye’de tüketilen petrol ürünlerinin günlük 100 bin varile çıkarılan yerli üretimle karşılanmasının zor olduğunu belirterek Somali’yle üç blokta hidrokarbon aranmasına ilişkin yapılan anlaşmaya dikkat çekti.
Deniz Yaşayan – İstanbul
Yılın ilk yarısında küresel petrol talebindeki büyüme yıllık bazda 800 kb/d artış kaydetti. 2020’den bu yana en düşük seviyesindeki bu petrol talebine karşın petrol arzı ağustosta 80 kb/d artarak 103 mb/d’ye ulaştı. Fakat petrol arzı her bölgede aynı şekilde artmış değil. Örneğin OPEC+ ülkelerinin arz artışında bu yıl 810 kb/d’lik bir düşüş yaşandı. OPEC+ ülkeleri dışında ise artışın 2025’te 1,5 mb/d’ye ulaşması bekleniyor.
Planlı bakım kesintileri, ABD’de düşen benzin talebi, Çin’deki ekonomik daralma ve Libya’da Hafter yönetiminin petrol satışları durdurması gibi bazı siyasi krizler petroldeki talep ve arzı olumsuz etkilese de OPEC+ üretim kesintilerini erteleyerek sektörü canlandırmak için önemli bir karar aldı.
“GÜNDE 1.2 MİLYON VARİL PETROL ÜRÜNÜ TÜKETİYORUZ”
Peki Türkiye’nin petrol piyasasındaki durumu ne, Somali’yle varılan üç blokta petrol ve doğal gaz aranmasına ilişkin anlaşma ne anlama geliyor?
OME Hidrokarbonlar Direktörü Sohbet Karbuz değerlendirdi.
Türkiye’nin petrol üretiminin geçtiğimiz yıl içinde üçte bir oranında arttığını belirten OME Hidrokarbonlar Direktörü Sohbet Karbuz, “Mayıs ayında ilk defa günlük üretimi 100 bin varile çıkardık ve resmi açıklamalara göre bu miktar daha da artacak. Günde 1.2 milyon varil petrol ürünü tüketiyoruz. Dolayısıyla tükettiğimiz miktarın yüzde 10’a yakın bir kısmını yerli üretimle karşılamaya başladık. Bu yeterli değil tabii ki” dedi ve yurt içindeki arama ve üretim faaliyetlerinin devam etmesinin son derece önemli olduğunun altını çizdi.
Türkiye’nin Somali’yle üç blokta hidrokarbon aranmasına ilişkin yaptığı anlaşmaya değinen Karbuz, “Somali, petrol ve doğal gaz aramacılığı açısından dünya çapında en az araştırılmış ancak bir o kadar yüksek beklentisi olan nadir yerlerden birisi. Şöyle ki, 3000 km’nin üzerinde kıyı şeridiyle, Afrika ana karasındaki en uzun kıyı şeridine sahip olan ülkede bugüne kadar yalnızca birkaç açık deniz arama kuyusu açıldı. Ülkenin potansiyelinin geliştirilememesinin ana nedeni yer altı değil ‘yer üstü’ sorunlarından kaynaklanıyor” diye konuştu.
“2020’DE ULUSLARARASI ŞİRKETLERİN İLGİSİ YENİDEN BAŞLADI”
“Somali’de petrol ve gaz arama işlemleri 1956’da karada başladı” diyerek konuşmasını sürdüren Karbuz, Somali’deki hidrokarbon kaynaklarına yönelik uluslararası ilgiyi şu şekilde özetledi:
“Aralarında Chevron, Eni, ExxonMobil ve Shell’in bulunduğu birçok uluslararası petrol şirketi ülkede faaliyet göstermeye başlamıştı. Ancak 1991’de iç savaşın patlak vermesiyle yaklaşık 25 yıl boyunca arama faaliyetlerine ara verildi. 2020 yılında Somali hükümeti tarafından ihaleye açılan 15 offshore blokta 30 milyar varil ham petrol olabileceği tahmin ediliyor. Aynı yıl Somali hükümetinin petrol yasasını çıkarmasının ardından uluslararası şirketler ülkeye ilgisi yeniden başladı. Ekim 2022’ye gelindiğinde Somali, bir Amerikan şirketi olan Coastline Exploration’la yedi blokluk üretim paylaşım anlaşması imzaladı. Mart 2024’te bir başka ABD’li oyuncu olan Liberty Petroleum, Somali Federal Hükümeti’yle üç blok için Üretim Paylaşım Anlaşması imzaladı.”
“TÜRKİYE’NİN BÖLGEDEKİ SİYASİ VE EKONOMİK ETKİSİ ARTACAK”
Mart 2024’te Türkiye’nin Somali’yle açık deniz petrol ve doğal gaz iş birliği anlaşması imzaladığını aktaran Karbuz, “Temmuz 2024’te Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’yla Somali Petrol ve Maden Kaynakları üç blok içeren bir anlaşma imzaladı. Sayın Bakan’ın ifadesine göre Türkiye, ‘Oruç Reis gemisini eylül sonunda, ekim başında bu bölgeye gönderecek’ ve sismik çalışma sonucuna göre de sondajın gelecek yıl yapılması bekleniyor” ifadesini kullandı.
Bu anlaşmanın Somali-Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesini, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik açıdan bölgedeki etkisinin artmasını sağlayacağı tespitinde bulunan Karbuz, şöyle konuştu:
“Enerji açısından, yurt dışında açık deniz arama ve geliştirme projelerine katılma yönünde stratejik bir adım. Türkiye, halihazırda sahip olduğu dört sondaj, iki sismik araştırma gemisi ve edindiği teknik tecrübeyle derin deniz petrol ve doğal gaz aramalarında önemli bir oyuncu olma yolunda ilerliyor. Belki gelecekte Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), başta Mısır, Lübnan ve Cezayir gibi Akdeniz ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkelerdeki uluslararası ihalelere de aktif olarak katılacak. Gelecekteki olası keşifler ve üretim faaliyetleri, TPAO’nun sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da derin deniz hidrokarbonları sektöründe bilgi, deneyim ve uzmanlık biriktirmesini sağlayacak.”
Milangaz Otogaz, Yeni Renault Duster iş birliği ile yepyeni bir kampanyaya imza atıyor14 Ekim 202415:53 Beta Enerji halka arz için SPK’ya başvurdu14 Ekim 202415:51 OPEC’in petrol üretimi eylülde günlük 604 bin varil düştü14 Ekim 202415:15 Avrupa’nın “net sıfır sanayi” yarışındaki konumu Çin’in hakimiyet riski altında14 Ekim 202414:36 Gaziantep’te kamu taşımacılığında yeşil hidrojenli otobüs dönemini başlatıyor14 Ekim 202413:48