Karadeniz Doğal Gazı Devreye Alma Töreni

‘40 milyon metreküplük gazı sisteme vereceğiz’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, bununla kalmadıklarını, sahaları geliştirme faaliyetlerine de devam ettiklerini dile getirerek, sondaj gemileri Kanuni ve Yavuz’un eş zamanlı olarak sahada çalıştığını söyledi. İlk etapta 10 kuyu açacaklarını, buradaki günlük üretimin 10 milyon metreküp olacağını aktaran Erdoğan, “Sahanın tam üretime geçmesiyle 40 kuyuyla, günlük 40 milyon metreküplük gazı sisteme vermiş olacağız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, A Haber, ATV, A Para ve A News’in “Gündem Özel” ortak canlı yayınında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin vizyon projeleri arasında yer alan Togg’un seri üretiminin yapılacağı Gemlik Kampüsü’ndeki açılış töreni öncesi, eşi Emine Erdoğan ile Togg’u kullandığı görüntüleri izleyen Erdoğan, “Her şeyden önce orası fabrika değil mi? Birileri diyordu ya ‘Fabrika nerede?’ diye. Burası fabrika, Togg burada üretilecek.” ifadelerini kullandı.

Togg Gemlik Kampüsü’nde açılış töreni önce fabrikada çalışan bin 300 kişiyle fotoğraf çektirip, fabrikayı gezdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fabrikada her şey robotik işlemlerle yapılıyor. İnsan bunu görünce iftihar ediyor. Rabbim bizlere, elhamdülillah bunu nasip etti, bugünlere ulaştık.” diye konuştu.

Aracın fiyatının sorulduğunu belirterek, bu konuda aceleci olunmamasını isteyen Erdoğan, “Togg satışa sunulduğunda rekabetçi olacak. Bu ne demek? Piyasaya çıktığı anda kendi sınıfındaki araçlarla fiyat anlamında rekabet edebilecek. Zira buradaki babayiğitler sırada, masada oturan adamlar değil. Hepsi ülkenin sivrilmiş, saygın iş adamları. Oturacağız, onlarla değerlendirmesini yapacağız ve mart ayında yollara çıkmadan önce fiyat tespitini yapıp ona göre de adımımızı atacağız.” değerlendirmesini yaptı.

“VATANDAŞIMIZ, HANGİSİNİ BEĞENİRSE ONU ALACAK”

Togg’un 5 ayrı model üretiminin olacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu üretimlerin içerisinde vatandaşımızın önüne seçenekler sunuyoruz. Bu seçeneklerle birlikte hangisini beğenirse onu alacak. Sadece otomobil değil, renklerde de seçenekler var. Dikkat ederseniz arkadaşlar renklerde de derslerine iyi çalıştılar. Hepsine değişik bir yeri koydular. Kapadokya’sından Oltu’suna varıncaya kadar yalnız bir tane eksik bırakmışlardı. O da Karadeniz. Karadeniz’de, ‘Rize mi olsun, Ayder mi olsun?’ dedik çalışın, getirin. Çünkü yeşil eksik. Yeşilin olmadığı bir çeşit olamaz. Niye? Türkiye, yeşiller ülkesi.”

Eşi Emine Erdoğan’ın Togg’un kırmızı rengini seçtiğini, bu nedenle kırmızı araçta karar kıldıklarını dile getiren Erdoğan, “İkinci bir teklif geldi. O da İlham Aliyev’den. ‘İki araba ben istiyorum. İkinci ve üçüncü bana. Bunun birini makamda kullanacağım, bir tanesini de daireye.’ dedi. Hatta bugün bile telefonla görüşmemizde hemen bana bunu hatırlattı. Renk konuşmadık. Zannediyorum onu Mihriban Hanım’la görüşür, ona göre bize haber verir.” dedi.

Togg’un sürüşünün nasıl olduğu sorusu üzerine Erdoğan, “Araç bir defa bulunduğu noktada direksiyonu sonuna kadar kırıyorsun, olduğu yerde dönüyor ama hiç döndüğünün farkında değilsin. O denli huzurlu, o denli rahat. Emine Hanım o noktada biraz şaşırdı. Orada o kadar aşırı süratle gitmedik ama ben daha önce bir test yapmıştım. O testi 160’a kadar çıkmıştım.” yanıtını verdi.

Aracı kullanırken yanında TOGG Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş’ın da olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşin başına getirdiğimiz arkadaşımız sağ olsun gerçekten işe hakim, işe sahip. Bu arada Honda’dan bir beyin daha aldılar. Şu anda o iki beyin bütünüyle şu anda Togg’u kumanda ediyorlar. Ellerine sağlık.” şeklinde konuştu.

“AKKUYU’YU ÖNÜMÜZDEKİ YILIN SONLARINDA VEYA 2024’ÜN BAŞLARINDA AÇACAĞIZ”

“Diplomaside yeni bir model geliştirdiniz, kişisel ilişkilerin ön plana geçtiği. Diplomaside kişisel ilişkiler ne kadar etkili oluyor?” sorusuna karşılık Erdoğan, kişisel ilişkilerin diplomaside en önemli netice getirici adımlar olduğunu belirtti.

Erdoğan, bunun olmaması halinde netice getirici adımların atılamayacağını ve sonuç alınamayacağını ifade etti.

Salı günü Putin ile konuştuklarını ve bunun adına da “lider diplomasisi” dediklerini anlatan Erdoğan, lider diplomasisini başarmanın çok önemli olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salı günü Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ardından da Putin ile görüştüğünü, her ikisiyle yaptığı görüşmenin birbirinin tamamlayıcısı olduğunu dile getirdi.

Erdoğan şöyle konuştu:

“Olaf bile bir ay önce çok farklı bir noktadaydı ama şimdi daha farklı bir noktada. Bu görüşmeler deneyim kazandırdığı gibi bakıyor ki sayın Putin üzerine gitmekle geri adım atacak birisi değil. Öyleyse o zaman diyor ki ‘Biz burada işin tam manasıyla uyum noktasını yakalayalım ki netice alalım’. Biz de kendilerine bazı şeyleri bu arada söylüyoruz. Diyoruz ki ‘Bu böyle yürümez bak şu anda siz önceleri dediniz ki, Almanya’yı söylüyorum, ‘Biz yenilenebilir enerjiye geçeceğiz onun için de şu anda bütün nükleer enerjilerimizi devrede tutmanın gayreti içerisindeyiz.’ dediler. ‘Kömür santrallerini falan kapatıyoruz.’ dediler. Dedim, yanlış yapıyorsunuz. Gerçekten de koskoca Ruhr Havzası’nı, oradaki termik santralleri kapattılar. Fakat sonra doğal gaz kesilince bir anda bunlar yeniden termik santrallere dönme kararı verdiler. Şu anda termik santrallere Almanya’da dönüldü, Ruhr Havzası çalışıyor. Biz ise hepsini yapıyoruz. Bizde hem termik santraller var hem doğal gaz noktasında iyiyiz. Bir de inşallah önümüzdeki yılın sonlarında Akkuyu’yu açacağız veya 2024’ün başlarında.”

Sinop’ta açılacak nükleer santrale ilişkin de bilgi veren Erdoğan, “Sayın Putin ile Sinop Nükleer Santralini konuştum. Biz tabii 2024’ün başı veya 2023’ün sonunda bir üniteyi açacağız. Onun dışında üç ünite daha var. O üç üniteyi de ardı ardına belli aralıklarla açacağız. Ama Sinop’ta yeni bir dörtlü üniteyi inşa edeceğiz. Bir Akkuyu, Sinop, bir üçüncüyü farklı bir merkezde arkadaşlar çalışıyorlar. Ayrıca onu da yapacağız. Çünkü bunların her birinden yüzde 10 enerji temini sağlayacağız. Hem Akkuyu 4 bin 800 megavat enerji sağlayacak Sinop da aynı şekilde oradan da 4 bin 800 megavat üretilecek.” dedi.

“BUNU TANAP İLE ALIP GÜÇLENDİRECEĞİZ”

“Türkiye, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in teklifiyle dünyaya gaz satabilecek bir ülke konumuna geliyor. Gaz merkezi ne zaman kurulabilir? Nasıl bir sistemden bahsediyoruz?” sorusuna Erdoğan, “Gaz merkezi ile alakalı olarak Sayın Putin ile yaptığımız görüşmede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız kapsamlı biçimde bir çalışmayı muhataplarıyla yapıyorlar. Büyük ihtimalle, Türkiye bu işin bir hub’u oluyor.” yanıtını verdi.

En yakın merkez olarak da şu an itibarıyla Trakya bölgesinin görüldüğünü belirten Erdoğan, buradan çıkışla Avrupa’ya dağıtımın mümkün olacağını ifade etti.

Bunların ilk tespitler olduğunu, çalışmaların devam ettiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

“Zaten biz, uzun zamandır enerji merkezi olma yolunda adım atıyoruz. Bunun için kaynak ve güzergah çeşitlendirmesi gerekiyordu. Merkez olmak için de tek kaynak yeterli olmaz, belli bölgelere bunu dağıtmak durumundayız. Bizim mesela Azeri gazıyla alakalı da Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum petrol ve gaz hatları da var. Son Azerbaycan’a gidişimde bunları da İlham Bey ile etraflıca görüştük. Biz, oralardan da alacağız. Bunu TANAP ile alıp güçlendireceğiz. Ayrıca depolama tesislerimizi kuracağız. Ve sıvılaştırılmış gaz terminalleri… Bu FSRU dediğimiz gemilerle taşıma, bunu ayrıca yapacağız. Karadeniz’deki gaz keşfi bize ayrı bir güç katacak. Bu arada, biz göreve geldiğimizde Türkiye’nin ne sismik araştırma gemisi vardı ne sondaj gemisi vardı. Berat Beyin Enerji Bakanlığı döneminde, o zaman ilk sismik ve sondaj gemilerinin alımı yapıldı. Bunları da biz alırken kar ettik. Şu anda bu gemilerin fiyatları vesaireleri çok farklı bir noktada.”

“40 MİLYON METREKÜPLÜK GAZI SİSTEME VERECEĞİZ”

Arka arkaya 3’üncü, 4’üncü sondaj gemilerinin alındığını, bunların modern teknolojiye sahip olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de bunları yapacağımız gibi, icabında bizim farklı ülkelerde doğal gaz kaynaklarının yoğun olduğu yerlere de bu gemilerimizle gidip, oralarda sondaj çalışmasını yapıp, oralardan da doğal gazı çıkartarak, gerek o ülkede veya üçüncü ülkelere bunları satma şansımız var. Bu konuyla ilgili teklifler geliyor şimdi değişik ülkelerden. Birinci sırada mesela Libya, ‘bu konuda bu tür çalışmaların içiresine girebiliriz’ diyor. Böyle bir durum söz konusu. Ama şimdi hep birlikte ‘Tuna 1’ kuyusu dediğimiz buradaki çalışmalar önem arz ediyor. Dolayısıyla Karadeniz’de Sakarya adını verdiğimiz o doğal gaz şeyi önem arz ediyor. Bütün bunlarla beraber Tuna 1 kuyusu, öbür taraftan TANAP, öbür taraftan yine Mavi Akım bunların hepsi geliyor ve bunlar bütünleşiyor belli bir noktada. Bütünleştikten sonra da Sakarya Gaz Sahası’nda 540 milyar metreküplük bir keşfimiz var. Gazı 2023’e yetiştirmek için şu anda ekiplerimiz yoğun bir çalışma içerisinde.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla kalmadıklarını, sahaları geliştirme faaliyetlerine de devam ettiklerini dile getirerek, sondaj gemileri Kanuni ve Yavuz’un eş zamanlı olarak sahada çalıştığını söyledi.

İlk etapta 10 kuyu açacaklarını, buradaki günlük üretimin 10 milyon metreküp olacağını aktaran Erdoğan, “Sahanın tam üretime geçmesiyle 40 kuyuyla, günlük 40 milyon metreküplük gazı sisteme vermiş olacağız.” dedi.

Sakarya Gaz Sahasının, keşiften ilk üretime kadar dünyanın en hızlı yapılan deniz sahası olacağını belirten Erdoğan, Filyos’taki doğal gaz işleme tesisinin inşasının devam ettiğini kaydetti.

“MÜJDELİ HABERLER BEKLİYORUZ”

“BOTAŞ, gazı ulusal sisteme bağlamak için kara boru hattını da bu ay içerisinde tamamlayacak.” diyen Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisinin, Sakarya sahasına yakın alanda, “Çaycuma 1” arama kuyusunda sondajına geçen hafta başladığını, oradan da müjdeli haberler beklediklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı Programında Karadeniz gazına ilişkin ‘ciddi rezerv müjdemiz olacak’ dediniz. Bu anlamda bir rakam verebiliyor muyuz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:

“Şu ana kadar Sakarya sahasında 540 milyar, diğer yaptığımız tespitlerde henüz bunu aşan yok. Son olarak 110 milyar metreküplük var, bu rezervler tespit edildikçe belki daha fazlasını da yakalayacağız. Ama sondaj gemilerimiz çalışıyor. Son aldığımız sondaj gemisi, 12 bin metreye kadar sondaj yapabiliyor, kabiliyete sahip. Çok güçlü bir gemi ve yaşı itibarıyla da yaşlı değil. Bu da bizim için büyük bir avantaj. Onun için arkadaşlarımızın bu gayretleri, bu incelemeleri yapmaları bizi ciddi manada rahatlattı. Ama hesaplamalar kesinleşince sonuçlarını da yakın zamanda açıklayacağız.”

“Yeni kaynakları duymamız uzak değil gibi. Açıklamanızdan öyle gözüküyor.” denilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bölgeler, bu noktada bereketli gibi görünüyor.” karşılığını verdi.

AA