Küresel elektrik depolama kapasitesi geçen yılın sonunda 43 gigavatsaate ulaşmasının ardından, teknolojik gelişmeler ve talebin artmasıyla 2030’da toplam depolama kapasitesinin 400 gigavatsaati aşacağı öngörülüyor. Norveç merkezli bağımsız araştırma kuruluşu Rystad Energy’nin batarya depolaması raporundan derlenen bilgilere göre, elektrik depolama uygulamalarının gelişimi henüz yeni başladı ve asıl ivmelenmenin önümüzdeki beş yıl içinde görüleceği tahmin ediliyor. Rapora […]
Küresel elektrik depolama kapasitesi geçen yılın sonunda 43 gigavatsaate ulaşmasının ardından, teknolojik gelişmeler ve talebin artmasıyla 2030’da toplam depolama kapasitesinin 400 gigavatsaati aşacağı öngörülüyor.
Norveç merkezli bağımsız araştırma kuruluşu Rystad Energy’nin batarya depolaması raporundan derlenen bilgilere göre, elektrik depolama uygulamalarının gelişimi henüz yeni başladı ve asıl ivmelenmenin önümüzdeki beş yıl içinde görüleceği tahmin ediliyor.
Rapora göre, küresel temiz enerji kapasitesinin artışıyla beraber baz yükü taşıyabilecek sistemlere ihtiyaç duyulacak. Geçen yıl sonunda 43 gigavatsaate ulaşan toplam depolama kapasitesinin 2030’da 400 gigavatsaati aşacağı tahmin ediliyor.
Küresel enerji dönüşümünde başı çeken iki kaynak olan rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının artmasıyla, depolama faaliyetlerinin kritik bir rol oynayacağı ifade edilen rapora göre, mevcut kapasiteye bu yıl sonunda 74 gigavatsaat daha ilave edileceği hesaplanıyor.
Ülkelerin depolama teknolojilerine verdikleri desteklerle, maliyetlerin zamanla azalmasıyla Kuzey Amerika, Avrupa ve Çin’de bu alanda yatırımların katlanması bekleniyor.
İklim değişikliği ile mücadele ve küresel sıcaklık değerlerinin istenilen düzeyde sınırlandırılması için fosil kaynaklı yakıtların ulaşım, ısınma ve sanayide azaltılması gerekiyor, bunun da depolama sistemlerine talebi artıracağı öngörülüyor.
Rapora göre, enerji dönüşümünün sağlanabilmesi için kömür ve doğal gazın yenilenebilir enerjinin yeterli olmadığı durumlarda destek mekanizması olması yerine elektrik depolama sistemlerinin bu kaynaklara ikame olması için yatırımlara ihtiyaç bulunuyor.
Hükümetlerin depolama faaliyetlerinin artması için ortaya koydukları teşvik ve politikalar bu alandaki gelişmeyi doğrudan etkiliyor.
Geçen yıl, ABD’nin Enflasyonu Düşürme Yasası, yenilenebilir enerji kapasitesinin artmasına neden olurken, bu durum depolama kapasitelerine ihtiyacı da arttırdı.
Avrupa Yeşil Mutabakat Endüstri Planı da endüstrilerde karbonsuzlaşma hareketine hız kazandırdı. İngiltere’de 32 milyon pound düzeyinde enerji depolama hibe programı hayata geçirildi.
Asya Bölgesi’nde ise 2030’a kadar yıllık kapasite artışının 110 gigavat seviyesinde olması bekleniyor. Kuzey Amerika’da aynı dönemde 20 gigavat, Avrupa’da ise 18 gigavata yakın bir depolama kapasitesi oluşacak.
Rapora göre, enerji depolama kavramında gigavatsaat birimi enerji için kullanılırken, gigavat ifadesi güç birimi olarak değerlendiriliyor.
Dönüşümün adresi istasyonlar5 Mart 202415:04 Finansmana yoğun talep1 Mart 202415:43 Uluslararası gaz piyasalarında Türkiye için LNG fırsatı1 Mart 202414:46 OEDAŞ, tüketicileriyle WhatsApp üzerinden yazışıyor16 Mayıs 202412:41 Başkent EDAŞ, Kastamonu’yu bakım ve yatırımlarıyla aydınlattı16 Mayıs 202412:33 Türk devletleri enerji sendikaları arasında işbirliği anlaşması imzalandı16 Mayıs 202411:11 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan Şişecam’ın enerji camı yatırımına destek16 Mayıs 202411:05 Ziraat Bankkart’tan M Oil ve TotalEnergies istasyonlarında 175 lira değerinde Bankkart Lira hediye16 Mayıs 202411:01