
Gas&Power’a özel açıklamalarda bulunan Argus Media editörü Natasha Fielding, İran-İsrail çatışmasının ardından Avrupa’da dalgalanan gaz fiyatlarını ve bölgedeki jeopolitik risklerin LNG arz güvenliğine etkisini değerlendirdi.
İran ve İsrail arasında yükselen tansiyon, sadece siyasi değil, enerji piyasaları açısından da kritik sonuçlar doğurdu. Avrupa’nın en belirleyici gaz fiyatı olan TTF’de ciddi dalgalanmalar yaşanırken, sektör temsilcileri bu kırılgan yapıya dikkat çekiyor. Gas&Power’a özel değerlendirmelerde bulunan Argus Media’nın gaz, LNG ve biyokütle editoryal yöneticisi Natasha Fielding, Avrupa’nın enerji güvenliğini tehdit eden unsurları, Hürmüz Boğazı riski, LNG arzı ve bölgesel talep kaymaları üzerinden ele aldı. Fielding, “Jeopolitik sadece petrolü değil, artık doğrudan gaz piyasasını da şekillendiriyor” diyerek Avrupa’nın enerji stratejisini yeniden düşünmesi gerektiğine işaret ediyor.
İran-İsrail çatışmasının tırmanması ve ardından yatışması sırasında Avrupa gaz fiyatlarının son derece dalgalı olduğunu dile getiren Natasha Fielding, “Bu durum, Avrupa gaz piyasasının Orta Doğu’daki çatışmalara ne kadar açık olduğunu gösterdi. Jeopolitik, yalnızca petrol piyasası üzerinde değil, gaz dünyası üzerinde de büyük bir etkiye sahip. Bu durum özellikle 2022’den bu yana geçerli; çünkü o yıl Rus gazının büyük ölçüde kaybı, Avrupa’nın gaz piyasasını daha kırılgan hale getirdi” şeklinde konuştu.
“DÜNYA LNG TEDARİĞİNİN BEŞTE İKİSİ BURADAN GEÇİYOR”
Avrupa’da en çok işlem gören gaz fiyatı olan Argus TTF ön ay teslimat fiyatı üzerinden örnek veren Fielding, “Argus TTF fiyatı 19-23 Haziran tarihleri arasında Nisan başından bu yana ilk kez 40 euro/MWh seviyesinin üzerine çıktı (bkz. grafik). Ancak, 24 Haziran’da İsrail-İran ateşkesi haberinin gelmesinin ardından keskin şekilde düşerek bir günde yüzde 12 gerileyip yaklaşık 35,50 euro/MWh seviyesine indi. O zamandan beri fiyat daha da düştü” dedi.
Orta Doğu’daki bir çatışmanın gaz arz güvenliğini tehdit edebileceği en önemli yolun Hürmüz Boğazı’nın kapanması olacağını dile getiren Fielding şöyle devam etti: “Bu en kötü senaryo düşük olasılıklı olsa da tamamen göz ardı edilemez. Dünya LNG kargolarının beşte ikisi, çoğunlukla Katar’ın dev Ras Laffan ihracat tesisinden olmak üzere, bu dar geçitten geçmek zorunda. Geçen yıl Katar LNG ihracatının yaklaşık yüzde 80’i Asya’ya giderken, Avrupa yalnızca yüzde 14’ten azını aldı. Ancak küresel LNG ihracatında yaşanacak herhangi bir aksama, Avrupa’yı doğrudan etkiler; çünkü Asyalı alıcılar, aksi takdirde Avrupa’ya gidecek olan yedek kargoları almak zorunda kalacaktır.”
DAHA YÜKSEK LNG TALEBİ
Avrupa gaz fiyatlarını yükselten bir diğer önemli etken olarak örnek veren Fielding, “İsrail ve Mısır’da gaz üretiminin uzun süreli kesintiye uğraması durumunda, Mısır’da ve muhtemelen Türkiye’de daha yüksek LNG talebi beklentisi vardı. Mısır, İsrail’den boru hattıyla gaz alıyor ve bu akışın uzun süreli kesintiye uğraması, Mısır’ın ithalat talebini artırır. İran da Türkiye’ye boru hattıyla gaz ihraç ediyor; bu arzda bir düşüş, Türkiye’nin daha fazla LNG almasını gerektirir” şeklinde konuştu.
Çatışmalar alevlendiğinde yatırımcıların aklındaki son endişeye de yer veren Fielding, “Katar’ın North Field East sahasındaki genişleme projesinin ertelenebileceği endişesi yatırımcıların aklında yer etti. Çünkü bu saha, İran altyapısına oldukça yakın. Bu projeden ilk gazın 2026 ortasında piyasaya sürülmesi bekleniyor ve bu da küresel pazara önemli ölçüde daha fazla LNG arzı getirecek” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Brezilya ve Hindistan savunma, yenilenebilir enerji, sağlık gibi alanlarda iş birliğini geliştirmek istiyor9 Temmuz 202521:00 AB, krizlere karşı kritik malzeme stoklayacak9 Temmuz 202520:00 Trump’ın bakır ithalatına yüzde 50 tarife kararının ardından bakır fiyatları rekor kırdı9 Temmuz 202519:00 Spot piyasada doğal gaz fiyatları9 Temmuz 202518:30 Spot piyasada elektrik fiyatları9 Temmuz 202518:00