
Türkiye, deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi alanında önemli adımlar atarak 2040 yılına kadar 7 GW kurulu güç hedefliyor. Bu hedef doğrultusunda, DÜRED Başkanı Dr. Murat Durak gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığı yatırımları karasal sınırların ötesine taşıyarak offshore yani deniz üstü rüzgar enerjisinde yeni bir döneme hazırlanıyor. Dünya Bankası iş birliğiyle hazırlanan “Offshore Wind Roadmap for Türkiye” (Türkiye Offshore Rüzgar Yol Haritası) raporuna göre, Türkiye’nin toplam teknik offshore rüzgar potansiyeli yaklaşık 75 gigavat (GW) düzeyinde. Bu potansiyelin büyük kısmı, kıyıdan uzak ve derin sularda yer aldığı için yüzer türbin teknolojilerinin geliştirilmesi önem kazanıyor.
HEDEF 7 GW KURULU GÜÇ
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2035’e kadar 5 GW, 2040’a kadar ise 7 GW kurulu güce ulaşmayı hedefliyor. Bu hedef, Türkiye’nin enerji ithalatını azaltması ve Avrupa ile Asya arasında yeşil enerji köprüsü olması açısından stratejik değer taşıyor.
Offshore projelerde karşılaşılan en önemli konulardan biri olan izin süreçleri ve finansman modelleri için de yeni düzenlemeler planlanıyor. Bakanlık, 2025 yılında 2.000 megavat (MW) kapasiteye sahip yeni Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ihaleleri düzenliyor. Bu ihalelerde uzun vadeli alım garantileri, sabit fiyat tarifeleri ve yatırımcı dostu teşvik modelleri öne çıkacak.
EKONOMİYE KATKISI 16 MİLYAR DOLAR OLACAK
Ekonomik etkisi açısından da offshore yatırımlar büyük potansiyel barındırıyor. Dünya Bankası’nın analizine göre, 2040 yılına kadar hayata geçirilecek 7 GW’lık kurulu güç, yaklaşık 110 bin tam zamanlı eşdeğer istihdam yaratabilir. Aynı süreçte ekonomiye katkının ise 16 milyar doları bulması bekleniyor.
Türkiye’nin deniz üstü enerji hamlesinde teknik gereklilikler kadar yerli sanayi katılımı da önemli. Kıyı yapısının uygunluğu nedeniyle sabit temeller yerine yüzer türbin sistemlerinin öne çıktığı projelerde, Ar-Ge ve yerli üretim destekleriyle teknolojik bağımsızlığın artırılması hedefleniyor.
2030 İÇİN 400 GW HEDEFİ VE YATIRIM HAMLELERİ
Bu hedefler doğrultusunda Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Başkanı Murat Durak sorularımızı yanıtladı.
Türkiye, 2035 yılına kadar 5 GW offshore rüzgar enerjisi kurulu gücüne ulaşmayı hedefliyor. Bu hedefe ulaşma yolunda atılan adımları sektör açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2020-2035 dönemini kapsayan Türkiye Ulusal Enerji Planı’nı Aralık 2022 tarihinde yayınlamıştır. Bakanlık tarafından yayımlanan plandaki senaryoya göre; 2035 yılına kadar birincil enerji tüketimi 205,3 milyon ton eşdeğer petrole, elektrik tüketimi 510,4 TW’a ulaşacağı öngörülmüştür. Diğer bazı önemli husular aşağıda özetlenmiştir;
• Elektrik enerjisinin nihai enerji tüketimi içindeki payı yüzde 24.9 oranına erişmekte,
• Elektrik toplam kurulu gücü 189.7 GW’a ulaşmakta,
• Rüzgar enerjisinde 29.6 GW’a ulaşmakta (5 GW deniz üstü),
• Güneş enerjisinde 52.9 GW’a ulaşmakta,
• Devreye alınması öngörülen kapasite 96.9 GW,
• Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 54.7’ye ulaşmakta
• Elektrik kurulu gücünde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 64.7’ye ulaşacağı planlanmıştır.
Böyle net bir hedefin konulması uluslararası yatırımcının ülkemize odaklanması konusunda önemlidir. 2030 yılına kadar dünya kapasite projeksiyonuna bakıldığında 400 GW gibi iddialı bir hedef konulmuştur. Ülkeler bu amaçla gemi ve liman yatırımları yapmaktadırlar.
‘DENİZ ÜSTÜ RES’LERE ÖZEL YEKDEM TEŞVİKLERİ VE TARİFE DESTEĞİ’
Türkiye’de offshore yatırımları özel sektör açısından hâlâ riskli mi? Bu alana özel teşviklerin artırılması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Deniz üstü RES projeleri sadece enerji değil, tersane, deniz ve liman sektörlerini de içine alarak yüksek istihdam yaratan bir enerji kaynağıdır. Deniz üstü RES yatırımları uygun proje koşullarında yapıldığında risk taşımamaktadır. Riskin azaltılması amacı ile deniz üstü RES için ayrı bir tarifelendirme yapılmaktadır.
1 Mayıs 2023 Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Kararı ile yeni YEKDEM, yerli katkı fiyatları ve süreleri yayınlanmıştır. Bu karara göre, deniz üstü RES projeleri için YEKDEM taban fiyatı 6,75 $-cent/kWh, YEKDEM tavan fiyatı 8,25 $-cent/kWh ve YEKDEM fiyat uygulama süresi 10 yıl olmuştur. Bu tesisler için yerli katkı fiyatı uygulama süresi de 5 yıl olarak belirlenmiştir.
“TÜRKİYE’NİN 75 GW’LIK DENİZÜSTÜ RÜZGAR POTANSİYELİ VE YÜZER SİSTEM GERÇEĞİ”
Türkiye’nin kıyı yapısı nedeniyle sabit temelli türbinler yerine yüzer türbin teknolojileri ön plana çıkıyor. Türkiye bu alandaki Ar-Ge ve yerli üretim sürecine ne kadar hazır?
Dünya Bankası’nın Ekim 2019 tarihinde yayınladığı “EXPANDING OFFSHORE WIND TO EMERGING MARKETS” raporuna göre, Türkiye’de açık deniz rüzgâr enerjisi potansiyelinin en fazla olduğu bölge rüzgâr hızlarının 9 m/s’ye ulaşabildiği Ege Bölgesi’nin kuzeybatısında kalan alanladır. Teknik olarak bu bölge 6 GW sabit, 19 GW yüzer olmak üzere toplam 25 GW potansiyele sahiptir. Ege Bölgesi’ni rüzgâr hızlarının 7-8 m/s hızlara ulaşan Marmara ve Karadeniz Bölgeleri takip etmektedir. Bunun dışında batı ve güney kısımlardaki tüm potansiyel sahalarla birlikte Türkiye’nin toplam açık deniz rüzgar potansiyeli 50 metreden daha az derinlikte 18 GW sabit, 50-1.000 metre derinlikte de 57 GW olmak üzere toplamda yaklaşık 75 GW‘tır. Ülkemizin potansiyelinin yüzde 75’i yüzer temelli projelerdir. Akademik dünyada yeterince AR&GE çalışması yapılmaktadır; ancak sanayi ile bunun birleştirilmesi ve desteklenmesi gereklidir. Sadece ülkemiz değil; diğer ülkelere de bakıldığında yüzer temelli projelere henüz hazır olunmadığı görülmektedir.
“40’TAN FAZLA SEKTÖRE KATMA DEĞER SAĞLAYAN BİR ALAN”
Dünya Bankası verilerine göre offshore rüzgar enerjisi yatırımları ile 2040 yılına kadar 110 bin kişilik istihdam ve 16 milyar dolarlık ekonomik katkı sağlanabilir. Bu projeksiyon sizce gerçekçi mi? Sektör bu kadar büyük bir istihdamı karşılayabilecek kurumsal yapıya sahip mi?
Deniz üstü RES projeleri, ana sektörler olarak, enerji, denizcilik, liman, tersanenin yanında 40’a yakın sektörü doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendirmektedir. Ülkemizde iyi yetişmiş bir karaüstü RES sektörü, denizcilik sektörü ve tersane sektörü bulunmaktadır. Bu sektörde yetişmiş insanların Deniz üstü RES sektörüne evrilmeleri kolaydır. Diğer ülkelerde de aynı süreç yaşanmıştır.
YEKDEM tarife ve süreleri
‘DENİZ ÜSTÜ RES’TE STRATEJİK KONUM VE SANAYİ GÜCÜ AVANTAJI’
Avrupa ülkeleri offshore rüzgar teknolojisinde oldukça ileride. Türkiye, bölgesel bir offshore rüzgar enerjisi merkezi olabilir mi? Bu alanda uluslararası rekabet gücümüz nedir?
Deniz üstü RES projelerine stratejik olarak da bakmak gerekmektedir. Ülkeler, kıyılarına 170 km mesafede proje alanları belirlemektedir bu konu ciddi bir şekilde irdelenmelidir. Ülkemiz, karaüstü RES ve güneş enerjisi sektörlerinde hem kurulu güç hem de tedarik zinciri açısından önemli bir merkez konumundadır. Aynı süreci deniz üstü RES projeleri için de geliştirilmesi mümkündür. Halihazırda Norveç, Danimarka gibi ülkelerde kullanılan gemiler ülkemizde üretimi yapılmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Spot piyasada doğal gaz fiyatları9 Temmuz 202518:30 Spot piyasada elektrik fiyatları9 Temmuz 202518:00 İklim Kanunu ile temiz enerji sektöründe finansal teşviklere erişimin artması bekleniyor9 Temmuz 202517:10 Bakan Bayraktar, Türkiye’nin enerji vizyonunu Viyana’da anlattı9 Temmuz 202516:50 Bakan Bayraktar, 9. OPEC Uluslararası Semineri’ne katıldı9 Temmuz 202515:43