
Enerji Petrol Gaz Gazetesi için konuşan Argus Media’nın kıdemli enerji analisti David Fyfe, İsrail-İran çatışmasının Orta Doğu petrol taşımacılığına, Avrupa yakıt piyasasına ve küresel enerji güvenliğine yansımalarını detaylı biçimde değerlendirdi.
Nisan ayında patlak veren İsrail-İran çatışması, enerji piyasalarında sadece kısa vadeli fiyat hareketlerine değil, jeopolitik risk algısında da kalıcı bir değişime neden oldu. Enerji Petrol Gaz’a konuşan enerji uzmanı David Fyfe, “Deniz taşımacılığı piyasası adeta savaş sinyali aldı ve buna göre kendini konumladı” diyerek çatışmanın doğrudan etkilerinin özellikle taşımacılık ücretlerinde kendini çok net gösterdiğini söyledi.
Fyfe’a göre, kriz öncesinde piyasalar zaten zayıf bir tablo çiziyordu. “Küresel ekonomik büyüme ve petrol talebi beklentileri, ABD’nin ticaret politikalarındaki belirsizlik nedeniyle aşağı çekilmişti. Ayrıca OPEC+ ülkeleri 2022’nin sonundan bu yana uyguladığı üretim kesintilerini geri çekmeye başlamıştı” diyerek durgunluğun çatışmadan bağımsız nedenlerine dikkat çekti.
“ASYA PAZARLARI HAYATİ ÖNEME SAHİP”
Ancak çatışmanın başlamasıyla birlikte piyasalar yeni bir belirsizlikle karşı karşıya kaldı: İran’ın petrol altyapısına yönelik olası İsrail saldırıları. Fyfe, “Bu saldırılar gerçekleşmedi ama beklentisi bile navlun piyasasında şok etkisi yarattı” diyerek bölgeye yönelik risk primlerinin arttığını ve bazı tankerlerin Orta Doğu seferlerini iptal ettiğini aktardı.
İran’ın günde yaklaşık 2,5 milyon varil ham petrol, kondensat ve rafine ürün ihraç ettiğini hatırlatan Fyfe, bu ticaretin büyük kısmının Asya’ya giderken Hürmüz Boğazı’ndan geçtiğini vurguladı. “Atlantik havzası hâlâ ABD ve AB yaptırımları nedeniyle İran petrolüne kapalı. Bu yüzden İran için Asya pazarlarına kesintisiz erişim hayati önemde” diye konuştu.
“PETROLÜN YÜZDE 25’İ, LNG’NİN YÜZDE 20’Sİ BURADAN GEÇİYOR”
Hürmüz Boğazı’nın taşıdığı kritik rolü Fyfe şu sözlerle özetledi: “Dünya ticaretine konu olan petrolün yaklaşık yüzde 25’i ve LNG’nin yüzde 20’si bu boğazdan geçiyor. Katar başta olmak üzere BAE gibi ülkeler için LNG ihracatı bu boğaza bağlı.”
Peki İran gerçekten Boğaz’ı kapatma gücüne sahip mi? Fyfe’a göre, bu ihtimalin gerçekleşmesi oldukça düşük. “Piyasalar İran’ın ya kendi ihracatını engellemek istemeyeceğini ya da Boğaz’ı uzun süre kapalı tutacak kapasiteye sahip olmadığını düşünüyor” diyen Fyfe, bu nedenle fiyat artışlarının sınırlı kaldığını belirtti.
![]() |
![]() |
‘ETKİLERİ HALA DEVAM EDİYOR’
Zaman içinde çatışmanın sona ermesiyle birlikte navlun ücretleri ve ham petrol fiyatları kriz öncesi seviyelere geri döndü. Ancak Avrupa dizel piyasasında etkiler hâlâ sürüyor. “Avrupa ve ABD’deki düşük stok seviyeleri, dizel fiyat farklarını yüksek tutuyor. Bu durum, rafineriler için dizel üretimini cazip kılıyor” diyen Fyfe, Haziran’daki fiyat artışlarının ABD’den sevk edilen dizel yüklerini tetiklediğini ifade etti.
Fyfe, “Temmuz ayında bu dizel sevkiyatlarının Avrupa’ya ulaşmasıyla birlikte dizel fiyatlarında bir miktar gevşeme bekleniyor” öngörüsünü de paylaştı.
Son olarak Fyfe, jeopolitik risklerin enerji piyasalarında kısa vadeli dalgalanmalardan çok daha fazlasını tetikleyebileceğini belirterek şu uyarıyı yaptı: “Kriz sona ermiş olabilir ama etkileri henüz tam silinmiş değil.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Söylemez Barajı şantiyesine üst düzey ziyaret8 Temmuz 202517:03 Şırnak’ta Dicle Elektrik saha ekibine saldırı: 1 kişi yaralandı8 Temmuz 202516:59 Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, yeni doğal gaz rezervini duyurdu8 Temmuz 202514:29 Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi Trabzon’dan ayrıldı8 Temmuz 202514:21 Aksa Çukurova Doğalgaz Silifke’de yatırımlarına devam ediyor8 Temmuz 202514:04