Yılın ilk çeyreğinde hibrit ve elektrikli araçların kiralama pazarındaki payı yüzde 10’u geçti

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa: “Sektörümüzün ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum, kısa vadede ise enflasyonun seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyici olacak.”

Yılın ilk çeyreğinde hibrit ve elektrikli araçların kiralama pazarındaki payı yüzde 10’u geçti
Petroturk.com
  • Yayınlanma16 Haziran 2025 09:49
Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Operasyonel Kiralama Sektör Raporuna göre, sektörün araç parkının yüzde 60,7’sini benzinli, yüzde 28,8’ini dizel araçlar oluştururken, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 10,4 ile yükselişini sürdürüyor.

TOKKDER, bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ işbirliğiyle hazırladığı, bu yılın birinci çeyrek sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı.

Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın sonuna göre yüzde 3,8 daraldı. Aynı dönemde sektörün filosunda bulunan araç adedi 242 bine gerilerken, sektörün aktif büyüklüğü ise 292 milyar lira oldu.

Renault yüzde 18,7 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’u yüzde 16,2 ile Fiat, yüzde 9,4 ile Toyota, yüzde 9 ile Volkswagen ve yüzde 8,4 ile Ford takip etti.

Sektörün araç parkının yüzde 47’si kompakt sınıf araçlardan oluştu. Küçük sınıf araçlar yüzde 31 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 10,1 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 7,1’e yükseldi.

Sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkati çekti. Sektörün araç parkının yüzde 60,7’lik bölümünü benzinli araçlar oluşturdu. Dizel araçların payı yüzde 28,8’e gerilerken, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 10,4’e yükseldi.

ARAÇ KİRALAMA SEKTÖRÜNDE SEDANIN LİDERLİĞİ SÜRÜYOR

Operasyonel araç kiralama sektöründe gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan araçların birinciliği devam etti.

Sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 44,3 ile birinci, hatchback gövde tipine sahip araçlar yüzde 25,3 ile ikinci, SUV araçlar ise yüzde 21,6 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti.

Sektörün toplam araç parkının yüzde 81,9’unu otomatik vitese sahip araçlar oluşturdu. Manuel vitesli araçların payı ise yüzde 18,1 olarak gerçekleşti.

Operasyonel kiralama sektörü bu yıl da ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya devam etti. Sektörün yılın ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 11 milyar TL’yi buldu.

“SEKTÖRÜN DESTEKLENMESİ ÇOK ÖNEMLİ HALE GELMİŞTİR”

Açıklamada görüşlerine yer verilen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, sektörün toplam araç sayısının 2024 sonuna göre yüzde 3,8 azalarak 242 bin 200 adede gerilediğini belirtti.

Yaşa, şunları kaydetti:

“Özellikle, artan kredi faizleri kira maliyetlerini oldukça yükseltti, şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi, operasyonel kiralamaya olan talebi düşürdü ve sektör küçülmeye devam etti. 2018 sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, bu yılın ilk çeyreği sonunda 242 bine düştü. Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Düşme eğilimine giren enflasyon ve finansmana erişimin kolaylaşması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir. Avrupa’da kiralamanın toplam araç satışlarındaki payı yüzde 57 civarında, bizde ise hala yüzde 15, süreç içinde mutlaka benzer rakamlara ulaşacağız. Sektörümüzün ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum, kısa vadede ise enflasyonun seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyici olacak.”

Sektörün başta bu sebepler olmak üzere temel küçülme trendinde olduğunu vurgulayan Yaşa, sektörün bu dönemde kanun koyucu tarafından desteklenmesinin daha da önemli hale geldiğini aktardı.

Yaşa, “Örneğin müşterilerimiz tarafından kiralanan binek araçlara uygulanan araç kiralama gider sınırının, maliyetlerin çok arttığı bu dönemde yükseltilmesi sektörü pozitif etkileyecektir. Aynı şekilde kiralamaya getirilen GPS zorunluluğunun, yine bu zor dönemde ötelenmesi ek maliyet artışlarının önüne geçerek sektörü destekleyecektir. Örnekler çoğaltılabilir ama özetle bu zor günlerde sektörün desteklenmesi ve ekonomiye pozitif katkısının devamının sağlanması çok önemli hale gelmiştir.” ifadelerini kullandı.

“SAHİPLİK YERİNE KULLANIM’ AKIMI HIZLA BÜYÜYOR”

Yaşa, operasyonel araç kiralama yöntemini tercih edenlerin genellikle uluslararası ve yerel büyük şirketler olurken, orta ve küçük ölçekli şirketlerde henüz farkındalık düzeyinin arzu edilen seviyede olmadığını belirtti.

Anadolu’da ve küçük şehirlerde sektörü ve yarattığı avantajları tamamen tanımayan çok sayıda şirket olduğuna dikkati çeken Yaşa, 2021’de 28 bin 300 olan operasyonel araç kiralama sektörü müşteri sayısının 2024’te yüzde 22’lik bir gerilemeyle 22 bin 100’e, 2025’te ise yüzde 26 seviyesinde azalarak 20 bin 900 adede düşmüş durumda olduğunu aktardı.

Yaşa, sektörün büyüklüğünü olması gereken noktaya taşımak için yapılması gerekenlere değinerek, şu ifadelere yer verdi:

“Operasyonel kiralamanın faydalarını anlatarak uluslararası ve büyük ölçekli yerel şirketlerin yanı sıra KOBİ’lerin de şirket araçlarının finansmanında artan oranda operasyonel kiralama yöntemini tercih etmesini sağlamamız gerekiyor. Operasyonel araç kiralama sektörü işletmelere ve hatta bireylere birçok faydayı bir arada sunuyor. Sektör, araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor, hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor.”

Araç satın almanın şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini beraberinde getirdiğini vurgulayan Yaşa, ayrıca, satın almayı tercih eden şirketlerin sahipliğin risklerini de almak durumunda kaldığını belirtti.

Yaşa, “Kiralamayı tercih eden tüketici sadece ihtiyaç duyduğu süre kadar aracı kullanma ve kullandığı süre için bedelini ödeme imkanına sahip oluyor. ‘Sahiplik yerine kullanım’ ana akımı önümüzdeki dönemde artarak devam edecek. Bireylerin ve kurumların ihtiyaçları kadar kullanıma imkan tanıyan modellere, dolayısıyla kiralama ve araç paylaşımına daha fazla yöneleceklerini öngörüyorum” ifadelerini kullandı.

AA